23 Eylül 2017’de Kıyametin Kopacağı Hurafesine Bilimsel Cevaplar!

82
12
8
7
5
İnsanlık tarihi, günümüzde yorumlanan kozmik işaretlerden bağımsız olarak ortaya atılmış safsata bilgilerle dolu. Bunlardan en çok dikkat çekenler ise kıyametin ne zaman kopacağına ilişkin olanlar ve bir yenisi daha var: 23 Eylül 2017’de son günümüz olacak!

Tarihi bulgulara dayandırılan çeşitli söylemler ve bu söylemlerin kullanıldığı viral olan sayısız video… Dünya’nın bir gezegenle çarpışıp yok olacağına dair iddialar ve bilinen yaşamın sonuna dair akıl almaz görüşler. Onlar her zaman vardı, komplo teorisyenleri de interneti çok iyi şekilde kullandılar. 

21 Aralık 2012 gününü hatırlarsınız. Antik toplum Mayaların kullandığı gelişmiş takvimin son günüydü. Günümüze kadar uzunan metinlere göre kıyamet kopacak ve sadece İzmir’in Şirince köyünde yaşam devam edecekti. O gün geldiğinde Şirince turizm patlaması yaşamış, binlerce insanı misafir etmişti. Çoğu innan bir şekilde bu uçuk iddiaya inanmış ve kıyametin kopacağını beklemişti. Ne oldu? 22 Aralık sabahı memleketi kurtarmaya devam ettik. 

Kıyamet kehanetleri toplumun algısını yönetmeyi çok seven, gerici din tüccarları tarafından söylenmeye başladı. Çünkü korku toplumsal bi hal aldığında kitleleri yönetmek daha kolaydı. Günümüzde bile hala bunun çok derin örneklerini görüyor, yaşıyoruz.

Elbette tarihin o kirli zamanlarından bu yana söz konusu kehanetleri yayma görevini üslenen sınıflar çok değişti. Yazar David Meade'nin söze tarihi kanıtlara dayandırarak savunduğu görüş de bunlardan birisi. İncil Numerolojisi alanındaki tartışmalı çalışmalarıyla tanınan yazar, Dünya’ya Niburu adındaki bir gezegenin çarpacağını savunuyor. Üstelik 23 Eylül 2017’de… 

Kökleri 1970'lere dayanan Nibiru komplo teorisindeki son temsilcilerden birisi olan Meade’nin iddiaları, modern bilim düşmanı olan başlıca hareketlerden birisi. Aslında kehanetin ilk zamanlardaki söylemlerine göre Niburu gezegenin 2003 yılında Dünya’ya çarpması gerekiyordu. Ardından Mayaların iddialarıyla harmanlanan çeşitli alt teoriler üretildi ve 2012 yılına işaret edildi. İlginç bir şekilde bu söylemlere inanan insan sayısı artıyorken verilen tarihlerin zaman aralıkları da azalıyordu.

NASA’nın 2012 yılında bu söylemlere dayanmayarak yaptığı açıklamalar bile saptırıldı. Dünya dışında yaşam barındırdığı şüphesiyle bakılan Planet X’in aslında Niburu olduğu söylendi. Ancak böyle bir gezegen gerçekten var olsaydı, gök bilimcilerin son 10 yıldır onu rahat bir şekilde gözlemlemeleri gerekirdi.

Aynı zamanda Unsealed adlı sapkın bilgiler içeren Hıristiyanlık kaynaklı bir yayın, İncil’in 23 Eylül'de; güneşin, ayın Başak ve Aslan takımyıldızlarının uyumunu öngördüğünü ileri sürdü. Söz konusu yörüngesel dizilimin Hz. İsa’nın yer yüzüne ineceğini müjdelediği savunuldu. 

Aslında bahsi geçen uyum son derece gerçekti ve uydumuz Ay, geçtiğimiz gün bu sürece girdi. Önemli detay, Ay’ın ve gök cisimlerinin her 28 yılda bir aynı dizilimi tekrar etmeleri. Bunu da sizlere hemen aşağıdaki haberimizde açıklamıştık. Üstelik her yıl Eylül ayında Ay, söylenilen dizilime çok yakın bir davranış sergiliyor. 

Evrenin kaderini önceden söyleyen kehanetler, yorumlardan ibarettir:

Antik dünyadaki astronomik pratiklerin incelenmesi konusunda uzmanlaşmış Profesör Anthony Aveni, bu yıl uyumunu olağan dışı görmeyen gök bilimcilerinden. Ayrıca kendisi, İncil’e kaynaklık eden İbrani astronomisinin, söz konusu dizilime dair ilk iddiaları ortaya atan kaynak olmadığını belirtiyor. Yani yeryüzünde yaşamış farklı toplumlar, kendi astromi çalışmalarında aynı uyumdan bahsetmişler. Fakat Aveni, kıyamet goygoycusu bu tayfaya diş bileyen bir bilim insanı değil. Bu gerçekten takdir edilecek aydın bir yaklaşım. Bilim insanı, bu inanışın kültürel kökenlerine inmek gerektiğini savunuyor. Aksi takdirde böylesine sığ ve bilim dışı görüşlerin yok edilemeyeceğini vurguluyor.

Evrenin kaderini önceden kehanet eden belirtileri çözmek ve bunun için çaba sarf etmek, insanın sahip olduğu en büyük silahlardan yorumlama yeteneğine dayanıyor. Bu haberimize konu olan içeriği ve 2009 yılındaki raporlarıyla National Geographic, insanların binlerce yıldır yorumlama yeteneğini becerikli bir şekilde kullanmadığının altını çiziyor: 

  • Roma filozofu Seneca, Dünya’nın tek bir yangınla kül olacağı konusunda halkını uyarmıştı. Bundan 14 yıl sonra Vezüv yanardağı büyük bir felakete neden oldu ancak yok olan Dünya değil, Roma’ydı. 
  • Sonraları 17. yüzyılda yaşayan Avrupalı Hristiyanların çoğu, İncil’de anlatılan Number of the Beast (Şeytanın Numarası) 666’yı referans alarak, 1666'da kıyamet kopacağına inandılar.  
  • Halley kuyruklu yıldızının 1910’da yakımızdan geçişi Roma'da yaşayan bazı vatandaşları tedirgin etti. Yıldızdaki gazların atmosferimizi zehirleyeceğinden korkan insanlar, oksijen tankları satın alarak depoladılar.
  • 5 Mayıs 2000'de Merkür, Venus, Mars, Jüpiter ve Satürn gezegenleri yörüngesel hizaya girdiler. Bazı yazarlar bu durumun depremler, seller, buzul erimesi ve volkanik faaliyetleri tetikleyeceğini savundular. Evet hepsi gerçekleşti ama nedeni yörüngesel hiza değildi.
  • 2008'de İsviçre’de başlatılan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, komplo teorisyenlerine ekmek oldu. Bu deneyin Dünya üzerinde bir kara delik oluşturacağı savunuldu, fakat bunun yerine milyonlarca parçacık çarpıştırıldı ve fizik baştan yazılmaya devam ediyor.
  • Ve 21 Aralık 2012 günü sona eren Maya takvimi. Şirince esnafına iyi kazandırdı doğrusu. :)

Özet olarak: Niburu (ya da her ne şeyse) diye bir gezegen yok. 24 Eylül 2017 sabahı görüşmek dileğiyle...

Kaynak : http://news.nationalgeographic.com/2017/09/world-end-biblical-doomsday-nibiru-september-23-science/
82
12
8
7
5
Emoji İle Tepki Ver
82
12
8
7
5