Okuyan Herkesin Derin Derin Düşünüp Farklı Dersler Çıkaracağı Barış Manço Şarkılarında Geçen En İyi Sözler

47
24
4
1
0
Türk müziğinin özellikle de Cem Karaca, Erkin Koray, Selda Bağcan gibi temsilcileri olan Anadolu rock müziğinin, kuşkusuz en değerli sanatçılardan biri olan Barış Manço, 56 yıllık yaşamında miras niteliğinde onlarca şarkı ve şarkılarda geçen oldukça anlamlı bir sürü söz bırakmıştır.

Bestelediği onlarca şarkı, bir sürü değerli sanatçı tarafından yorumlanmış ve yorumlanmaya devam ediyor. Dillere pelesenk olmuş ve hatta küçük çocukların dahi ezbere bildiği şarkıları var. Şarkıları dışında televizyona yaptığı programlarla ve bu programlar sayesinde birçok ülkeye gitmesiyle 'Barış Çelebi' olarak adlandırılmıştır.

Aramızdan erken ayrılışıyla bizleri üzse de ardında bıraktığı eserleriyle, taktığı göz dolduran aksesuarları ve kendine has tarzıyla hala anmaya devam ettiğimiz Barış Manço'nun şarkılarında geçen anlamlı sözleri sizler için derledik.

barış manço

''Yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile''

''Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile
Yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile
Yaz dostum öksüz görsen sar kanadın kolunu
Yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile''

Barış Manço'nun gerçek bir hikayeden etkilenerek yazdığı şarkıda anlatılan 'Sarı Çizmeli Mehmet Ağa', Osmanlı döneminde Kıbrıs'taki bir köyden arsa verilmesiyle beraber oraya göçer. Kıbrıs'taki arsası sebebiyle bir sürü insana ekmek kapısı açar, köydeki insanlarla aile gibi olurmuş. Kavgalıları barıştırır, sevdalıları birleştirirmiş. Köy halkından ihtiyaç sahibi olanlar ise yemeğe, alışverişe gittikleri zaman hesabı Mehmet Ağa'ya yazdırırmış.

Barış Manço, Mehmet Ağa'nın ölümünden uzun bir süre sonra mezarını araştırır ve bulduktan sonra hem mezarını yaptırır hem de bu kadar gönlü bol bir adamın hak ettiği gibi anısına şarkı yazar.

''Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor''

''Gün çoktan döndü buralarda
Ve ben simsiyah bir gecenin koynunda yapayalnız bekliyorum
Duyuyorum, görüyorum, bir gün gelecek dönence biliyorum''

Barış Manço Dönence şarkısını şu sözlerle anlatmıştır: ''Tıpkı dünyanın iki ayrı kutbunda hiçbir zaman bir araya gelemeyecek enlemler olması gibi, insanın doğasında da iki zıt kutup vardır. Bu kendisinde olmayanı arama içgüdüsüdür.''

''Kara sevda, kara sevda, seni benden kim ayırabilir ki?''

''Nasıl anlatsam bilemiyorum, içim içime sığmıyor
O deli dolu, neşe dolu kişi ben değilim sanki (sanki, sanki)''

Anadolu rock müziğinin temel taşlarından biri olan 'Kara Sevda', üzerinden kaç sene geçmesine rağmen hala keyifle ve bağıra çağıra eşlik edilip dinlenebiliyor. 

''Dudağımda son bir türkü, gülpembe
Hâlâ hep seni söyler, seni çağırır, gülpembe''

''Gözlerimde son bir bulut, gülpembe
Hâlâ hep seni arar, seni bekler, gülpembe''

Şarkının kime yazıldığı konusunda farklı ihtimaller olsa da çoğu kişi tarafından kabul görüleni, Barış Manço'nun şarkıyı aynı isimde olan babaannesine yazmasıdır. Babaannesi Gülpembe, Manço 13 yaşındayken vefat etmiştir.

''Yıllardır sürüp giden bir pay alma çabası
Topu topu bir dilim kuru ekmek kavgası''

''Bazen durur bakarım bu ibret tablosuna
Kimi tatlı peşinde, kimininse tuzu yok''

Türk toplumu olarak genelde misafirperver yapımızla tanınırız. Evimize gelen misafirin on kısmetle gelip birini yediğine dokuzuna bıraktığına dair bir atasözümüz dahi var. Buna ithafen yazılan ve diller pelesenk olmuş bir şarkıdır Halil İbrahim Sofrası.

