ALS Merkezi Başhekimi, Stephen Hawking'in Nasıl 76 Yaşına Kadar Yaşadığını Açıkladı

46
25
4
3
0
Hawking'e ALS tanısı koyan doktorlar, ünlü fizikçinin 25 yaşını görmesini beklemiyordu. Fakat Hawking, ALS'nin kendisini yenmesine izin vermeyerek 76 yaşına kadar hayatta kalmayı başardı.

1942 doğumlu olan Stephen Hawking, bugün 76 yaşında hayata gözlerini yumdu. Hawking, kara delikler ve kuantum fiziği hakkındaki çalışmaları ile bilim dünyasında yepyeni kapılar açarken, sağlık durumu ile de tıp dünyasını hayretler içinde bırakmayı başardı. Stephen Hawking’e henüz 21 yaşındayken Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığı tanısı konmuş ve doktorlar, birkaç sene ömrünün kaldığını belirtmişlerdi. Fakat Hawking, hastalık ile adeta alay ederek 76 yaşına kadar yaşamayı başardı.

Hastalık, Hawking’e fiziksel açıdan pek çok zorluk çıkardı. Onu bir tekerlekli sandalyeye ve bakıma muhtaç bıraktı. Fakat bu durum, Hawking’in büyüleyici zihnini asla durdurmadı ve o, 1985 yılından bu yana tekerlekli sandalyesine bağlı özel bir bilgisayar sistemi ile iletişim kurabilmesine karşın 30 yılını Cambridge Üniversitesi’nde matematik profesörü olarak geçirdi, ayrıca sayısız bilimsel çalışmaya imza attı.

Peki Stephen Hawking bunu nasıl gerçekleştirdi? Doktorlar onun 25 yaşını görmesini beklemezken Hawking, 76 yaşına kadar yaşayıp adını bilim tarihine altın harflerle kazımayı nasıl başardı? Bunu merak eden Scientific American dergisi, Pensilvanya Üniversitesi ALS Merkezi başhekimi Leo McCluskey ile bir röportaj gerçekleştirdi.

Stephen Hawking’in durumu ALS hastalığı ile ilgili ne gösterdi?

Hawking'in gidişatında öne çıkan şey, bunun birçok açıdan inanılmaz değişken bir bozukluk olduğu. Ortalama insanlar tanıdan sonra iki ila üç yıl yaşıyor. Fakat bu, insanların yarısının daha uzun yaşadığı anlamına geliyor ve çok çok uzun yaşayan insanlar var.

Yaşam beklentisi iki şeye bağlı: Diyaframı, yani soluk alma kaslarını yöneten motor sinirler. Bu yüzden insanların yaygın ölüm nedeni solunum yetmezliği oluyor. Diğeri ise yutma kaslarının bozulması ve bu yetersiz beslenmeye ve sıvı kaybına yol açabiliyor. Bu ikisi başınıza gelmezse, potansiyel olarak uzun bir süre yaşayabilirsiniz, gittikçe kötüleşiyor olsanız bile. Ona olan şey hayret verici. Kesinlikle aykırı biri.

ALS’nin çok yavaş ilerlediği türlerde bu durumlar ne sıklıkta görülüyor?

Yüzde birkaçtan daha az diyebilirim.

Aldığı mükemmel tedavi sebebiyle Stephen Hawking’in uzun ömrünün, kendine özel ALS hastalığının yapısı ile karşılaştırıldığında ne kadar sürdüğünü düşünüyorsunuz?

Büyük olasılıkla bu durumda ikisinin de biraz payı var. Onu sadece televizyondan tanıyorum, bu yüzden ne tür müdahaleler geçirdiğini bilmiyorum. Eğer gerçekten solunum cihazına bağlı değilse, o zaman bu onun bünyesiyle alakalı demektir. Yani ne kadar yaşayacağını belirleyen kendi siniryıkım hastalık türünün yapısıyla. Yutma zorluğu için temel olarak yetersiz beslenme ve sıvı kaybını olasılıklardan çıkaracak şekilde yerleştirilmiş bir beslenme tüpü kullanmayı seçebilirsiniz. Fakat daha önemli olanı, hastalığın yapısı.

Stephen Hawking’in durumu, bu hastalığa sahip insanlar için ne ifade ediyor?

Bu sadece hastalığın değişkenliğinin çok inanılmaz bir örneği ve buna sahip hastaların da uzun yaşayabileceklerini göstermesi açısından bir umut ışığı barındırıyor. Ne yazık ki, gerçekte bu durum insanların az bir kısmında meydana geliyor.

McCluskey’nin yanıtlarını özetlemek gerekirse Hawking’in beyni, hastalığın onu yenmesine izin vermedi. Bu nedenle Hawking, ALS’nin en fazla can aldığı solunum yetmezliği, yetersiz beslenme ve sıvı kaybı sorunlarını yaşamadı. Elbette ki Hawking’in bu kadar uzun yıllar yaşamasında ona mükemmel bakılmasının da etkisi var. Leo McCluskey ile gerçekleştirilen röportajın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak : https://www.scientificamerican.com/article/stephen-hawking-als/
46
25
4
3
0
Emoji İle Tepki Ver
46
25
4
3
0