Dünya üzerindeki yenilenebilir kaynak arzına karşılık, insanların bu kaynaklara ilişkin talebinin nasıl bir seyir izlediğini ortaya koymak için çalışmalar yürüten Küresel Ayak İzi Ağı'nın (Global Footprint Network) verileri, dünyanın içinde bulunduğu durumu net bir biçimde ortaya koyuyor.
Küresel Ayak İzi Ağı'na göre, insanlığın doğa üzerindeki senelik talebinin, dünyanın bir yılda sağlayabileceği kapasiteyi aştığı gün olan Dünya Limit Aşım Günü bu yıl 1 Ağustos'ta gerçekleşti. 1969'dan bu yana en erken tarih olan 1 Ağustos'tan itibaren insanlık, 2019'un hakkından kaynak kullanmaya, diğer bir deyişle borçlanmaya başlayacak.
Dünya Limit Aşım Günü’nün 1 Ağustos olması, insanlığın '1 değil, 1,7 dünya varmış gibi' tüketerek yaşadığını ortaya koyuyor. Bu tarih 2015 yılında 13 Ağustos, 2016 yılında 8 Ağustos, 2017 yılında ise 2 Ağustos oldu.
Her ülkenin kaynak kullanım hızı farklı olduğu için, Limit Aşım Günü ulusal bazda farklılıklar gösteriyor. Türkiye'nin ulusal limit aşım günü ise bu yıl 11 Temmuz oldu. Doğal kaynaklarının sağladığı 1 senelik potansiyeli 11 Temmuz gününde tüketmiş olan Türkiye, 'sanki 1,9 dünya varmış gibi' yaşıyor.
Küresel Ayak İzi Ağı'nın bu kötü gidişatı durduracak 4 ana çözüm önerisi ise şunlar:
1. Şayet dünya kentlerinde araç kullanımı %50 azalır, araçlar ile kat edilen mesafenin %30'u toplu taşıma araçlarıyla ve kalanı yaya olarak ya da bisikletle kat edilirse, Dünya Limit Aşım Günü 12 gün...
2. İnsanlığın çevre üzerindeki karbon ayak izi %50 azaltıldığı takdirde 93 gün...
3. Herkes gıda israfını %50 azaltır ve dünya ortalamasında kalori alırsa 38 gün...
4. Dünyadaki tüm aileler, gelecekte birer az çocuk dünyaya getirdikleri takdirde 2050 yılı itibarıyla 30 gün ileri gidecek.
Doğal kaynakların sınırsızca tüketilmesinin bedelini dünya ödüyor
World Wildlife Fund - WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, Dünya Limit Aşım Günü'ne dair şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kişisel olarak, 1 Ağustos ya da geçen yılın Küresel Limit Aşım Günü olan 2 Ağustos arasında hayatlarımızda herhangi bir farklılık görmeyebiliriz. Fakat doğal kaynakların sınırsızca tüketilmesinin bedelini dünya ödüyor ve bu bedelden her bireyin payına bir şeyler düşüyor. İklim değişikliği, yaşanan orman yangınları, zamansız ve dengesiz yağışlar, aşırı sıcaklar, kuraklık ve seller gibi örnekler, biricik gezegenimizde doğal kaynak bütçelerini aşmamızdan kaynaklanıyor. Geleceğin kaynaklarını kullanarak bugünü yaşamaya devam edersek, gelecekte yaşanacak bir dünya kalmayacak. Dünyayı hızlı tüketme alışkanlığımızı bırakmanın ve doğal kaynakları sürdürülebilir, sınırlı bir biçimde kullanmanın zamanı çoktan geldi. Bunu hep beraber yapabilir, ülkemizde ve dünyada insanlığın sürdürülebilir ve müreffeh bir geleceğe sahip olmasını sağlayabiliriz."
