1789 yılında, Thomas Jefferson ölçü birimlerinin değişimi adına ilk adımı atmış ancak bilim insanlarının desteğini alamadığı için başarılı olamamıştı.
1906 yılında ise telefonun mucidi Alexander Graham Bell, kongreyi ikna etmeye çabaladıysa da yeterli olmadı.
1968 senesinde kongre, metrik sisteme geçmek için 10 yıllık bir planı başlattı fakat değişimi zorunlu tutmadı. Nitekim devletin sosyal yaşama karışmasından çekinen ve küreselleşmeye karşı olan kitleler, yapılan kamuoyu oylamasında karşı oy kullandı ve değişim, %45’lik oranla yine reddedildi.
Günümüzde de metrik sistemle alakalı esas problem değişmedi. Ölçü birimlerinin değişimiyle gelecek olan yararlar göz ardı edilse de, toplum iletişimine getireceği zorluk da endişe yaratıyor. Başka bir deyişle; üreticiler paketlemelerdeki birimleri değiştirebilirler, mezuralar metrik olabilir, ısı derecesi santigratla ölçülebilir, lakin ‘sıcaklık 20 derece’ dendiğinde kafaların karışması kaçınılmaz.
Keza, değişimi destekleyen ABD Metrik Sistem Derneği (USMA) başkanı Donald Hillger dahi alışma sürecinin güç ve sıkıcı olacağını öne sürüyor.
ABD'de halihazırda gazlı içecekler litreyle, ilaçlar miligramla ve küçük araç parçaları ise milimetreyle ölçülüyor. Hillger, değişimin kaçınılmaz olduğunu belirterek, sadece vakit alacağını kaydediyor.
