Şifrelerimiz bize ait olan hesapların korunması bakımından son derece önemli olsa da birçok zaman başlarına kötü şeyler gelebiliyor. Başkaları tarafından ele geçirildiği zaman bize ait olan tüm verileri başkasına açık hale getiren bu küçük yazılar, aynı zamanda kolay bir şekilde de unutulabiliyor.
Verizon’un 2019 Veri İhlali Araştırma Raporu verilerine baktığımız zaman hack ile ilişkili veri ihlallerinin %80'inin zayıf şifrelerden kaynaklanırken, tüm veri ihlallerinin %29'unun çalınan şifreler sonucunda olduğu belirtiliyor. Tabii ki bireysel boyutta bu veri kayıpları devasa olmasa da kurumsal boyutta çok ciddi götürüleri olabiliyor.
Büyük kurumlar, çalışanlarının hayatını kolaylaştırmak için ortalama 163 adet bulut uygulamasını kullanıyor. Bu uygulamalara şirketin gizli verilerinin de girildiği düşünüldüğü zaman birçok şifrenin işin içine dahil olduğunu ve bu şifrelerin çalınma imkanının bulunduğunu söyleyebiliriz.
Bu şekilde büyük kurumlarda şifreler çalındığı zaman kayıtların tümü çalınabiliyor ya da yalnızca küçük bir kısmına erişilebiliyor. Böyle bir durumdaysa veri çalınması durumunda ortalama 148 milyon, yalnızca veri ihlalindeyse ortalama 3,86 milyon dolarlık zararlar ortaya çıkabiliyor.
Peki, şifrelerin son derece güvensiz olduğunu düşünecek olursak ne gibi bir önlem almalıyız? Uzmanlar, kişilerin belirli sayıda şifreyi hatırlayabilecekleri için birçok hesapta aynı şifreyi kullandığını belirtiyor. Başka bir deyişle bir şifrenizi çaldırdığınız zaman birçok hesabınızı kaybedebilirsiniz.
Bu noktada çalınamayacak kadar güvenli ve başkası tarafından kullanılamayacak kadar gizli bir şifrenin gerekliliği ortaya çıkıyor. Bu da sizin kişisel özellikleriniz olan biyometrik özellikler olarak biliniyor.
Şu anda telefonlarımızda kullanılan parmak izi sensörleri ve yüz tarama sistemleri gibi teknolojiler sayesinde elektronik cihazlarımızı güvence altına alıyoruz. Yakın gelecekte bu güvenlik sistemlerinin kurumsal şekilde gelişmesi ve unutulabilecek şifrelerin ortadan kalkacağı düşünülüyor.
Az önce de bahsettiğimiz gibi, bireysel ölçekte şifre unutma ya da çaldırma gibi olayların götürüleri çok daha küçük olsa da özellikle kurumsal ölçekte artık şifresiz güvenlik önlemlerine geçmek bir çeşit zorunluluğa dönüştü denilebilir. Çalışanların üzerindeki yükü de alacak olan yeni nesil güvenlik sistemleri sayesinde veri ihlallerinin azalmasının yanı sıra çalışana bağlı güvenlik hatalarının da azalacağı ifade ediliyor.
