İnsanlık tarihi boyunca üzerinde yaşayabildiğimiz toplam 1 tane gezegen bulabildik, o da zaten en başından beri elimizde olan Dünya. Zaman içerisinde üzerindeki yaşamı tehlikeye attığımız gezegenimizi kurtarabilmek için temiz enerjiye yönelme başlamış durumda.
Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi enerjilerle ilgili olarak en temel sorun, bu enerjileri depolamakta zorluk çekmemizdir. Şu anda depolama işlemini li-ion olarak etiketlerde gördüğümüz lityum iyon teknolojisi sağlıyor. Lityum gerçekten de en iyi enerji depolayan endüstriyel madde. Yine de yeterli gelmiyor ve başka sorunları da var. Örneğin bu bataryalar alev alabiliyor, bir anda herkesi ve her şeyi tehlikeye atabiliyorlar. Özellikle üretim karmaşıklaştıkça ve sıvı lityum miktarı arttıkça risk de artıyor.
Sıvı lityum kullanamamamız durumunda ise ortaya başka bir sorun çıkıyor. Sıvı haldeki lityum pek de taşınabilir bir ürün değil, ayrıca şarj olma ve güç verme hızı belli bir limiti aşamıyor.
Araştırmacılar, tamamen katı durumda olan bir batarya geliştirmek için çalışmalarına uzun süredir devam ediyor. Yeni bulunan bir bileşik, LiTi2(PS4)3 ya da LTPS olarak adlandırıldı. LTPS, en yüksek lityum difüzyon katsayısına sahip katı oldu. LTPS’nin herhangi bir bilinen materyalden çok daha üstün olduğunu ortaya koyan anlaşma, Chem dergisinde yayımlandı.
Lityum hareketliliği doğrudan doğruya LTPS’nin sahip olduğu özel kristal yapıdan geliyor. Bu mekanizma, lityum ion iletkenlere yeni bir bakış açısı sunuyor. Gelecekte yapılan çalışmalar, benzer mekanizmalara sahip yeni bileşenlerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Yeni araştırma ve geliştirmeler sonucunda, gelecekteki ürünlerde kullanılacak olan katı bataryaların da temeli atılmış olacak.
