Zürafalar hayvanat bahçesinde yaşayan hayvanlar arasında en bilinen ve sevilen hayvanlardandır. Ancak buna rağmen zürafalar birçok şaşırtıcı gerçeği bünyelerinde barındırmaktadır. Bunlardan bazıları zürafaların siyah ya da beyaz olması, geceleri garip sesler çıkarmaları ve hatta 1400’lü yıllarda bir Çin imparatorunun sarayında yaşamış olmaları. Şimdi ise bu hayvanların şaşırtıcı gerçeklerine bir göz atalım.
1. Aslında dört tür zürafa bulunuyor:
2016 yılına dek bilinen tek bir zürafa türü vardı. Zira zürafalar diğer büyük Afrika memelilere kadar çalışılmamıştı. Beş yıllık bir çalışma ve DNA analizleri sonrası zürafaların asında 4 farklı tür olduğunu ortaya koydu. Bunlar: Ağsı zürafa ( giraffe reticulata), Masai zürafa (giraffe tippelskirchi), Kuzey zürafası (giraffe camelopardalis) ve Güney zürafası.
2. Her imparator at sahibi olmak zorunda değildi, Çinli bir imparatorun zürafası olmuştu:
1400’lerde Çin İmparatoru Yongle dünyayı keşfetmek ister. Yongle, günümüzün Ümit Burnu’na inen yedi seferde Güney Afrika’ya kadar uzanan bir gemi filosu gönderir. Yongle, egzotik hayvanları toplamayı çok seviyordur. Yabancı ülkeler ona gergedan, tavus kuşu, fil ve ayı gibi çeşitli hayvanlar hediye ederler. Dördüncü seferi sırasında, Bengal ve Kenya’dan elçilerle bir araya gelir. Bu birliktelikte Yongle’a zürafa hediye edilir
Zürafanın büyüklüğü hiç sorun değildidir çünkü o dönemin keşif gemileri, bu hayvanları rahatça taşıyabilecek boyuttadır. Yongle, zürafayı da hayvan koleksiyonuna ekledikten sonra bir ressam çağırır, daha önce hiçbir hayvanı için istemediği bir şeyi ister, zürafası ile tablsounu çizdirir. Tablo çizildikten sonra, ikinci bir zürafa daha saraya gelir. Yongle'dan sonra Çin'deki zürafalara ne olduğu asla öğrenilememiştir.
3. Zürafaların bededi kuşların pansiyonu olabilir:
Bu resimdeki görüntü Serengeti’deki Ulusal Park içinde yıllardır süren bir projenin meyvesi. Proje, iki hayvan birbirine yaklaştığında otomatik olarak fotoğraf çeken kamera tuzaklarının olmasıydı. Bir noktada ise bu tuzak kameralar daha önce hiç görülmemiş bir şeyi belgelediler. Araştırmacılar, sarı gagalı oxpecker denilen kahverengi bir kuş türünün, zürafalara ve diğer büyük Afrika memelerinin üzerlerinde uyuduklarını gözlemlediler.
Bu kuş türü, zürafaların üzerlerindeki kenelerini, göz çapaklarını ve hatta burun mukuslarını bile yiyerek temizliyor. Bu küçük kuşların zürralarının koltukaltını seçmelerindeki neden ise hiç şaşırtıcı değil. Zürafaların koltukaltları, yiyecek açısından da oldukça zengin iken, kuşlar için en güvenli bölgelerden birisidir.
4. İnsanların saçı beyazlar, ancak erkek zürafaların benekleri yaşlandıkça siyahlaşır, koyulaşır:
2012 yılında meraklı araştırmacılar, Zambiya’daki Luangwa Vadisi’nden 36 adet erkek zürafayı incelediler. Bu zürafaların 10 tanesinin yaşı kesin olarak bilinirken geri kalanların yaşları ise beneklerine bakılarak tahmin ediliyordu. Bu zürafaların geçmiş verileri, erkeklerin renk değişimi ve yaşamları hakkında 33 yıl boyunca toplanan bilgilerden yararlanıldı. Yapılan araştırmaya göre erkek zürafalar 10 yaşına girmeye başlarken kahverengi benekleri iyice koyulaşıp siyahlaşmaya başlıyor. Bunun nedeni olarak ise araştırmacılar, erkek zürafaların yaşlandıkça testosteron oranının düşmesi olarak görülüyor.
5. Gündüzleri sessiz olan zürafalar, geceleri mırıldayarak uyurlar:
Zürafalar sessiz hayvanlar olarak bilinirler. Bu kadar sessizliğinden şüphelenen bilim insanları zürafaları bir inceleme altına aldılar. 2015’te araştırmacılar, üç tane hayvanat bahçesine giderek uyuyan zürafaları incelediler. Bir teoriye göre, zürafaların insanların duymayacağı bir şekilde konuştuğu düşünülüyordu. Bu test etmek için bilim insanları zürafaların yanlarına ses kayıt cihazları bıraktılar ve tam 1000 saatlik bir ses kaydı yaptılar. Sonuçlar şaşırtıcıydı çünkü sessiz olarak bilinen zürafalar, geceleri uyurken çeşitli sesler çıkarıyorlardı.
6. Bu güzel hayvanlar ne yazık ki büyük bir tehlike ile karşı karşıyalar:
Afrika fillerinin neslinin tükenmesi konusunda çok net bilgilere sahibiz. Vahşi doğada yalnızca yarım milyon canlı Afrika fili olduğu düşünülüyor. Bu rakamlar vahşi zürafa nüfusuna göre oldukça harika görünüyor çünkü bilinen kadarıyla zürafa nüfusu yalnızca ve yalnızca 90.000. Son 15 yılda zürafa nesli, habitat kaybı ve kaçak avlanma nedeniyle yüzde 40’lık bir düşüş yaşadı.
Bu göze çarpan düşüşe rağmen, resmi koruma statüleri “Tehlike Altında” olan Afrika fillerinin aksine sadece “Hassas” olarak duruyor. Ancak yine de zürafalara yarım elleri uzanmıyor değil. Bu fotoğrafta gördüğünüz olayda savunmasız bir zürafa grubu Nil nehrinin belirli bir bölgesinde yaşamını sürdürüyordu. Onların yaşam alanın da bulunan petrol nedeniyle taşınmaları gerekiyordu. Bu zürafaları oradaki petrol tesisinin etkilerinden kurtarmak için bir avuç insan feribotla nehrin karşısına geçirdiler ve onlara daha güvenli bir alan sağladılar.