Unutulmaz Mumya Filmlerinin Kamera Arkasından 20 Çılgın Detay

28
4
1
0
0
Mumya serisi denince herkesin bu filmlere dair bildiği ve anlatacağı bir şeyler vardır elbette. Biz ise bildiklerinizi tekrar etmeye değil kamera arkasının bilinmeyenlerini anlatmaya geldik... Hazırsak buyrun!

Mumya filmleri dediğimizde bildiğimizden çok daha fazlası olduğunu hatırlatmak gerekir. İngiliz yapım şirketi Hammer 1959 ile 1971 arasında 4 filmlik bir seri çekmiştir. Universal Stüdyoları ise 1932’de ilk Mumya filmini yaratmanın yanı sıra, 1940 ile 1944 arasında yine 4 filmlik ayrı bir seri ile Mumya hikayelerini sinemaya taşıyan ilk şirket oldu. Son film ise Tom Cruise’un başrolde olduğu 2017 yapımı "Mumya"dır. Film, 410 milyon dolarlık gişe hasılatı ile iyi bir başarı kazansa da ne Universal'ı ne de serinin hayranlarını pek tatmin etmedi.

Mumya denilince hepimizin aklına ilk gelen Brendan Fraser ve Rachel Weisz ile hafızamıza kazınan 3 filmlik seridir: Bir de Dwayne Johnson'ın Hollywood’da sıçraması olarak kabul edilen spin-off filmi, Akrep Kral (2002)'ı unutmamak gerek. Seriyi bilmeyen neredeyse yok ama her filmin kamera arkasında elbet bilinmeyen bazı detayları vardır.

20. Zehirli saldırılar

böcekler

Setlerde özellikle oyuncuları çeşitli faktörlerden korumak için set ekibi büyük çaba sarf eder: Yağmurdan sıcaktan ya da tehlikeli sahnelerde canını yakacak şeylerden. Ancak genelde kamera arkası çalışanlarının koşulları göz ardı edilir. Bunun basit bir sebebi var aslında. Bir oyuncunun kolu kırılırsa set durur ama kamera arkasında birinin kolu kırılsa set devam edebilir. Hoşunuza gitmese de setlerde durum böyledir.

Mumya filmleri içeriği gereği oldukça tehlikeli ve zehirli canlıların olduğu bir coğrafyada çekildi. Çekimler sırasında özellikle kamera arkası çalışanları sürekli örümcek, akrep ve yılan gibi zehirli hayvanların saldırılarına maruz kaldığından ilk yardım konusu oldukça önemliydi.. Sette yapılan ilk yardımın yetersiz olması ve hayati tehlike yaşanmaması için setten helikopterle yakın hastanelere götürülen çalışanlar, film çekimleri boyunca süreklilik kazanmıştı. 

19. Arnold Vosloo’nun tüy sorunu

Mumya serisinin anahtar bileşenlerinden biri de elbette “İmhotep” karakteriyle Arnold Vosloo’dur. Çok büyük bir isim olmasa da rolüyle önemli bir başarı elde eden Vosloo, rolünü gerçekten severek benimseyerek canlandırıyordu. Rolüne dair sevmediği tek şey ise karakterin titiz ve kusursuz gözükmesi gerektiğinden yönetmenin tamamen temiz ve ışıldayan bir vücut istemesiydi. Mumya filmlerinin genelinde üstsüz oynayan Vosloo ilk başvurulan ağdayı hemen veto edince sonraki süreçte oyuncu her gün iki kere sinekkaydı vücut tıraşıyla sahnelerde yer aldı.

18. Ekibe özel çöl çayı

Mumya

Mumya serisi çekimlerinde gerçek bir çölde set kurmanın en zorlayıcı tarafı tahmin edersiniz ki aşırı sıcaktı. Çölün ortasında tüm ekibi serinletmek için büyük havalandırmalar ya da klimalı araçlar getirmek çölün kumlu yapısından dolayı çok mümkün değildi. Sürekli su tüketmek de yeterli bir çözüm değildi, çünkü çok su tüketimi, terlemeyle aşırı su kaybına sebep yaratırdı. Mumya ekibini sıcak çarpması ve su kaybından korumak için sağlık ekibi tarafından özel bir çay üretildi. Galiba çay gerçekten harareti alıyor, vardır sağlıkçıların da bir bildiği...

