Türk hukuk sistemindeki yaygın uygulamaya göre gizlice alınmış bir ses kaydının delil sayılabilmesi için, kaydın yargı kararıyla yapılmış olması gerekiyor. Yargıtay bir hakaret davasında sıra dışı bir karara imza attı.
Antalya’da yaşayan Mehmet B., telefonda kendisine hakaret eden bir kişinin sesini telefonla kaydetti ve bu kayıtları mahkemeye sunarak şahıstan şikayetçi olup dava açtı. Hakim kararı olmaksızın gerçekleştirilen ses kayıtlarının “Hukuka aykırı” diyerek reddeden yerel mahkemenin kararını temyizde Yargıtay 18. Ceza Dairesi, sanıkla yapılan görüşme sırasında sanık hakkında yetkili organlarca başlatılmış bir soruşturma veya kovuşturma olmadığı gerekçesiyle bozdu.
İzinsiz görüntü veya ses kaydı almanın bir suç olduğunu da belirtelim. Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesinde özel hayatın gizliliğini ihlal suçu düzenlenmiş olup suçun işlenmesi halinde fail hakkında verilecek olan ceza yer almaktadır.
