İnsanoğlu, Dünya'nın kaynaklarını hızla tüketiyor. Bu durum da insanlığı, olası bir felaket senaryosunda kaçabilecekleri ve yerleşebilecekleri bir gezegen bulma arayışına itiyor. Mars'ta yaşamla ilgili çalışmalar yapmaya başlayan NASA da bu düşünceyle hareket ediyor. Bundan milyarlarca yıl önce şu anki kurak ve çorak hâlinden farklı bir hâldeyken yaşamın olduğuna inanılan Mars üzerinde, NASA'dan bilim insanları çeşitli araçlarla araştırmalar yaptılar.
Bu konular hakkında çalışmalar ilerledikçe de akıllara şu soru geliyor: "Mars'ta yaşam bulunsa insanlık bu geçişe psikolojik olarak hazır mı?" Telegraph'a açıklama yapan NASA yetkilisi Jim Green, bunu öğrenmeye hazır olmadığımızı söylüyor.
Mars 2020 görevi, hangi bilgileri açığa çıkaracak?
Mars'ta araştırma yapan araçların, gezegen ile ilgili yeterli malzemeyi topladıktan sonra Dünya'ya geri dönmesini amaçlayan Mars 2020 projesinde toplanan malzemeler, Mars'ın yaşanılabilir olup olmadığını araştırmak için kullanılacak. Mars'ta bir zamanlar yaşam varsa bunun kalıntıları araçlarla toplanıp araştırılacak. Green, röportajında “Proje, devrim niteliğinde olacak. Bu insanlığa tamamen yeni bir bakış açısı kazandıracak. Sonuçlara hazır olduğumuzu sanmıyorum. Hazır değiliz" cümlelerini kullandı. Green, geçmiş veya şimdiki Mars yaşamının izlerini bulmanın, cevaplamaya hazır olmadığımız sayısız yeni soruyu açığa çıkaracağını savunuyor.
Green'in böyle düşünmesinde toplumun düşünce yapısının da önemli bir etkisi var. Her topluluk, farklı inanışlara sahip ve bunlardan birçoğu da Dünya dışında olası yaşam formlarının varlığını reddediyor. Bunun ortaya çıkması demek, toplumlarda çatışmalara ve karışıklıklara yol açılması demek olabilir. Green de bunları düşünerek henüz insanlığın böyle bir kanıta hazır olmadığını savunuyor.
Belki Green haklı olabilir ve insanlık, Dünya dışındaki bir yaşam bulmanın etkileriyle baş etmeye hazır olmayabilir fakat bilim, kimsenin hazır olmasını beklemiyor ve Mars'ta bulunacak bir yaşam belirtisi varsa bunu bulmak için toplumun hazır olmasını beklemeyecek.