17. Yine bir yönetmen krizi

Mumya serisi için başta birçok yönetmenle konuşuldu. İlk isim “Hellraiser” filmlerinden bildiğimiz Clive Barker’dı. Ancak filmin konseptinin tamamen kan ve korku üzerine kurulmasını istemeyen yapımcılar daha sonra Joe Dante ismini gündeme aldılar. Dante ile anlaşılamayınca neredeyse tüm filmlerinin isminde ya ölüm ya da korku kelimesi geçen George A. Romero ile anlaşıldı. Ancak Romero’nun da konsept fikirleri aşırı karanlık bulundu. Tüm bu isimlerden sonra o zamana kadar daha çok yazarlığıyla tanınan ve “Derinlikteki Dehşet” gibi birkaç düşük gişeli filmde yönetmenlik yapan Stephen Sommers ile anlaşıldı. Summers yazarlığıyla seriye çok katkıda bulunduğu gibi Mumya filmiyle yönetmenlik kariyerinde de önemli bir sıçrama yaşadı.

16. Evelyn ve Anck Su Namun’un dövüşü

“Mumya’nın Dönüşü” filminde Rachel Weisz ve Patricia Velásquez arasındaki dövüş sahnesi şüphesiz serinin en akılda kalan sahnelerinden biridir. Weisz’in Antik Mısır’da Nefertiri olarak Anck Su Namun ile yaptığı dövüş koreografisiyle oldukça başarılıdır.

Yaklaşık 2 dakikalık sahnede oyuncular genelde maskeli olduğu için dublör kullanmak oldukça kolay olmasına rağmen oyuncuların talebi doğrultusunda aşırı akrobatik sahneler haricinde sahnenin büyük çoğunluğunda Weisz ve Velásquez kendileri yer aldılar. 2 dakikalık bu sahne için alınan eğitim ise yaklaşık 5 ay sürdü.

15. Hikaye Mısır’da çekimler Fas’ta

Sahra-Fas

Mumya serisinin ilk iki filminin öyküsü tamamen Mısır’da geçtiği için filmin orada çekildiğini düşünmüş olabilirsiniz ancak aslında film Fas’ta çekildi. O dönem Mısır’daki iç karmaşalar film ekibini oraya götürmeyi tehlikeli kılıyordu. Ayrıca bu siyasi iç durumdan kaynaklı yasal prosedürler çok zaman ve para kaybettirebilirdi.

Yapımcılar ve yönetmen Mısır’a alternatif olarak Sahra Çölü’nün Fas’taki kısmını kullanmaya karar verdiler. İlk iki filmin dış sahnelerinin neredeyse tamamı çölün bu kısmında çekildi. İç mekan çekimlerinin ise çoğunluğu Fas’ta çekilse de kimi stüdyo gerektiren sahneler İngiltere’de tamamlandı. Üçüncü filmde ise hikaye Asya’ya taşındığından çekimleri çoğunluğu Çin’de, bir kısmı ise Kanada Montreal’de kurulan setlerde yapıldı.

14. Mumya: Paranoyanın Yükselişi

Mumya

Mumya filminin çekimleri güvenlik nedeniyle Mısır’dan Fas’a alınsa da endişeler azalmamış olacak ki çekimler sırasında setin güvenliğini sağlamak için Fas ordusu her zaman hazır bulunmuş. Hatta filmin yönetmeni Stephen Sommers'ın isteği doğrultusunda kendisi ve tüm oyunculara kaçırılma durumuna karşı sigorta yapıldığını da belirtelim. 

13. Dwayne Johnson'ın Rekoru

“Mumya’nın Dönüşü” Dwayne Johnson’ın kendini oynadığı “Beyond the Mat (Ringin Ötesinde)” belgeseli haricindeki ilk filmiydi. O zamana kadar sadece güreş dünyasındaki lakabı “Rock (Kaya)” ile anılan oyuncunun kariyeri spin-off filmi “Akrep Kral” ile bir anda değişti. O zamana kadar küçük roller alsa da hala tam zamanlı bir Amerikan güreşçisi olan Johnson başrol oynadığı ilk filminde 5,5 milyonluk ücret ile ilk başrolünde en fazla ücret alan aktör olarak Guinness Rekorlar Kitabına adını yazdırdı. 

12 Kütüphane Sahnesindeki muhteşem uyum

Mumya serisinin en eğlenceli sahnelerinde biri ilk filmde Evelyn’in kütüphanede kitap yerleştirirken tüm kütüphaneyi yıktığı sahnedir desek yalan olmaz. Teknik olarak aslında tek çekimlik ve basit bir sahne gibi gözükse de pratikte pek öyle değil. Zira kameralar kayıt dediğinde bu büyük yıkım için tek şansınız vardır. Elbette plan istenilene uymazsa sahne tekrar çekilebilir ama onca kitaplığı ve kitapları toplamak ve tekrar seti sahneye hazırlamak çok uzun bir süre. Bu gibi durumlarda zaman kaybetmemek için başka sahneye geçildiği ve o sahnenin ertelendiği çok örnek vardır. Neyse ki tüm ekibin uyum içinde çalışmasıyla her şey yolunda gitti ve sahne tek seferde çekildi.

