Yeni bir soğuk savaş, bu sefer gezegenimizin yörüngesinde yavaş yavaş kendini hissettiriyor. Geçtiğimiz Şubat ayında ABD istihbaratının, Rusya ve Çin'in birkaç yıl sonra Amerikan uydularını hedef alabilecek balistik füzeler başta olmak üzere pek çok silah geliştirdiği konusunda uyarı geçmesinin ardından işler dünya için pek de yolunda gitmiyor.
Üç ülke de uzaydaki olası bir savaş için tüm imkanlara sahip. Çin, 2007 yılında görevinin sonuna yaklaşan kendi uydularından birini vurmuş; Rusya da 2015'te uyduları yok edebilecek bir roketin denemesini başarıyla gerçekleştirmişti. ABD'nin de benzer teknolojilere daha uzun süredir sahip olduğu bilinmekte.
Obama döneminde ABD Hava Kuvvetleri Müsteşarı olan Deborah Lee James, konuyla ilgili "Uzay artık barışın hakim olduğu bir bölge değil. Dünya'daki bir anlaşmazlık uzaya sıçrayabilir." demişti.
Peki uzaydaki kontrolü ele geçirmek neden önemli? Ana neden, Dünya'daki iletişim sistemlerinin ve bu sistemlerle iç içe olan ekonomi ile günlük aktivitelerin bağlı olduğu pek çok uydunun burada bulunması. Neredeyse yarısını ABD'nin yollamış olduğu toplam 1700 civarı aktif uydunun bulunduğu yörüngede oluşabilecek aksaklıklar, cep telefonu ağlarının çökmesine, kablolu ve kablosuz televizyon yayınlarının bitmesine, kredi kartı sistemlerinin kullanılamaz hale gelmesine ve daha pek çok hasara yol açabilir.
Peki tüm bu hasarları yaratmak için ülkeler, neler yapabilir? Birincisi, uyduları hack'leme yoluna gidebilirler. Yeryüzündeki lazerlerle uydu sensörleri hedef alınabilir ve kullanılamaz hale getirilebilir. Dahası, balistik füzelerle rakip ülkelerin uydularına saldırılabilir veya halihazırda yörüngede bulunan uydular kamikaze saldırısıyla diğer uyduları yok edebilir.
Uyduların yok olması sonucu ortaya çıkan enkazlar, diğer uydulara çarpabilir ve zincirleme bir reaksiyonla yörüngedeki tüm uydular işlevsiz hale gelebilir. Bu da uzayda geri dönüşümü mümkün olmayan bir enkaz yaratabilir ve tüm gezegeni olumsuz etkileyebilir.
ABD başkanı Donald Trump da bu konuyla ilgili açıklamalarında "Uzay da bir savaş alanı; tıpkı kara, hava ve deniz gibi. Hava kuvvetlerimiz var, uzay kuvvetlerimiz de olacak." demişti.
Uzayda bir savaş çıkarsa neler olacağını kestirmek güç; çünkü bu durumun tarihte bir örneği yok. 1967'de imzalanan ve Türkiye dahil yüzden fazla ülkenin yer aldığı Dış Uzay Antlaşması'nda, uzaya kitle imha silahlarının çıkarılması yasaklanmıştı. Fakat diğer türde silahlar konusunda bir kural yok.
Şimdilik neler olacağını kestirmek güç; ancak uzaydaki bir savaşın kimsenin yararına olmayacağı çok açık...
