Teknoloji dediğimiz şey, bir roket hızıyla ilerliyor. Her gün yeni bir devrim, her ay daha önce hiç görülmemiş bir özellik... Silikon Vadisi'nden Shenzhen'e, mühendisler sürekli imkânsızı başarmak için ter döküyor. Biz de son kullanıcı olarak bu yeniliklerin keyfini çıkarmak için sabırsızlanıyoruz. O yeni telefonun kutusunu açmak, o yeni konsolun start tuşuna basmak hep heyecan verici.
Ancak bu hız, bazen duvara toslamayı da beraberinde getiriyor. Bazen küçük bir hesaplama hatası, bazen aceleye getirilen bir tasarım kararı, bazen de "biz yaptıysak olur kibri"; milyarlarca dolarlık projelerin, itibarlı markaların gözümüzün önünde erimesine neden olabiliyor. Biz de bu içeriğimizde başarıları değil, artık "kara leke" olarak anılan devasa başarısızlıkları konuşacağız. Kemerlerinizi bağlayın, teknoloji tarihinin mezarlığına doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.
Teknoloji dünyasının en büyük felaketleri:
Samsung Galaxy Note 7: Cebinizdeki pimi çekilmiş bomba! (2016)

Listemizin zirvesinde, şüphesiz yakın tarihin en "ateşli" donanım felaketi yer alıyor. Samsung'un büyük umutlarla piyasaya sürdüğü Galaxy Note 7, bir anda kullanıcıların elinde, cebinde, hatta uçaklarda patlamaya başladı. Batarya tasarımındaki kritik bir mühendislik hatası, cihazın alev almasına neden oluyordu. Samsung, önce cihazları geri çağırdı, sonra "güvenli" yenileriyle değiştirdi ancak onlar da patlamaya devam etti. Sonuç? Milyarlarca dolarlık zarar, marka itibarında devasa bir çizik ve tüm dünyada uçaklara "Galaxy Note 7 ile binmeyin" uyarıları...
Xbox 360: O meşhur "Kırmızı Ölüm Halkası" (RRoD) (2005-2008)

Eğer 2000'lerin ortasını görmüş bir oyunseverseniz, bu üç kırmızı ışığı gördüğünüzde yaşadığınız travmayı unutmanız mümkün değil. Microsoft'un PlayStation 3'e karşı en büyük kozu olan Xbox 360, kronik bir aşırı ısınma sorunuyla piyasaya sürüldü. Konsolun içindeki yetersiz lehimleme ve soğutma tasarımı, cihazın kendini "kızartmasına" neden oluyordu. RRoD (Red Ring of Death) olarak bilinen bu hata o kadar yaygındı ki Microsoft'a 1 milyar doların üzerinde bir garanti maliyeti çıkardı.
Apple'ın "Kelebek Klavyesi": Tek bir toz tanesinin inadı (2015-2019)

Apple ve "tasarım inadı" dendiğinde akla ilk gelen fiyaskolardan biri. Şirketin daha ince MacBook saplantısı, "kelebek" mekanizmalı klavyeleri doğurdu. Kağıt üzerinde harika, süper ince bir tasarımdı. Ancak gerçek dünyada tuşun altına kaçan tek bir toz tanesi bile klavyeyi kullanılmaz hâle getirebiliyordu. Milyonlarca kullanıcı tuşların takılmasından şikayet etti, Apple yıllarca sorunu kabul etmedi. Sonunda toplu davalar ve devasa tamir programları açarak sessizce eski "makas" mekanizmaya geri döndüler.
Intel Pentium FDIV hatası: Matematik bilmeyen işlemci (1994)

Bu, listemizdeki en teknik ama en utanç verici hatalardan biri. 1994'te Intel'in gözbebeği olan Pentium işlemciler, temel matematik işlemlerini yanlış yapıyordu. FDIV (Floating-Point Division) komutundaki bir kusur, işlemcinin bazı bölme işlemlerinde hatalı sonuçlar vermesine neden oluyordu. Başta "kullanıcılar fark etmez" diye direnen Intel, matematikçilerin ve basının baskısıyla geri adım attı ve tüm çipleri değiştirmeyi kabul etti. Bu hata onlara yaklaşık 475 milyon dolara patladı.
Apple III: Steve Jobs'un "sessiz kâbusu" (1980)

Apple'ın efsanevi Apple II'nin yerini alması için tasarladığı Apple III, tam bir mühendislik hatasıydı. Steve Jobs, bilgisayarın tamamen "sessiz" olmasını, yani içinde fan olmamasını istiyordu. Sonuç? Cihaz o kadar ısınıyordu ki içerisindeki entegre devreler lehimlerinden kurtulup anakarttan düşüyordu. Apple'ın o dönemki resmî çözüm önerisi ise trajikomikti: "Bilgisayarı birkaç santim havaya kaldırıp yere bırakın." Doğal olarak bu çözüm işe yaramadı ve proje çöpe gitti.
Ariane 5 roketi - Görev 501: 370 milyon dolarlık hata (1996)

Aslında bu, listemizdeki küçük bir istisna. Felaketin kökeni bir yazılım hatası olsa da sonuçları o kadar devasa bir donanım kaybına yol açtı ki... Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) göz bebeği olan roket, kalkıştan sadece 37 saniye sonra havada infilak etti. Sebep, 64-bitlik bir verinin 16-bitlik bir alana sığdırılmaya çalışılmasıydı. 370 milyon dolarlık roket ve taşıdığı uydular, küçücük bir kod hatası yüzünden saniyeler içinde yok oldu.
IBM PCjr: Ev kullanıcısına "Bu ne?" dedirten cihaz (1984)

PCjr, "dev" IBM'in ev bilgisayarı pazarına girmek için yaptığı "cüce" bir denemeydi. PCjr, IBM'in kurumsal imajından o kadar uzaktı ki kimse ne yapacağını bilemedi. En büyük felaketi ise klavyesiydi; "chiclet" (sakız) adı verilen lastik tuşlara basmak imkânsıza yakındı. Buna bir de Apple II ve Commodore 64'e göre hem pahalı olması hem de uyumluluk sorunları eklenince, PCjr hızla piyasadan silindi.
Tüm bunlardan yola çıkarak anlayabileceğiniz üzere bugün dev dediğimiz firmaların hepsi, geçmişte inanılmazı zor hatalar yaptı. Bu felaketlerin çoğu, biz son kullanıcılara daha iyi, daha güvenli ve daha fazla test edilmiş ürünler olarak geri döndü.
Peki sizin aklınıza gelen, başka donanım felaketleri var mı? Düşüncelerinizi ve yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın...


