Obezite, dünyada yaşanan sağlık problemlerinin başında gelen bir hastalık olarak tanımlanıyor. Sayısı hiç de azımsanamayacak kadar çok olan insan, obezite ile mücadele için büyük zorluklar yaşıyorlar. Bu sağlık sorununun altında yatan sorunlar yeme bozuklukları, egzersiz yapmamak gibi kişisel faktörler de olabilirken, esasında hastalığa meyilli olan kişilerin, genetik olarak bu duruma elverişli oldukları bilimsel olarak kanıtlandı. Kilo almaya neden olan faktörün genlerden kaynaklı olabileceği bilinen bir gerçek olsa da kilo almamanın da aynı nedenden kaynaklandığı bilinmiyordu.
Bazı insanlar, gerçekten de ne yerse yesinler kilo almayarak, hayatları boyunca zayıf ve daha sağlıklı bir bedene sahip olabiliyorlar. Çoğu zaman bu kişilere, çevreleri tarafından yalan söylüyor ibaresi takındırılsa da aslında durumun arkasında yatan bilimsel bir gerçek var: Genler.
Bilim insanları, tıpkı obeziteye neden olan genler gibi, zayıf kalmaya da neden olan genlerin olduğunu keşfettiler. Binlerce insanın DNA’sı üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda, ortam koşulları gibi faktörler elenerek, kişilerin arasında kilo farkı yaratan duruma, genlerin neden olduğunu ispatladılar. Araştırmayı yapan ekip, kişilerin genetik kodlama ile nesiller boyu zayıf kalabilme imkanı olduğunu söylerken, yeme alışkanlıkları, spor yapmak gibi kişiye bağlı faktörlerin, kilo kontrolü üzerinde hala en büyük etkiye sahip olduğunun özellikle altını çizdi.
Genleri arasında fark olan kişiler, aynı yemekleri yediklerinde, kilo alma şekillerinin farklı olacağını gösteren bu araştırma, neden bazı insanların çok yemesine rağmen, eşit derecede kilo almadıklarını ispatlıyor. Bilim insanları, yapılan gen çalışmalarına bakarak kilolu insanların çaresiz hissetmemeleri gerektiği konusunda uyararak, sağlıklı bir yaşam için en önemli kavramın, egzersiz yapmak ve düzgün beslenmek olduğunu vurguladılar.
