Bugün İtibarıyla 8 Milyarıncı İnsan Aramızda: Peki Yaşlı Bir Birey Olacağımız Yıllarda Bizi Nasıl Bir Türkiye ve Dünya Bekliyor?

27
4
2
2
0
15 Kasım 2022’de dünya nüfusunun 8 milyara ulaşacağı bekleniyordu. Bunun yanı sıra ilerleyen yıllarda bu sayının daha da artacağı düşünülüyor. Peki milyarlarca insanı içerisinde barındıran gezegeni bundan sonra neler bekliyor?

Birleşmiş Milletler’in 11 Temmuz Dünya Nüfus Günü’nde açıkladığı raporda dünya nüfusunun 15 Kasım 2022’de 8 milyara ulaşacağı öngörüldü. Aynı zamanda bu rapora göre nüfus oranının, 2030’da 8.5 milyar, 2050’de 9.7 milyar, 2100’de ise 10.4 milyara kadar çıkacağı tahmin ediliyor. Daha fazla eklemek isteyen var mı? 

BM Nüfus Fonu, raporu açıkladığında 8 milyar yaşamın kutlamasını yaparken dünyanın gelişme ve ilerleme hızından da bahsetti. Bu ilerleme, sağlık hizmetlerinden teknolojik gelişmelere kadar uzanan bir görünüm sunarken her şey görünen kadar tozpembe miydi? Peki ya evren 8 milyar nüfusu kaldırırken hiç mi yorulmayacaktı ya da bizleri neler bekliyordu?

Gezegen milyarlarca insanı içinde tutarken araştırmacılar hala “P bombası” patlamadığını vurguluyor. Peki nedir bu "P bombası"?

p bombası-patlamadı-nüfus

15 Kasım 2022’de aramıza katılacak olan 8 milyarıncı insan ile tanıştıysak odağımızı gezegeni bundan sonra bekleyen gelişmelere çevirmek doğru olacak. Nüfusun ilk 1 milyar insana ulaşma oranı yüzyıllar almışken son iki yüzyılda dünya nüfusunun 7 kat artması kulaklara korkutucu gelmiyor mu? Bu artış, gezegende yaşayan canlıların sadece bizler olduğunu düşünmemize ve her şeyi tüketen, zarar veren, dünyanın bizim etrafımızda döndüğünü varsaydığımız bir yanılgıya dönüşüyor. 

Demografi uzmanı Gilles Pison ise nüfus artışını 'P bombası' (nüfus bombası) olarak isimlendiriyor. 1960’larda bahsedilen P bombasının henüz patlamadığını ve 15 Kasım 2022'de 8 milyarıncı insana merhaba desek bile ilerleyen yıllarda bu sayının üzerine çıkılacağı ve belki de milyarlarca insana daha merhaba diyeceğimizi vurguluyor. Peki milyarlarca insana merhaba diyen gezegeni neler bekliyor ve bizler onun için neler yapmalıyız? 

Patlayan nüfus oranları iklim üzerinde de kriz yaratmaya devam ediyor. 

iklim-krizi-8 milyar

Nüfus artış hızı büyük bir istikrarla devam ederken bunun yarattığı başlıca sorunlardan biri de iklim krizi olarak kendini gösteriyor. Milyarlarca insan, eşit haklara ve fırsatlara ulaşamazken kaynakların azalması, adaletsiz paylaşılması gibi başlıklar da karşımıza çıkıyor. 

Aynı zamanda endüstrileşme ve nüfus artış hızı birbirine doğru orantılı bir şekilde büyümekte. Bu sebeple, yerüstü ve yeraltı kaynaklarının yoğun kullanımı sonucunda çeşitli coğrafyalarda iklim krizlerinin yaşandığı ve yaşanacağı görülmekte. Özellikle dünyanın her bir yanında iklim aktivistlerinin gerçekleştirdiği protestoların temel noktalarından birini de hızlı nüfus artışının oluşturduğu rahatlıkla söylenebilmekte. 

Her şey kelebek etkisi gibi büyük bir hızla yayılırken göç de bu etkinin bir parçası oldu. 

göç-8 milyar-nüfus

21. yüzyılda dünya birçok alanda gelişim gösterse de ne yazık ki bu gelişmelere ulaşma gücü herkes için eşit ve adil bir şekilde olmuyor. Özellikle, gelişen sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorluk yaşayan ülkelerde gözlemlenen doğum oranlarındaki yükseliş, nüfus artışının nedenlerinden birini oluşturuyor. 

Yapılan araştırmalarda bugün toplam nüfusun 6'da 1'i nüfus ve iklim krizini en kritik şekilde yaşayan Afrika'da bulunuyor. Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerdeki nüfus artışı ise önümüzdeki yıllarda başka kıtalara yapılacak olan yoğun bir göç akışının işaretlerini gösteriyor. Herkesin eşit ve adil bir yaşama kavuşma isteği ise dünyanın demografik yapısı üzerinde kalıcı izler bırakmaya devam ediyor. 

Nüfus artışı, iklim krizi, göç derken Türkiye de bu durumdan nasibini alıyor. 

Türkiye’de 1927’de yapılan ilk nüfus sayımında 13 milyon 649 bin 945 kişiyle başlanan nüfus oranı, 1950’de 20 milyon, 1975’te 40 milyon, 1985’te 50 milyon, 2007’de 70 milyon, 2017’de 80 milyon, 2021’nin sonu itibarıyla 85 milyon olarak kaydedildi. Yapılan ilk nüfus sayımlarında yüzde 13’leri aşan nüfus artış hızı, 2020 yılında ise yüzde 1’in altına inerek düşüş yaşadı. 

Ancak Türkiye’de görülen bu düşüş, iklim krizi ve göç problemleriyle birlikte ele alınınca araştırmacılar, 2040 yılında nüfus oranının 100 milyon olacağını tahmin ediyor. 

Hal böyleyken gezegen için yapılacaklar listesi yapmanın vakti geldi. 

dünya-yapılacaklar-listesi-nüfus

Nüfus artışının bir hayli yüksek olması ve hala P bombasının patlamadığını varsaydığımızda gezegenin içinde bulunduğu durum pek parlak gözükmüyor. Artan sayımızla evrende yaşayan diğer canlıların alanlarına girdiğimizi, çevreye işleyen bir makine gibi zarar verdiğimizi gün gün gördükçe neler yapacağımızın önemi bir hayli artıyor.

Araştırmalar, bu karanlık gibi görünen manzaranın çözümünü, nüfusun kontrol altında tutulması gerektiğini göstermiyor. Aksine bu manzarayı iyileştirecek olan şey, tüm insanların temel haklara ve fırsatlara eşit şekilde erişebilmesi ve faydalanabilmesi temelinde olduğunu vurguluyor. Dünyadaki nüfus artış hızı tüm ülkelerde anlaşılmalı ve herkesi gözeten bir politika geliştirilmeli. Bu politikalar herkesi kapsayıcı nitelikte olduğunda ise zaten en büyük adım atılmış olacak gibi duruyor.

27
4
2
2
0
Emoji İle Tepki Ver
27
4
2
2
0