Bilim insanları, karanlık enerji konusundaki araştırmaları sırasında erken evrenin haritası ile günümüz ölçümleri arasında bir eşitsizlik keşfettiler. Eğer bu eşitsizlikler gelecekte yapılacak ölçümlerde de devam ederse, fizik kuralları baştan yazılabilir.
Gökyüzünün güneyinde devam eden Karanlık Enerji Araştırması'nda(DES) ortaya çıkan sonuçlar, maddenin 26 milyon galaksiye nasıl yayıldığını açıklıyor. Ayrıca evrenin bu zamana kadarki en net ve güçlü görüntülerinden birini sunuyorlar.
Yeni bulgular, Planck uydusunun 2013 yılında yaptığı gözlemler ile karşılaştırılıyor. Bu karşılaştırmalar sonucunda evrenin durağan mı yoksa hareket halinde mi olduğu anlaşılabilir. Son elde edilen sonuçlar, pek çok bilim insanının savunduğu 'durağan karanlık madde' fikrinin doğru olmayabileceğini söylüyor.
Planck'ın elde ettiği görüntüler, evrenin ilk zamanlarında %34 oranında karanlık madde bulunduğunu gösteriyordu. Ancak yeni bulgular şu anda yalnızca %26 karanlık madde var olduğunu söylüyor.
Karanlık enerji, evrenin hareket hızının artmasına neden olarak galaksilerin birbirlerinden ayrılmasına neden olur. Karanlık madde ise oluşturduğu çekim gücü ile galaksileri birbirlerine yaklaştırır. Bilim insanları bu iki gücün birbirlerini dengelediğini düşünüyorlardı. Ancak ortaya çıkan sonuçlar, karanlık maddenin karanlık enerjiyle girdiği bu savaşı kaybediyor olabileceğini söylüyor. Bu da bazı fizik kurallarının tamamen değişebileceği anlamına geliyor.
Blanco teleskobundan elde edilen sonuçlar henüz 6 aylık bir gözlemin ürünü ve araştırma 5 yıl daha devam edecek. Bilim insanları, sonuçlarda hata olabileceği düşüncesiyle ilk sonuçları kesin sonuçlar olarak kabul etmek istemiyorlar. Eğer karanlık enerji artmaya devam ederse galaksiler, içerdikleri tüm atomlara ayrışana kadar parçalanacaklardır. Bilim insanları bu korkunç senaryoyu düşünmemek için araştırmalarına devam ediyorlar.
