Facebook’un son yıllarda karıştığı skandallar, büyük bir hızla kullanıcı kaybetmesine neden oldu. Bunun dışında X ve Y kuşaklarına hitap ederken 2000 ve sonrasında doğan Z kuşağını bir türlü elinde tutamayan platform, radikal bir değişime imza atmaya hazırlanıyor.
Günümüz tasarım dünyasında kurumsallıkla bağdaştırılan mavi renk, yerini beyaz ve diğer renklere bırakmış durumda. Renk ve tasarım açısından en radikal değişimi, bundan yaklaşık 3 yıl önce Facebook’un bir başka platformu olan Instagram’da görmüştük. Bu değişim, Instagram’ın Snapchat gibi rakiplerini alt etmesini ve Facebook ile kafa kafaya gelmesini sağladı.
Facebook’un mavi rengi terk etme kararını aydınlatmadan önce, yeni tasarıma hızlıca göz atalım:
- Üçe bölünmüş ana sayfanın merkezinde, mobil uygulamayı andıran dikey bir gönderi akışı,
- Akışın üzerinde ve merkezde sekmeler halinde ana sayfa, bildirimler, Facebook video, profil, mağaza, gruplar ve Messenger butonları,
- Hemen altında aktif hikayeler,
- Sağ menüde, Facebook’un hala tutunmasını sağlayan en büyük nimetlerinden gruplar için keşfet özelliği,
- Yine sağ menüde Kişiler ya da Bağlantılar olarak adlandırılacak bölüm,
- Kişilerin üzerinde, tıpkı Instagram’da olduğu gibi aktif hikaye paylaşımlarını belirten renkli çember,
- Sol menü üzerinde, daha açık ve geçişli mavi tonlarına sahip yumuşatılmış bir Facebook logosu ve arama bölümü,
- Logo ve arama bölümünün hemen altında; üye olunan gruplar, etkinlikler, kaydedilen gönderiler, Facebook Gaming, bağış kampanyalarının yürütüldüğü Facebook Fundraisers, hatıralar, yardım ayarlar ve daha fazlası.
Tek bir ekran görüntüsü üzerinden Facebook’a dair çoğu şeyin değişeceğini, daha yumuşak ve samimi bir kimliğe geçileceğini görüyoruz.
En büyük değişim ise geleneksel mavi rengin ağırlığında yaşanıyor. Gelin nedenlerine tek tek bakalım.
1. Neden: Dijital minimalizm akımı
Google’ın Material Design stratejisi, ekranlarda yaşanan deneyimi oldukça basite indirgedi. Artık üç boyutlu butonlar yerine da net çizgilere sahip arayüzler görüyoruz. Renkler ise ya tek başlarına ya da geçişli olarak bu arayüzlerde karşımıza çıkıyor. Facebook’un geleneksel tasarımı ise minimal bir kimlikten uzak, geleneksel bir web sitesi duruşuna sahip. Yeni tasarımda ise minimal sembol, buton ve menülerin yer aldığını görüyoruz. Bu da bizi bir sonraki maddeye götürüyor.
2. Neden: Kullanıcı alışkanlıkları artık mobil arayüze odaklandı
Reklam panolarının bile telefon ekranı oranlarına sahip olan dikey formata geçiş yaptığı günümüzde; mobil deneyim, teknolojik ürün ve hizmetlerin kilit noktasını oluşturuyor. Facebook, bugüne kadar mobil uygulamasını "internet sitesini referans alarak" tasarlıyordu. Artık mobil deneyimler referans alınıyor.
3. Neden: Kulağı geçen boynuzun, yani Instagram’ın başarısı
Instagram’ın 3 yıl önce tamamen beyaz bir arayüze ve renk cümbüşünün olduğu logoya geçişiyle, yıldızının parlaması bir oldu. Bu başarısı, ağabeyi Facebook uygulamasını geride bırakmasını sağladı, dolayısıyla şimdi ona rehber oluyor.
Instagram’ın eski versiyonunda daha koyu renkler ve fotoğrafçılığı özendirecek materyaller bulunuyordu. Yeni versiyonu ise renklerden arınmış, oldukça sade, vurguyu uygulamaya değil gönderilere ve etkileşime yapan bir tasarımdı. Facebook da bu başarının aynısını yaşamak üzere radikal bir değişime gitti.
4. Neden: Facebook mavisi kurumsaldır, resmidir, samimi hiç değildir
Renkler, gündelik tecrübelerimiz ve kültürümüze göre anlam kazanırlar. Mavi renk ise özellikle koyu tonlarıyla dünya genelinde kurumsallığı ve ciddiyeti temsil eder. Facebook’un yeni nesle açılım yapmak için bu renkten vazgeçmesi, daha samimi ve yumuşak tonlarla, maviyi tam olarak terk etmeden değişim yaşaması çok normal.
5. Neden: Algıları yıkmak
Facebook’un ABD başkanlık seçimlerinde verilen reklamlar, 87 milyon kullanıcısının (Zuckerberg’e göre daha fazla da olabilir) bilgisinin çalınması ve yalan haberlerden dolayı çok başı ağrıdı.
Milyarlarca dolarlık cezanın yağması dışında, Facebook’a olan tavırlar giderek sertleşiyor. Zuckerberg; bir figür olarak antipati toplarken, platformun kullanıcıları #DeleteFacebook gibi kampanyalarla ortamı terk ediyorlar. Her ne kadar WhatsApp ve Instagram sayesinde, Facebook büyük kitleyi elinde tutsa da adını taşıyan uygulaması yok olmanın eşiğinde.
Tüm bunlar, aslında şirketin genel itibar mücadelesine yön veren detaylar. Yeni tasarımla birlikte daha sıcak ve içten bir görünüme kavuşmayı hedefleyen Facebook, bu değişimle yaşananların unutulmasını sağlamak istiyor.
Peki sizce Facebook bu büyük değişimin altından başarıyla kalkabilir mi? Daha da önemlisi, eğer Facebook kullanmayı bırakan biriyseniz, bu değişim sizi tekrar kazandırabilir mi?
Düşüncelerini yorumlar kısmında belirtebilirsiniz. Takipte kalın.