11. Teşekkürler Akrep Kral

Dwayne Johnson’ın "Akrep Kral" filmiyle o kadar para kazanmasının sebebi her ne kadar o sıralar yükselen yıldızı ve potansiyeli olsa da bir sebep daha olabilir. O da "Mumya Dönüyor" film setindeki yaşadıkları. Johnson serinin ikinci filminde şiddetli bir sıcak çarpası geçirerek uzun süre hastanede yattı. Ardından sette zehirlenerek yaklaşık 10 kilo verdi ve tekrar hastanelik oldu. 

O dönem hastalıklardan çektiği acıların hayatında maruz kaldığı en kötü şey olduğunu söyleyen Johnson’a bu dirayet için başrol olduğu bir film hediye edilmiş de olabilir. 

10. Kum sorununa CGI çözümü

Mumya filmlerinde ekibi en çok zorlayan şeyin çöl koşulları olduğunu söylemiştik. Çölün sıkıntı yarattığı bir diğer konu ise kumun ta kendisi. Filmde kullanılan tüm silahlar, kumun mekanizmaya girmesiyle silahlarda çeşitli arızalara ve tahribatlara sebep oluyordu. Silahları sürekli onarmak ve parlatmak çok fazla zaman kaybettirdiği için tutukluk yapan silahlarla uğraşmaktan vazgeçildi. Sahnelerdeki tüm silah sesleri ve namlu patlamaları İngiltere’de ses stüdyosunda eklenerek CGI (Bilgisayar Üretimli İmgeleme) teknolojisiyle desteklendi.

9. Evelyn üçüncü filmde neden değişti?

Maria Bello ve Rachel Weisz

Serinin üçüncü filmi Mumya: Ejder İmparatoru’nun Mezarı filminin oyuncuları açıklandığında aslında kimse Rachel Weisz yerine Maria Bello’yu beklemiyordu. Çünkü Weisz’in olmadığı bir devam filmi hayal etmek gerçekten tuhaf bir fikirdi. Yapımcılar bu konuda gelen sorulara Weisz’in küçük oğlu ile ilgilenmek için filmde yer almak istemediğini açıklasalar da Weisz daha sonrasında bu durumu yalanladı. 

Weisz açıklamalarında aynı tarihlerde vizyona giren “Kesinlikle, Belki” ve “Bloom Kardeşler” filmlerini işaret ederek, 3. filmde yer almamasının sebebinin senaryoyu beğenmemesi olduğunu söyledi. Mumya filminin yapımcılarını da yalan söylemekle eleştirmişti.

8. DiCaprio ve O’Connell

Hollywood denince bazı isimlerin hemen her filmde proje aşamasında geçtiğini az çok biliriz. İlk film için proje çalışmaları başladığında Richard O’Connell karakteri için birçok isim söylentilerde geçiyordu. Tom Cruise, Sylvester Stallone, Brad Pitt, Ben Affleck, Matthew McConaughey bu söylentilerden bir kaçı. Leonardo DiCaprio ise net olan tek isim.

Özellikle DiCaprio Mumya filminde yer almayı çok istemesine rağmen o sırada “Kumsal” filmi için “20th Century Fox” ile anlaşmıştı. “Kumsal” filminin yapımcılarını her iki filmde de oynamak için ikna etmeye çalışsa da başarılı olamadı. Bize de Brandan Fraser’i izlemek nasip oldu. Fena da olmadı sanki...

7. Gerçek fare ve böcekler kullanıldı

Mumya serisinde böcekler ve birçok konuda CGI teknolojisi kullanıldığı elbette bir gerçek fakat filmdeki her şey için bunu söylemek oldukça yanlış olur. Özellikle Evelyn’in bağlandığı sahnedeki farelerin tamamı gerçekti. İlk filmdeki koridor sahnelerindeki böcek sahnelerinde ise bir miktar canlı böcekler oyuncuların üzerine salındı. 

6. Diji-Li teknolojisi

Üçüncü filmde alışık olduğumuz Mısır yerine hikaye Asya’ya taşınınca filmin kadrosuna da güçlü isim Jet Li dahil oldu. Başka projelerden kaynaklı Li’nin çok fazla zamanı yoktu ve bu durum çekim programını oldukça zora sokuyordu. Yapımcılar çözüm olarak Li’nin karakterinin, filmin bir kısmında pişmiş topraktan bir savaşçı bir kısmında ise çürümüş bir mumya olmasına karar verdiler. Böylece Jet Li yerine bir dublör kullanılarak geri kalan her şey bilgisayar ortamında tamamlandı ve bu sorun aşılmış oldu.