''Unutmak kolay demiştin, alışırsın demiştin
Öyleyse sen unut beni, yeter ki benden isteme''

''Gözlerimde yaş, kalbimde sızı, unutmadım seni
Unutamadım, unutamadım, ne olur anla beni''

''Akşam olunca sustururum, herkesi her her şeyi
Gelir kol düğmelerimin, birleşme saati''

''İki küçük, kol düğmesi
Bütün bir aşk, hikayesi
İki düğme, iki ayrı kolda
Bizim gibi, ayrı yolda''

Barış Manço'nun en bilinen şarkılarından birisi olan Kol Düğmelerinin aslında oldukça hüzünlü bir hikayesi var. Barış Manço, Semra adında bir kadınla nişanlanırlar fakat Manço'nun eğitimi için Belçika'ya gitmesinden dolayı ayrılmak zorunda kalırlar ve Semra, Barış Manço'ya veda hediyesi olarak kol düğmesi verir. Bu veda ise Barış Manço'yu böylesine dokunaklı bir şarkı yazacak kadar çok etkiler. 

''Unutma ki dünya fani, veren Allah alır canı...''

''Kara haber tez duyulur, unutsun beni demişsin
Bende kalan resimleri, mektupları istemişsin
Üzülme sevdiceğim, bir daha çıkmam karşına
Sana son kez yazıyorum, hatıralar yeter bana''

''Bırakın renkleri çocuklara!''

''Oyun ister bazen büyükler, tabancalar, kılıçlar, tüfekler
Zevk meselesi bu, karışılmaz
Tartışılmaz zevkler ve renkler, sizin olsun bütün bu zevkler
Bırakın renkleri çocuklara''

Barış Manço'nun çocuklara olan sevgisini zaten biliyoruz. 'Adam Olacak Çocuk' programı gibi veya çocuk şarkısı niteliğinde olan 'Arkadaşım Eşek' ve 'Domates Biber Patlıcan' gibi çocuklara yönelik bir sürü eseri var. Günaydın Çocuklar şarkısı da bunlardan sadece biri.

''Söz gümüşse sükut altınmış
Demek ki susmak daha kıymetli''

''Sessiz sakin durmak varken
Konuşup yorulana bilmem ne demeli
Aman yavaş aheste''

''Ilık bir tas çorba yeter
Rızkım buymus der içerim''

''Kadir kıymet anlayana
Sandık açmasan da olur
Kırk yamalı hırka yeter
İdris biçmiş der giyerim''

Barış Manço, Hz. Ömer'in de giydiği rivayet edilen kırk yamalı hırkaya atıfta bulunarak dünya nimetlerinin önemsiz olduğunu anlatıyor. Manço'nun diğer şarkılarına oranla kıyıda köşede kalmış bir şarkısı olan 'Dört Kapı', anlamlı sözleriyle dinlemeye değer.

''Bir ben var ki benim içimde, benden öte benden ziyade''

''Sabret, gönül sabret, sakın isyan etme
Bir gün elbet bitecek bu çile, isyan etme''

Barış Manço şarkılarında sıklıkla tasavvuf izleri görülüyor. Müsaadenizle Çocuklar albümünden olan 'Benden Öte Benden Ziyade' şarkısı da Yunus Emre'nin ''Ten fani, canlar baki'' görüşünü destekleyerek dünyadan göçüp gideceğimizi ve malın mülkün öneminin olmadığını vurgulamıştır.

''Altın çöpe düşse değerin kaybeder mi?
Tenekeyi parlatsan hiç çeyrek altın eder mi?''

''Meyva veren ağaç dallarını eğer mi?
Yere düşen meyvayı hiç toplamaya değer mi?''

Şarkıda Dü dü dü Düriye diye bahsedilen kadın hakkında Barış Manço'nun kız kardeşi İnci Manço, şarkıdan yıllar sonra kim olduğuna dair bahsetti. Düriye Hanım Kadıköy Telefon İdaresi'nde çalışan bir kadınmış ve Manço'nun Moda'daki köşklerine telefon bağlanmasına çok yardımcı olmuş. Bunun üzerine ise Barış Manço, Düriye Hanım için bir şarkı yapacağına söz vermiş.

''Diyeceğim o ki kişi yetinmeli
Yaşam dediğin kısacık bir çizgi''

''Diyeceğim o ki kişi yetinmeli
Yaşam dediğin kısacık bir çizgi
Namus, şeref, onur hepsi güzel ama
En önemlisi helal alın teri''

Barış Manço 1983 Eurovision Şarkı Yarışması'nın ön elemelerinde 'Kazma' şarkısıyla katıldı fakat TRT tarafından elendi. Bunun üzerinde Manço vazgeçmedi ve şarkıyı piyasaya çıkartıp bizlere değerli bir eser bıraktı.

''Koca ekmeği paylaşmak dururken
Tek bir lokmanın kavgası uğruna''

''Mahkum ettik kendimizi
Sonsuza dek böyle yaşamaya
Sevmek nedir öğrenmeden
Gençliği görmeden yaşlanmaya''

47
24
4
1
0
Emoji İle Tepki Ver
47
24
4
1
0