‘Kıyamet Günü Saati’, Chicago Üniversitesi’ndeki Bulletin of the Atomic Scientists dergisinin yönetici kadrosu tarafından ilk defa 1947’de belirlenen sembolik bir saat olmasıyla biliniyor. İnsanlığın analojisini kullanan bir sembol olan bu saat, dünya üzerinde yaşanan gelişmelere bakarak dünyanın insan eliyle gelecek sonunu tahmin etmek üzere kullanılıyor.
Bu noktada “kendimizi yok etmeye” ne kadar yakın olduğumuz, saatin gece yarısına yakınlığıyla ölçülüyor. 2012’de 23.55’e ayarlanan saat, 2015’te iki ve 2017’de yarım dakika ilerleyerek 23.57.30’u göstermeye başlamıştı. Son olarak 2019 yılında gece yarısına 2 dakikaya sabitlenen saat, “insanlığın iki dakikalık bir uyarı alanına” girdiğini gösteriyordu.
Saat, 1953’ten bu yana gece yarısına hiç bu kadar yaklaşmamıştı:
1947’den beridir güncellenen saat, o yıl ilk kez kullanıldığında insanlığa yönelik birincil tehdit nükleer silahlardı. 2019’da ise nükleer silahlar daha da arttı ve iklim koşulları bozulmaya devam etti. Küresel çapta etkisi olan devlet liderlerinin aldığı kararlar yalnızca dünyayı daha kötü bir yer hâline getirmekle kalmadı, tehlikeli durumları daha da kötüleştirdi.
Bilim insanlarına göre giderek daha kötü bir hâl alan dünya, 1953’ten bu yana kıyamete hiç bu kadar yaklaşmamıştı. 1953 yılında hem ABD hem de Rusya’nın karşılıklı olarak hidrojen bombalarını test etmesiyle saat ileri alınmış ve gece yarısına iki dakika kaldığı saptanmıştı.
Gece yarısına en uzak tarih, 17 dakika ile 1991 yılıydı:
Kurulduğundan bu yana 23 kez değişiklik geçiren saat, kıyamete en çok 1953 ile 2020 yılında yaklaştı. Saatin gece yarısından en uzakta olduğu yılsa 17 dakikayla 1991 yılı olarak biliniyor. Şu anda gece yarısına uzaklığı yalnızca 100 saniye olan saatin bu kadar ilerlemesindeki ana sebeplerin; ABD ile Rusya arasındaki bozulan ilişkiler ve ABD ile Kuzey Kore arasındaki nükleer silahların azaltılmasıyla ilgili müzakerelerin terk edilmesi olduğu söyleniyor.
Öte yandan Orta Doğu’da İran ile ABD arasında alevlenen olaylar da saatin ilerlemesinde önemli bir role sahip. Hatırlayacağınız üzere ABD’nin 3 Ocak’ta İran askeri lideri Kasım Süleymani’yi öldürmesiyle İran, nükleer anlaşmadan çekilme tehditlerinde bulunmuştu. Bununla birlikte iklim değişiklikleri, yapay zekânın askeri kontrol ve komuta zincirinde kullanılmaya başlaması da saati hareket ettiren temel unsurlar arasında yer alıyor.
Gece yarısını göstermesine yalnızca 100 saniye kalan Kıyamet Saati, şu anda tarihte hiç olmadığı kadar ileri bir zamanda duruyor. Saatin bir sonraki değişikliğinin ne olacağı ve günün birinde 00.00’ı gösterirse ne olacağı merak ediliyor. Tabii ki nihayetinde bunun bir sembolik saat olduğunu da unutmamak gerekiyor.
