Canlıların büyük bir çoğunluğunun bizim gibi bir takvimi yoktur, günleri, ayları ve yılları bilmezler. Yaşamlarını aydınlık-karanlık döngüsüne göre düzenlerler. Düzenli ve ritmik döngüler, bu canlılara uyuma, avlanma, göç ve çiftleşme zamanları konusunda yol gösterir.
Ay’ın 28 günlük döngüsü, Dünya’nın manyetik alanında değişimlere neden olur. Pek çok canlı türü bu manyetik alanı hissedebilir. Örneğin kuşlar, göç ederken gezegenimizin manyetik alanını kullanır. Bazı türler, dolunayda ya da yeniayda yumurtlamayı seçer. Tutulmalarda ise Ay ya da Güneş, hayvanların alıştıklarının dışında hareketler sergiler.
Hayvan davranışları üzerinde en çok etkisi olan tutulma ise Güneş Tutulması’dır. Güneş, Ay ve Dünya’nın aynı eksen üzerinde, yazıldıkları sırayla dizilmeleri sonucu ortaya çıkan bu doğa olayı, hayvanların alıştığı döngüyü bozar. Gece hareketli olan canlılar fazla uyuduklarını düşünürken, gündüz aktif olan canlılar da bir anda gecenin ortasında kaldıklarına inanır. Kuşlar ve balıklar yuvalarına dönmeye çalışırken yarasalar gibi canlılar ortaya çıkar.
Zimbabwe’deki su aygırları bu durumun en net belli olduğu canlı türlerindendir. Bu türün üyeleri, Güneş Tutulması sırasında gece beslendikleri kurak düzlüklere çıkmaya başlarken, tutulmanın sona ermesiyle beraber gündüz zaman geçirdikleri nehir kıyılarına dönüyorlar.
Ay tutulması ise canlıların hareketinin yavaşlamasına neden oluyor. Gece yaşayan canlılar, birden bire ortalığın daha karanlık olması nedeniyle duraklıyor. Ay tutulmalarında Dünya, Güneş ile Ay arasına giriyor ve Ay’ın ışık alıp parlamasının önüne geçiyor. Benzer şekilde bazı türler, havanın açık olduğu gecelerde yaşanan süper Ay olayında daha hareketli oluyor ve metabolizmaları hızlanıyor. Ay’ın gezegenimize en yakın konumunda ortaya çıkan süper Ay’da, gezegenimizin uydusu daha büyük oluyor ve %20 daha fazla parlıyor.
İnsanlar, nasıl oluştuğunu anlamadan önce Güneş ve Ay Tutulmalarını mistik olaylar olarak görmüştü. Pek çok ritüel bu olaylara göre yapılır, bu olaylar tanrıların işareti kabul edilirdi. Pek çok masal ve halk hikayesi de bu olaylar üzerine şekillenmiştir. Ayrıca Ay’ın döngüsü de pek çok topluluk tarafından insan davranışları ile ilişkilendirilmiştir. Bugün hala pek çok kişi, dolunayda insanların daha agresif olduğuna inanır. Yine de araştırmalar arada bir bağlantı bulamamıştır.