Ekrandaki Nesneleri Hissedebileceğiniz "Dokunmatik" Ekran Geliştirildi

Günümüz dokunmatik ekranları bize sadece cam bir yüzey sunuyor; ancak UC Santa Barbara araştırmacıları bunu kökten değiştirecek bir teknolojiye imza attı. Geliştirilen yeni "optotaktil" ekran teknolojisi, elektrik kabloları yerine doğrudan ışık huzmelerini kullanarak ekrandaki pikselleri kabartmalı yüzeylere dönüştürüyor.

Bu teknoloji, özellikle görme engelli bireyler için kullanılan Braille ekranların en büyük sorunu olan yüksek maliyet ve düşük çözünürlük engelini ortadan kaldırmayı hedefliyor. Karmaşık motorlar veya piezoelektrik sistemler yerine, sadece ışıkla şişip inen bu pikseller, gelecekte telefon ekranlarımızda dokuları hissetmemizi bile sağlayabilir.

Işıkla çalışan dokunsal ekran nasıl çalışıyor?

Peki, elektrik olmadan bu pikseller nasıl hareket ediyor? Sistemin kalbinde, milimetre boyutunda hava dolu küçük odacıklar ve bunların içinde asılı duran ince bir grafit film yer alıyor. Düşük güçlü bir lazer veya projektör bu piksellere ışık gönderdiğinde, grafit ışığı emerek hızla ısınıyor.

Isınan grafit, içerideki havayı genleştiriyor ve bu basınç, pikselin yüzeyinin yaklaşık 1 milimetre şişmesini sağlıyor. Araştırmacılar bu yöntemin 2 ila 100 milisaniye tepki süresinde çalıştığını belirtiyor ki böylelikle ekranda hareket eden şekilleri bile parmak ucunuzla takip etmeniz mümkün hâle geliyor.

Geleneksel dokunsal ekranlarda her bir piksel için ayrı bir kablo veya motor gerekirken, bu yeni yöntemde güç ve veri tamamen ışık üzerinden iletiliyor; yani ekranın kendisinde karmaşık devreler bulunmuyor.

Yeni ekran teknolojisi neden bu kadar önemli?

Bu teknolojinin en büyük avantajı ölçeklenebilir olması. Araştırma ekibi şimdiden 1.500'den fazla bağımsız piksele sahip bir prototip üretmiş durumda. Bu sayı, piyasadaki benzer dokunsal ekranlardan katbekat daha yüksek.

Yüksek çözünürlük, sadece Braille alfabesini değil, aynı zamanda haritaları, grafikleri ve hatta hareketli görüntüleri görme engelli bireyler için erişilebilir kılacak. Gelecekte bu teknolojinin sanal gerçeklik gözlükleriyle birleşerek sanal nesnelere dokunma hissi yaratması da olası senaryolar arasında.