Neden Hiçbir Zaman Olumsuz Bir E-posta Yollamamalısınız?

10
4
2
0
0
İnternetin ortaya çıkmasıyla birlikte birçok işimizi çok daha hızlı ve çok daha rahat bir şekilde halledebiliyoruz ancak hız ve rahatlık karşısında bazı noktalardan da ödün veriyoruz. Özellikle iletişim konusuna baktığınız zaman hızlı ve rahat bir iletişim gerçekleştirebilirken karşınızdakinin duygularını gözlemleyemediğiniz ve kendinizi, konuştuğunuz zamanki kadar iyi ifade edemediğiniz bir halde bulabiliyorsunuz.

İş yerinizde biriyle e-posta üzerinden iletişime geçerken gönderdiğiniz e-posta zehirli bir ok, Gmail ise oku göndereceğiniz boru haline gelebilir. Bir projede işler kötü gittiği zaman iş arkadaşınıza patlayabilir ve kendinizi biraz daha iyi hissedebilirsiniz. Tüm hataları karşınızdakinin yüzüne vurduğunuz zaman içiniz biraz daha olsun rahatlayacaktır. Karşınızdaki mi? Aynı şeyleri onun için söyleyemeyiz.

Yeni beyin araştırmalarının sonucunda olumsuz e-postalar göndermenin ciddi hasarlara yol açtığı ortaya çıktı. Dahası, her olumsuz e-posta korkunç bir olumsuzluk döngüsünü başlatıyor. Olayı daha kolay kavrayabilmek için farklı bir bakış açısını ele alarak başlayabiliriz.

Olumlu e-postalar mutluluk hormonu salgılatıyor

e-posta

Olumlu bir e-posta aldığınız zaman beyninizin küçük miktarda dopamin, başka bir deyişle mutluluk hormonu salgıladığı biliniyor. Bir oyunda küçük bir görevi tamamladığınız zaman beyninizde oluşan benzer durum, beyin hücrelerinizin size bir beşlik çakması gibi bir olayı ortaya çıkarıyor.

Bu durum, insanların uzun süreler boyunca mesajlaşmaya, sosyal medyaya ve video izlemeye bağlanmasıyla benzer bir durum. İnsanlar olarak takdir edilmeyi, başarıya ulaşmayı ve değerli hissetmeyi seviyoruz. En azından bir süredir bu konuları biliyoruz.

Olumsuz e-postalar, alan kişide ciddi bir hasara neden oluyor

internet

İkinci bir gerçeğe gelecek olursak insanlar olarak olumsuz düşünmeye daha meyilliyiz. Konunun dağılmaması için uygun bir örnek verecek olursak iş yerindeki arkadaşınıza kızıp ondan neden nefret ettiğinizi yazmak çok daha kolay bir eylem. Bu örnekleri sonsuz sayıda artırabiliriz. Tabii ki e-postayı açacak olan kişinin yukarıda bahsettiğimiz gibi küçük bir dopamin beklentisiyle e-postayı açacağını da unutmamak gerek. Beklentisi yerine sanal bir tokat yiyen kişinin pek de iyi hissetmeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Olumsuz bir e-posta gönderdiğiniz zaman olumsuza meyilli olan beyinlerimiz, bu ifadelerin hepsini negatif davranışlarla eşleştirir. Tüm bunların yanı sıra olumlu bir geri bildirim bekleyen beyinlerimizin böyle bir e-postaya olumsuz bir şekilde yanıt vereceğini de unutmamak gerek. İyi birkaç kelimeyle açtığınız e-posta içerisinden son derece negatif bir mesajın çıkması da sizi son derece kötü etkileyebilir.

iletişim

Bu zamana kadar konuyu alıcı olarak ele aldığımız için şimdi mesajı gönderen tarafına geçebiliriz. Tüm bunların farkına vardığınız zaman e-posta kullanma şekliniz değişecektir. Genellikle e-postalarda olumlu noktaları aktarıp karşınızdakinin kötü hissetmemesini sağlamaya çalışabilirsiniz. Unutmayın ki karşınızdaki kötü hissettiği zaman bu hissini size de aktaracaktır. Peki, kötü olan haberleri nasıl ileteceksiniz?

Öncelikle bu konuyu e-posta üzerinden ele almış olsak da bunun gerçek hayatta kurduğunuz farklı iletişimlerde de işe yarayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Kötü bir haber verirken, örneğin yazının başında ele aldığımız gibi bir işte beklenmedik sorunlar çıktığı zaman bunu e-posta yoluyla değil de karşılıklı şekilde ifade ederseniz iletişiminizin çok daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştiğini görebilirsiniz.

e-posta

Günümüzün en büyük sorunlarından olan ancak birçok kişi tarafından fark edilmeyen konu, iletişim araçlarının seçiminden kaynaklanıyor diyebiliriz. Belirli bir duyguyu ifade etmek için yalnızca kelimeleri tercih ettiğiniz zaman yazdığınız her kelimeye dikkat etmek zorunda kalırsınız. Normal şartlar altında iletişim içerisinde ses tonunuz, vücut diliniz gibi unsurlar bulunuyor olsa da yazılı iletişim içerisinde bu ve bunun gibi unsurlar bulunamayacağı için yazdığınız kelimelerin birinci anlamıyla ve ilk anlaşıldığı haliyle kendinizi ifade edersiniz.

Kendini ifade etme durumu, yazılı iletişimlerde karşınızdaki kişi için de bu durumdadır. Tüm bunların yanı sıra iletişim anında karşınızdaki kişinin tepkilerini gözlemleyemediğiniz için kendi tonunuzda da bir değişiklik yapamayabilirsiniz. Bu nedenle olumsuz bir konuşma yapacağınız zaman zaten insanların olumsuzu düşünmeye meyilli olduklarını ve yazılı iletişim ile birlikte olası yanlış anlaşılmaların ihtimalini ciddi oranda yükseltebileceğinizi unutmayın.

Kaynak : https://www.inc.com/john-brandon/why-you-should-never-send-a-discouraging-email-according-to-science.html
10
4
2
0
0
Emoji İle Tepki Ver
10
4
2
0
0