Öldükten sonra dijital bir ortamda hayata devam ederek ölümsüz olmak ileride belki bir ihtimal haline gelebilir ancak bu durum sizin zararınıza da olabilir. Doğduğumuz andan yaşamımızı kaybettiğimiz ana kadar topladığımız veriler gelecek nesillere aktarılabilir.
Sonsuza dek makinelere bağlı yaşayıp dijital ortama bilincini aktarma hayali kuranlar için bu durum iyi sonuçlar doğurmayabilir. Yakın bir gelecekte, ölen insanların bu şekilde sanal bir versiyonlarının yaratılıp yaşamın sürdürülebileceği haberleri karşımıza çıkabilir. Üstelik söz konusu durumla ilgili ilk adımlar da atılmaya başlandı.
Luka’nın kurucularından Eugenia Kuyda, korkunç bir trafik kazasında arkadaşlarını kaybedince, yapay sinir ağlarını kullanarak çalışan bir bot icat etti ve botun arkadaşlarını taklit etmesini sağladı. Bot icat edebilecek kadar bilgi ve zamanım yok diyorsanız Eternime adlı bir girişim, sosyal medyadaki gönderilerini analiz ederek verilerinizi topluyor ve temel kişisel bilgilerinizi de ekleyerek kendi kopyanızı yaratıyor. Yapılan bu kopya, siz öldükten sonra yakın çevreniz ve arkadaşlarınızla iletişim kurabiliyor. Şimdilik sadece geliştirme aşamasında olan bu sistemin kullanıcı sayısı çok az fakat yaklaşık 40 bin kişi sıraya girmiş durumda.
Yine de bu sistemi hayata geçirebilmek için büyük engeller var. Günümüzde çoğu insan ömrünün yarıdan fazlasını teknolojinin gelişmediği ve bilgisayar ortamlarının oluşmadığı yıllarda geçirdiğinden o yıllardaki verileri toplamak imkansız. Söz konusu veri klonlamasının yapılabilmesi için kişinin bütün hayatını bilgisayar ve internet çağında geçirmiş olması gerekiyor. Tüm bu şartlar sağlansa bile insanların sosyal medya gönderileri, gerçek kişiliği yansıtmak için yeterli veriler içermeyebilir.
Önümüzdeki yıllarda bu proje üzerinde bir hayli çalışma yürütüleceğe benziyor, bu sanal klonların insanlar için yararlı mı yoksa zararlı mı olduğu büyük bir tartışma konusu.
