ABD Kongresi milletvekilleri, yabancı VPN’lerin yarattığı tehdidin çok büyük boyutlara varabileceğini düşünüyor. ABD’li milletvekillerine göre, eğer yabancı bir VPN kullanıyorsanız, o yabancı ülke sizin faaliyetlerinizi izleyebiliyor. Bu iddiaya göre, yabancı şirketler hükümetlerden gelen baskıya daha fazla dayanamayıp kişisel bilgilerinizi, hatta çevrimiçi faaliyetlerinizin içeriğini bile dağıtabiliyor.
Tüm bunlar elbette doğru olabilir, ancak sadece yabancı VPN’lerin tehlikeli olduğu düşüncesi de yanlıştır. Bir VPN, cihazınız ile VPN şirketi tarafından kontrol edilen bir sunucu arasında şifreli bir bağlantı oluşturur. Trafiğiniz, bu ağ üzerinde dolaşılır ve şifreleme sayesinde yerel bir ağda bulunan gözetleyicilerden ve İnternet Servis Sağlayıcınızdan gizlenir. Buraya kadar size her şey güvenli gibi gelmiş olabilir, fakat trafiğiniz VPN sunucusuna ulaştığında, tüm hareketleriniz internete giriş yapıyor. Bu durum ise VPN’leri çevrimiçi olarak yaptığınız her şeyin, İnternet Servis Sağlayıcınız tarafından görülmesine ve izlenmesine neden oluyor.
Bir endüstri olarak VPN’lere yöneltilen en büyük eleştirilerden birisiü kullanıcıların trafiğini izlemesi ve görünen o ki bu eleştiriler tüm VPN’ler için doğru. Yani ABD’de bulunan bir VPN, faaliyetlerinizi gizlice dinleyebilir, bilgilerinizi ABD yasa uygulamalarına devredebilir. ABD istihbarat servisinin baskınına boyun eğerek onlarla bilgilerinizi paylaşabilir. Tüm bunlar, VPN’lerin riskleri arasında yer alıyor ve kullandığınız VPN sağlayıcı ne olursa olsun farklılık göstermiyor.
VPN'ler temel olarak gizlilik araçlarıdır ve müşteri gizliliğini korumakta kötü bir iş çıkarırlarsa hemen sorgulanmaya başlar. VPN şirketlerinin hemen hemen hepsi bilgilerimizi gerekten gizli tutup tutmadıkları konusunda sorgulanıyor. VPN şirketleri, kullanıcı bilgilerinin toplanmasını yasaklayan şirket politikası tanımlayarak bilgilerinizin güvende olduğuna dair kanıtlama çabasına girer.
VPN'ler çoğu zaman aynı anda birçok yerde bulunur. Hotspot Shield VPN'in arkasındaki şirket olan AnchorFree, Kaliforniya'da ve İsviçre'nin Zürih şehrinde bir ofise sahip. Şirket, ABD ve İsviçre yasal yargı yetkisi altında çalıştığını söyledi. AnchorFree'nin ürünleri, bazıları ABD merkezli olmak üzere diğer şirketler tarafından alınıp tekrar markalandırılıyor. Peki, bunlar gerçekten yabancı VPN’ler mi oluyor?
VPN şirketleri bir ülkede bir başkasının yasal yetkisi altında çalışırken sıklıkla bir ofise sahiptir. VPN şirketleri ayrıca dünyanın dört bir yanındaki sunucu filolarını da koruyor. Bu konumlardan herhangi biri, VPN şirketinin yasal yargı yetkisine sahip olduğu yerlerden farklı olabilir. Bununla birlikte, yasal yargı önemlidir, çünkü verilerinizin korunacağı çerçeve yasal olan kurallarla çizilir.
VPN'lerin müşterileri korumak ve kendilerini pazarlamak için kullandıkları bir yol da şirketin konumu. Örneğin, NordVPN, yerel yasalar nedeniyle müşterilere gizlilik ve güvenlik konusunda daha güvenli bir hizmet verebileceği Panama'da bulunmakta. Aynı şekilde, ProtonVPN şirketi de İsviçreli olduklarını üstüne basa basa tekrarlıyor. Bir VPN kullanacakken, VPN protokollerine, gizlilik politikasına ve konumuna iyi bakmakta fayda var. Çünkü VPN şirketinin bulunduğu konum gizlilik açısından oldukça fark yaratıyor.
Elbette VPN şirketinin lokasyonu kullanım açısından çeşitli ülkelere göre farklılık gösterebiliyor. Örneğin, ABD’deki kullanıcılar, Rus bilgisayar korsanlarıyla olan ilişkilerinden dolayı Doğu Avrupa merkezli VPN’leri kullanmayacaklarını söylerken, Doğu Avrupa’daki kullanıcılar da ABD’nin geçmişinde kitlesel gözetim vukuatları olduğunu düşünerek ABD merkezli VPN kullanmak istemiyorlar. Uzakdoğu merkezli VPN şirketleri ise devlete sıkı sıkıya bağlı olduğundan kullanıcılar tarafından pek tercih edilmiyor.
Çoğu VPN şirketi, kullanıcılarının gizliliğini ve güvenirliliğini korumanın ne kadar önemli olduğunu anlamış durumda ve bu yüzde sırtlarını sağlam yerlere dayamaya çalışıyor. Birçok şirket, yerel gizlilik yasalarından faydalanmak ve kullanıcıların tepkisini çekmemek adına çalışıyor. Ancak bir VPN’de en önemli durum gerçekten kullanıcıların güvenliğini sağlamak ve gizliliğine önem vermek olmalı. Aksi takdirde bir VPN’nin yabancı veya yerel olup olmaması herhangi bir anlam ifade etmiyor. Önemli olan VPN şirketinin hangi “değerlere” sahip olduğu. En yereldeki VPN şirketi sizin verilerinizi korumazken, en yabancı şirket sizin verilerinize gözü gibi bakabilir.