Türkiye’deki COVID-19 Vakalarının Kaydıyla İlgili Kaygılandıran İddia

46
24
7
2
1
Türkiye’deki koronavirüs vakalarının ve virüs nedeniyle hayatını kaybeden insan sayılarının farklı olabileceği iddia edildi. Ortaya atılan iddiaya göre Türkiye, DSÖ’nün koronavirüs kayıt kodları yerine farklı kodlar kullanıyor ve Türkiye’de kullanılan kayıt kodları, vaka ve ölüm sayılarının daha düşük olmasına neden oluyor.

Türkiye’deki koronavirüs verileri ile ilgili önemli bir iddia ortaya atıldı. Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Türkiye’deki koronavirüs verilerinin, Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) uymadığını dile getirdi. 

Prof. Dr. Kayıhan Pala, Koronavirüs vakalarıyla ilgilenen doktorların ilgilendikleri koronavirüs hastalarını kayıt etmeye çalışırken bir sorunla karşılaştıklarını söylüyor. Pala, doktorların kayıtlarda yaşadığı sorunlardan birinin, COVID-19 olarak düşünülen bazı vakaların Avian Influenza olarak bilinen bir hastalıkla kaydedilmesi olduğunu söylüyor. 

"Türkiye’nin koronavirüs kayıt kodları DSÖ’nünkinden farklı"

koronavirüs Türkiye vaka sayısı

Prof.Dr. Pala, yaptığı incelemede Türkiye’nin koronavirüs vakalarını kodlamak için kullandığı yöntemi, önce DSÖ’nün yaklaşımı ile daha sonra da ABD, İngiltere, Almanya, Kanada ve Polonya gibi ülkelerin koronavirüs hastalarını kaydettiği veriler ile karşılaştırdı. Pala, Türkiye’nin koronavirüs vakalarını kaydetmek için kullandığı kodların DSÖ ve diğer ülkelerin kullandığı yöntemden farklı olduğunu gördü. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün koronavirüs hastaları ve virüs nedeniyle hayatını kaybeden insanların kayıtlarını tutmak için kullanılmasını önerdiği iki kod şöyle: 

U07.1: PCR testiyle kesinleştirilerek koronavirüs tanımlanmış

U07.2: PCR testiyle virüs tanımlanmamış. Ancak klinik tanı mevcut. Olası COVID-19, kuşkulu COVID-19

Türkiye’nin koronavirüs vakalarını ve ölümlerini kaydetmek için kullandığı kodlar ise şöyle: 

U07.1: MERS CoV hastalığı

U07.2: Avian Influenza enfeksiyonu (Avian Influenza, kuş gribi olarak biliniyor)

U07.3: COVID-19

PCR testleri yüzde 100 doğru sonuç vermiyor

koronavirüs Türkiye vaka sayısı

Koronavirüsün tespiti için kullanılan PCR testi üzerinde yapılan çalışmalar, PCR testlerinin yüzde 100 doğru sonuç vermediğini gösteriyor. Yapılan çalışmalar testlerin yüzde 60 veya 70 oranında doğru sonuçlar verdiğini gösteriyor. 

PCR testlerinin yüzde 100 doğru sonuç vermediğinin anlaşılması üzerinde Dünya Sağlık Örgütü, mart ayında koronavirüs vakalarının kaydedilmesi için yaklaşımını değiştirdi ve U07.1 ve U07.2 kodlarının kullanılmasını önerdi. 

DSÖ’nün önerdiği yeni kodlama sistemine göre bir vakada PCR testleri negatif çıksa dahi akciğer tomografisi gibi epidemiyolojik veriler hastanın koronavirüs olduğunu söylüyorsa vaka kuşkulu olarak değerlendirilmeli ve U07.2 koduyla kayıt edilmelidir. 

Tomografi bulguları ile ilk koronavirüs vakalarını Çin bildirdi

koronavirüs Türkiye vaka sayısı

Koronavirüs salgını ile ilk mücadele eden ülke olan Çin, tomografi bulgularını koronavirüs vakalarının kayıt edilmesi işleminde kullanılmasına şubat ayında başladı. Çin, bu uygulamaya geçtiğinde DSÖ koronavirüs salgınını henüz küresel bir pandemi olarak tanımlamamıştı. 

Çin’in şubat ayında koronavirüs vakalarının tespit edilmesi ve kayıt edilmesi sistemini değiştirmesinin ardından ülkede açıklanan koronavirüs vakaları bir anda büyük bir artış gösterdi. Günde 1000 ile 1500 koronavirüs vakası bildirilen ülkede, 14 Şubat’ta vakaların tanımlanması sistemi değiştiğinde 18.000 vaka açıklandı. 

Sadece bir günde 18.000 bildirilmesi, Çin’de bir günde 18.000 koronavirüs vakası görüldüğü anlamına gelmiyor. Akciğer tomografisi verilerini koronavirüsün tespitinde kullanmaya başlayan Çin, bu rakamları aktardığında daha önce negatif olan vakaları pozitif olarak değerlendirdi ve veri sistemine bu şekilde ekledi. Bu da daha 18.000 vakanın daha kayıtlara eklenmesi anlamına geliyor.

Koronavirüs vakalarının kaydedilmesi için farklı kodların kullanılması iki büyük soruna yol açabilir

koronavirüs Türkiye vaka sayısı

Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Türkiye’de DSÖ’nün önerdiği kodlardan farklı tanı kodları kullanılmasının iki büyük soruna yol açacağını söylüyor. Prof. Dr. Pala, ilk sorunun kıyaslama yapmakta zorlanmak olacağını söylüyor. 

Prof. Dr. Kayıhan Pala, “İkincisi, bence en az birinci kadar önemli, Türkiye doğrulanmamış diye kabul ettiği, yani PCR testi pozitif olmayan vakaları kayıtlarına geçirmiyor. Oysa bize sahadan gelen bilgiler, çok sayıda COVID-19 hastası olduğu halde değişik gerekçelerle PCR sonuçları ya gelmeyen ya da pozitif olarak gelmeyen olguların varlığına işaret ediyor. DSÖ bu sorunu bildiği için bu kişilerin kuşkulu vaka klinik olarak kayıtlara geçmesini istiyor.” dedi.

Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın dışında diğer uzmanlar da bilimsel verilerin, uluslararası kriterlere göre oluşturulması gerektiğini söylüyor. Çocuk hastalıkları uzmanı Dr. Veysi Yoldaş, İstanbul’daki ölüm sayılarına dikkat çekerek, şehirde mart ayında görülen ölüm sayılarının diğer yıllara göre çok daha yüksek olduğunu söylüyor. Yoldaş, kayıtlara doğal ölüm olarak geçen ama bulaşıcı hastalık prosedürüyle defnedilen vakaların olduğunu iddia etti. 

koronavirüs Türkiye vaka sayısı

Prof. Dr. Kayıhan Pala, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden çok sayıda insanın başka ölüm nedenleriyle kayıt altına alındığını iddia ediyor. Pala, bu şekilde yapılan kayıtlar nedeniyle hastalığın etkisinin tam olarak anlaşılamadığını belirtti. Pala, doğru ölüm sayılarının ortaya çıkması için Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) önerdiği sözel otopsi yöntemlerinin kullanılmasını önerdi. 

Kaynak : https://www.dw.com/tr/d%C3%BCnyada-covid-19-t%C3%BCrkiyede-ku%C5%9F-gribi/a-53127514
46
24
7
2
1
Emoji İle Tepki Ver
46
24
7
2
1