Araştırmacıların geliştirdiği ve adına "event camera" dedikleri bu yeni kamera türü, sürekli bir bilgi akışı sağlayan ve bu bilgi akışı sırasında da hareketleri yakalayarak kaydeden bir yapıya sahip. Bu kameralar; çok yüksek bir dinamik aralık, sıfır hareket bulanıklığı ve mikrosaniyeler kadar ufak gecikme süreleri sunuyor. Tüm bunları yaparken de yapay zekâdan yararlanıyor. Eth Zurich’ten bilim insanları, olay kameralarıyla saniyede 5.400 kareye kadar süper ağır çekim yaparak bu kameraların sensörlerinin ne kadar iyi çalıştığını gösterdiler.
Yeni kameralar, temelde kareleri tek tek yakalamak yerine bir sahnede yer alan ışık değişimlerini sürekli bir şekilde kaydediyor. Bu durum sadece veri açısından daha ekonomik değil, aynı zamanda bir sahnenin statik kısımları çok fazla yer kaplamadığından normal bir kamera gibi kareler arasında bir görüntü kaybı meydana gelmiyor. Bu, yüksek hızlı fotoğrafçılık ve gelişmiş HDR performansı gibi birçok yenilik sağlayan bir özellik olarak karşımıza çıkıyor.
Olay kameralarının ilginç bir yanı ise tamamen bizim gözümüz gibi çalışırken ham verileri kameranın ekranından görmenin şu an için imkânsız olması. Eth Zurich ve ekibi, ilk olarak görüntüleri elle çekmeyi denemek yerine simülasyona tabi tutmak yerine olay verilerini kullanarak bir sinir ağı eğitti. Daha sonra ekip, kamera verilerini gerçek zamanlı olarak işlemek için yüksek hızlı bir ağ oluşturdu.
Sonuç olarak gerçek zamanlı olarak çalışan bu kameraların normal kameralara göre %20 daha iyi görüntü kalitesi sunduğu belirtiliyor. Dahası bu kameralar, bir seramik bardağa çarpan mermiyi 5.400 FPS’ye kadar yüksek hızlı video şeklinde kaydedebiliyor. Başka bir örnekte ise algoritmanın düşük ışık koşullarında yüksek dinamik aralıklı bir video çekebildiği gösteriliyor.
Araştırma ekibi, nesnelerin tanınması ve dürbün görüşü olmadan derinlik algılama gibi özellikleri de tanıttı. Araştırma, otonom sürüşler ve makine görüşü için özellikle umut verici duruyor. Bu teknoloji, hâlâ erken bir aşamada ancak yeniden yapılandırma kodunu ve önceden belirlenmiş bir modelini piyasaya süren araştırmacılar, böylece bu teknolojinin daha hızlı ilerlemesinin önünü açmış durumdalar.