Geçmişten bugüne birçok icat ve keşif yapılmıştır fakat kuşkusuz ki bizi en çok ilgilendiren kısmı, insan anatomisine dair yapılan keşiflerdir. İşte karşınızda bu dalda son üç yıla ağırlığını koymuş üç büyük keşif:
Mezenter (Bağırsak Askısı)
Tam olarak bir keşif olmasa da bakış açılarımızı değiştirecek bir bilgi İrlanda’dan geldi. Bir cerrah daha önce birçok parçadan oluşan bir yapı olarak değerlendirilen Mezenter’in bir organ olduğunu ortaya koydu.
Özetle mezenterin (Bağırsak Askısı) kolon, mide, ince bağırsak gibi organların bağlantı merkezinde dağıtıcı bir organ olduğunu savunan İrlandalı; işlevi konusunda kesin yargılar sunmaktan kaçındı. Ancak mezenterin; kalın bağırsak kanseri, obezite ve bağırsak iltihabı gibi hastalıklarda baş rolü oynadığını, bu tür hastalıkların çözümünün ancak bu organa yoğunlaşılmasıyla ortaya çıkabileceğini savundu.
Beyin-Bağışıklık Sistemi Bağlantısını Kuran Damarlar.
Virginia Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, bağışıklık sistemiyle doğrudan bağlantısı bulunan kafatasının altında konuşlanan fark edilmemiş damarlar keşfetti. Araştırmacı Prof Jonathan Kipnis heyecanını; ‘Bedenin artık tamamen haritalandırıldığını ve bu gibi buluşların geçen yüzyılda çoktan bittiğini düşünürdüm. Anlaşılan yanılmışım.’ sözleriyle dile getirdi.
Bu keşfin en önemli tarafı ise yine hastalıkları daha iyi anlamamıza yarayabilecek olmasından geçiyor. Uzmanlar, bu gizemi tam olarak çözemese de Alzheimer ya da beyindeki iltihaplanmalara dair hastalıkların sebeplerinin anlaşılmasında ve tedavi edilmesinde bu anatomik yeni bilginin oldukça yardımcı olabileceği görüşünde.
Beyinde Çözümlenememiş 97 Yeni Bölüm
Kuşkusuz ki organlarımız arasında en çok gizem barından, yüz yıllardır tam olarak sırları çözülemeyen organımız kafatasımızın içinde yer alıyor.
Geçtiğimiz yıllarda bilim insanları beynin her iki yarısında bulunan ve ilginç bir şekilde daha önce keşfedilmeyen 97 yeni parçası ile 180 bölümlük bir harita ortaya çıkardı. Araştırma ekibi 210 kişi üstünde yapılan deneyler sonucu keşfedilen bu yeni parçaların beynin bilişsel yönü ile alakalı olduğunu dile getirdi.
Bilim dünyası; beyinimizi anlamak için atılan bu adımın, ilerleyen süreçte otizm gibi fiziksel hastalıkların ve diğer mental hastalıkların tedavisinde ve anlaşılmasında altın anahtar olacağı görüşünde.
Zihin Okuma Teknolojisi Çok Yakınımızda Olabilir
Sonuç olarak bilim dünyası son üç yıl içerisinde, insan anatomisini anlamaya dair birçok adım attı. İnsan bedeni hala gizemini koruyor olsa da, belki de yakın bir gelecekte çağımızda çözümsüz gibi görünen birçok hastalık, bu minik gibi gözüken ama büyük adımların başlangıcı olma potansiyeli taşıyan keşiflerin sonucunda tedavi edilebilir bir hal alacak.
Siz ne düşünüyorsunuz bu minik adımlar geleceğin insanlarının hayatlarını kurtarabilir mi? Peki gelecekte birçok ölümcül hastalık kolayca tedavi edilirse dünyanın dengesi ve kaynaklar bundan nasıl etkilenebilir?
