Bazı ülkelerin orta ve uzun vadede gezegenimizin uydusu olan Ay’da üs kurmayı hedeflediğini biliyoruz. Hatta çok daha uzun vadede, insanlık farklı gezegenlerde kolonileşmeye başladığında Ay’ın bir nevi Dünya ile diğer gezegenler arasında istasyon görevi göreceğini bile düşünenler var.
Ancak Ay’ın gece ve gündüz arasındaki aşırı hava sıcaklığı değişimi, mikrometeor yağmurları ve güneş radyasyonları gibi insan hayatını olumsuz etkileyecek koşulları, gelecek planlarının önündeki en büyük engel. Dolayısıyla eğer bir gün insanlar Ay’da yaşamaya başlarsa, buradaki zorlayıcı koşullarla mücadele edebilmeliler. İnsanların Ay'da kuracağı yaşamda temel olarak yiyeceğe, havaya ve enerjiye ihtiyacı olacak.
Özellikle Dünya’ya dönmek için veya farklı istikametlere gitmek için yakıt, hayati önem taşıyor. Tabii bu yakıt, Dünya’dan da getirilebilir ancak bu oldukça maliyetli olacaktır. Dolayısıyla Ay’daki kaynakları kullanmak daha avantajlı olabilir. Hatta bu gibi durumlar için geliştirilen bir fikir bile var: ISRU (Yerine kaynak kullanımı)
Yerinde kaynak kullanımı
Yerinde kaynak kullanımı konsepti, Ay’ın yüzeyindeki ve iç katmanlarındaki materyalleri belirleme, çıkarma ve işe yarayacak maddelere çevirme adımlarını içeriyor. Örnek olarak oksijen, elektrik, yapı malzemeleri ve hatta roket yakıtları verilebilir.
Ay’da yaşama isteğimiz, insan keşfini desteklemek için Ay materyallerini belirleme ve bu materyalleri verimli kullanım için mühendislik ve deneysel işler gerektiriyor. Avrupa Uzay Ajansı (ESA), bu suyu ve diğer kimyasalları araştırmak için 2022’de Ay’ın Güney Kutbu'na bir uzay aracı indirmeyi planlıyor.
Şu sıralarda Ay regolitlerinde bulunan helyum 3’ü (radyoaktif olmayan helyum izotopu) çıkarıp, Dünya’ya getirmek üzerine tartışmalar yapılıyor. helyum 3, çok düşük çevresel maliyetlerle çok büyük miktarlarda enerji üretebilecek füzyon reaktörlerinin yakıtı olarak kullanılabilir. Tabii füzyonun bir enerji kaynağı olarak kullanılıp kullanılamayacağı henüz kesin değil.
Ayrıca farklılaşma sürecinden kaynaklı olarak Ay; altın, platin veya Dünya’da bolca bulunan elementler bakımından çok da uygun değil. Gelecek yıllarda gezegenimizin uydusunu daha iyi keşfedecek, belki de şu an hayal gibi duran Ay’da üs kurma ve yaşama planlarımızı gerçekleştirebileceğiz.