5. Gerçek bir volkandan film seti

Mumya serisinin en önemli özelliklerinden biri de çekim yapılan setlerin yada dekorların bilgisayar ortamında hazırlanması yerine gerçek mekanların kullanılması diyebiliriz. Mecbur kalınmadıkça dekor platodan bile kaçınan yapımcılar ve yönetmen, mümkün oldukça doğal mekanların zenginliğini kullanmaya çalıştı. Filmdeki Imhotep’in mezarının olduğu Hamunaptra kentinin gece sahnelerinin bir kısmı ise sönmüş bir volkanın içerisine set kurularak çekildi. Ölüm Kitabı'nın Evelyn tarafından açıldığı sahne bunlardan biridir.

4. Beklenen 4. film neden iptal oldu?

Antonio Banderas

Jet Li’nin kadroya dahil olduğu üçüncü filmin gişe başarısı 4. filme kesin gözüyle bakılmasına sebep olmuştu. Oyuncular da bu konuda oldukça istekliydiler. Hatta 4. filmin kötü adamı Antonio Banderas, filmin adı ise “Mumya: Azteklerin Yükselişi” olarak netleşmişti.

Herkes serinin yeni filmini beklerken Universal Stüdyoları seriyi devam ettirmek yerine Mumya hikayelerine karanlık evren temalı yeni bir seriye başlangıç yapmaya karar vererek 2017’de Tom Cruise’u izlediğimiz “Mumya” filmini izleyiciye sundu. Fakat beklenen gişe yapılmadığı için bu seri film girişimi şimdilik askıya alındı.

3. Batman Başlıyor filmine miras kalan malikane

Mentmore Towers

Kimi film setlerinde tek bir mekan hikayedeki birçok mekan için kullanılabilir. Türkiye'den bir örnek olsun isterseniz; Türk filmi Börü (2018), hikayesi Ankara’da geçmesine rağmen İstanbul’da çekilmiştir. Filmdeki çoğu mekan ise tek bir platoda yer alır. Mumya serisinde de İngiltere Mentmore Kuleleri ismiyle bilinen malikane ilk filmde kütüphane sahnelerinin bir bölümünde ikinci filmde ise O’Connell’ın evi olarak kullanıldı.

Mentmore kuleleri aynı zamanda birçok Hollywood filminde kullanıldı. Bizim ise en net hatırlayacağımız, Christopher Nolan’ın Çektiği ve Christian Bale’i başrolde izlediğimiz Batman serisinin ilk filmi “Batman Başlıyor”daki Wayne Malikanesi’dir. 

2. Brendan Fraser'ın neredeyse son rolü oluyordu

Mumya filmleri çekimleri sırasında ekip ve oyuncular birçok tehlike atlatmış olsa da bu yaşananlardan hiçbiri Brendan Fraser’ın başına gelenle yarışamaz. O’Connell’ın asıldığı sahnede bir kaza sonucu Fraser gerçekten asılmış ve nefessiz kalmış. Yaklaşık 20 saniye beynine oksijen gitmeyen oyuncu bilincini kaybetmiş

Daha sonra verdiği bir röportajda bu deneyimi sorulan Fraser ise aslında rol olması gereken şeyin gerçek olduğunu ve gerçekten çok canının yandığını söylemiş.

1. Gerçek hayatta Evelyn

Evelyn Carnarvon

Mumya serisinin şehirlerinden karakterlerine hemen hemen tamamı bir hayal ürünüdür. Yine de filmin az da olsa gerçek hayattan esinlendiği noktalar var. Bunlardan en önemlisi Evelyn Carnahan karakterinin gerçek hayattaki esin kaynağıdır.

İngiliz soylusu 5. Carnarvon Lordu George H. Carnarvon 1922'de Tutankhamun’un mezarını bulan arkeolog Howard Carter’ı finanse ediyordu. Tutankhamun’un mezarı bulunduğunda ilk içeri giren üç kişi ise arkeolog Carter, Lord Carnarvon ve lordun arkeoloji ve tarih meraklısı kızı Evelyn Carnarvon’dı. Evelyn keşiften sonraki sene Sir Brograve Beauchamp ile evlenerek onun soyadını aldı. Bizim anlatmadığımız ama sizin bildiğiniz detaylar varsa lütfen yorum olarak paylaşın....

Mumya serisinin hayranları için kamera arkası (behind the scenes) videoları:

1.Mumya'nın yaratılışı

2. Mumya VFX Analiz

3.Dünyayı yönetecek ordu (Mumya):

4. Dünyayı yönetecek ordu 2(mumya dönüyor):

5. Mumya: Ejder İmparatoru'nun Mezarı kamera arkası:

6. Mumya: Ejder İmparatoru'nun yaratılışı:

28
4
1
0
0
Emoji İle Tepki Ver
28
4
1
0
0