ABD, son birkaç yıldır bir kez daha Ay'a ayak basma niyetinde olduğunu açıkça bildirerek NASA aracılığıyla farklı çalışmalara yatırım yapıyor. Elbette bu tür bir görevin dev bir bütçe gerektirdiği de oldukça açık. Birçok insan, bu kaynağın nereden sağlanacağı konusunda olaya şüpheyle yaklaşıyor.
31 Temmuz günü NASA Başkanı Jim Bridenstine, Ay'a inecek bir uzay aracının geliştirilmesi ve test edilmesi için harcanan paranın Uluslararası Uzay İstasyonu'nun ya da kurumun bilimsel çalışmalarının bütçesinden alınmayacağını duyurdu.
“Ay'a gitmek ucuz değil” ifadesiyle sözlerine başlayan Bridenstine, Atlanta'daki yıllık Uluslararası Uzay İstasyonu Araştırma ve Geliştirme Konferansı'nda 800'den fazla kişiden oluşan bir kalabalığa yaptığı konuşmada şöyle devam etti: "Bilimden fon keserseniz, ISS’ten fon keserseniz ulaşmak isteyeceğiniz sonuca asla ulaşamazsınız"
Başkanın açıklamaları, Donald Trump'ın 2019 bütçesi için Ay'ın keşfedilmesine para ayırmak yerine uzay istasyonundan fon kesmeyi önermesinin ardından geldi. Bridenstine, 2020 bütçe talebinde 1,6 milyar dolarlık ek fon isteğinin başarılı olduğunu “Parayı aldık ve kaynağı NASA değil” sözleriyle belirtti.
Bu paranın 1 milyar dolarlık kısmı, Ay yüzeyine iniş yapacak insanlı uzay araçlarının gelişimine aktarılacak. Ayrıca Ay’a iniş yapacak aracı geliştirmek, kızıl gezegen için bir iniş aracının geliştirilmesine de yardımcı olacak. Bridenstine, iki tarafa da atıfta bulunarak bütçe tartışmalarının meclis ve senato ile iyi yönde ilerlediğini söyledi.
2020 bütçesinin sonuçlanması, Ay keşiflerinin mali tartışmalarına son vermeyecek. Başkan, araştırma ve geliştirme maliyetlerinin bir çan eğrisini takip etme eğiliminde olduğu için 2021 talebinin daha yüksek olacağını vurguladı. Ay'ın yörüngesinde olan ve astronotlara Ay yüzeyine yakın bir yerde yaşayıp çalışacakları bir yer sağlayacak olan Ay Yörünge Platformu Geçidi'nin gelişimi de daha fazla para gerektirecek. Bridenstine, "Kongre’nin de desteğini almalıyız" dedi.
Uluslararası Uzay İstasyonu'nun (ISS) bütçesinin korunmasının ana nedenlerinden biri, istasyonun olağanüstü bilimsel veriler elde etmesi. İstasyon üzerindeki araştırmalar, insanların uzayda yaptığı keşiflerden çok daha fazlasını yapıyor. ISS projeleri; insan sağlığını, tarımı ve karbon emisyonlarını araştırıyor. İşte bu yüzden Bridenstine, Ay araştırmalarının ulusal bütçenin bu kısmını yutmasını önlemek için çalışıyor.
Konferanstaki diğer konuşmacılar, şu anda istasyonda yürütülmekte olan tıbbi araştırmaları ele aldılar. Mikro yer çekiminin eşsiz etkileri altında, hücreler daha uzun süre yaşayabilir ve bu da tıbbi prosedürlerin ve tedavilerin daha kapsamlı bir şekilde test edilmesini sağlar. Kanser, alzheimer ve kas distrofisini içeren deneyler ve diğer birçok durum, uzay istasyonunda mercek altına alındı ve istasyon, araştırmacıların bu hastalıklarla savaşmasına yardımcı oldu.
Uzay istasyonunun dışında yapılan deneyler, Dünya’yı çok daha yakından ilgilendirebiliyor. Uzay istasyonunda yapılan ECOSTRESS deneyi, bitkilerin daha fazla suya ihtiyaç duydukları durumda yükselen sıcaklıklarını ölçüyor. Bridenstine, “Dünya'ya ISS'ten baktığımızda, kuraklık sebebiyle bitkilerde oluşan stresi gözlemleyebiliriz. Böylece kuraklığa cevap vermek yerine tamamen önüne geçebiliriz” diyerek ekleme yaptı:
“Gerçek şu ki Dünya’da yapamayacağımız şeyleri uzayda yapabiliyoruz. Dünya'daki yaşamları değiştirme fırsatına sahip olan çok umut verici bazı teknoloji ve fırsatlar gördük.”