E3 (Electronic Entertainment Expo) elektronikten, oyunlara kadar, geniş bir yelpazeye sahip bir fuar. Her sene yaz aylarında yapılan bu etkinlik; Microsoft, Sony ve Nintendo gibi devlerin katılıp, yeniliklerini duyurduğu büyük bir şov. Aynı zamanda Activision, EA, Ubisoft gibi oyun dağıtımcılarının katılıp, bünyelerinde geliştirilen oyunlardan bahsettikleri ve bazen o oyunları oynattıkları bir eğlence merkezi görevi de görüyor.
Özellikle 2000’li yıllarda E3, tanıtım için firmaların bulunmaz bir nimet gözüyle baktığı bir fuardı. İnternetin ve sosyal medyanın bugünkü kadar yaygın bir kitle tarafından kullanılamadığı zamanlarda, oyuncular da E3'ü heyecanla bekler ve takip ederlerdi. Ancak kullanıcıların takip edebilecekleri platformlar kısıtlı ve ulaşılması bugün olduğu kadar kolay değildi. wZamanın dergileri ve e-dergileri fuara gidip, haberler yaparlardı. Bu haberleri de paylaşabilecekleri tek ortam ya internet siteleriydi ya da basılı medya araçlarıydı. Hal böyle olunca da hem basın tarafı hem de oyuncu tarafı için E3, adeta bir bayram havasında geçerdi.
1995'te ilk PlayStation'u E3'te tanıtan Sony, bu yıl E3'e katılmadı bile...
Günümüzde E3 denildiği zaman akılda canlanan şeyler, eskisine göre çok zayıf. Büyük firmalar yine duyurular yapıyor, yine etkinlikler düzenliyor fakat ne firmalar ne de oyuncular eski heyecan ve ilgiyi göstermiyorlar. Hatta 1995 yılında ilk PlayStation’ı E3’te tanıtan Sony, bu sene E3’e katılmadı bile. Sony katılmama sebebini net bir şekilde açıklamadı. Ancak yeni PlayStation’ı göstermesine bu kadar kısa zaman kalan ve önceki yıllarda her sene yeni içerikler tanıtabilen bir firma oldukları bir gerçek. O yüzden katılmama sebeplerinin, tanıtacakları bir şeyleri olmamasıyla bir ilgisi olduğunu düşünmek zor. Kaldı ki eskiden bir firma E3’ü boş geçirmekten korkar, ellerinden gelen tüm güçle E3’e bir şeyler yetiştirmeye çalışırdı.
E3’e gösterilen ilginin son yıllarda neden giderek azaldığının tek bir cevabı yok. Ama sıralayacak olursak, oyunculuğun evrilmesi ve oyuncularla iletişime geçilebilecek organların artması gibi sebepleri liste başına koyabiliriz.
Oyun içi ekonomi sistemleri oyunculuğun ve fuarların ruhunu öldürdü:
Şu bir gerçek ki EA, Ubisoft, Activision gibi oyun devleri, artık çoğu zaman para kazanma odaklı stratejiler geliştiriyorlar. İnternet yaygınlaşmadan önceki dönemde satılan oyunlarla, günümüzde satan oyunlar arasında çok büyük farklar var. Artık hikaye temelli oyunlar giderek azalıyor, yerlerine çok oyunculu oyunlar geliyor. Oyun yapımcıları da bu yönde geliştirmelere gidip, ürettikleri oyunları ya her sene çıkacak seriler halinde hazırlıyorlar ya da çıkardıkları oyunun uzun süre oynanılması için yalnızca çok oyunculu şekilde çıkarıyorlar. Hal böyle olunca da, E3 gibi büyük fuarlarda heyecan uyandırabilecek oyunlar her sene karşımıza çıkamıyor.
E3’ün bu kadar yara almasının ardındaki sebeplerden biri de sosyal medya. Eskiden E3 denildiği zaman akan suların durmasının sebebi, milyonlar tarafından beklenen bir oyunun yalnızca E3 zamanında büyük kitlelere ulaşabilecek olmasıydı. Basın evrildikçe kitlelere ulaşma evreleri değişti, süreçler kısaldı ve hız faktörü firmalar arasındaki rekabette en büyük silah haline geldi. Eskiden bir oyuncunun E3’e katılmasının sebebi, büyük firmaların hangi oyunu duyuracaklarını görmekti. Artık çoktan duyurulmuş oyunlarla ilgili tanıtımlar görmek için E3’e gidiliyor.
Her şeye rağmen, oyun dünyasını takip eden bir insanın, E3 zamanı geldiğinde heyecanlanmaması çok zor. Ancak, yaşı eski E3’lere yeten insanların, eski E3’leri hüzünle yad ettiği de yadsınamaz bir gerçek.