Yurt dışından, özellikle Amerika’dan elektronik bir cihaz sipariş ettiğinizde ya da o taraflara seyahat ettiğinizde karşınıza çıkan ilk engel bellidir: Priz uyumsuzluğu ve voltaj farkı. Türkiye ve Avrupa’nın büyük bir kısmı** 220-240 Volt (V) standardını** kullanırken** Amerika Birleşik Devletleri’nde ısrarla 110-120 Volt aralığı** tercih ediliyor.
Biz de bu içeriğimizde ABD’de neden bu düşük Volt standardının tercih edildiğini inceleyeceğiz. Aslında bunun arkasında tarihsel, güvenlik gibi birçok farklı sebep bulunuyor. Gelin lafı çok uzatmadan konunun detaylarına girelim.
Elektriğin yaygın kullanılmaya başladığı ilk zamanlara gidelim

Elektriğin evlere girmesi serüveni, Thomas Edison'un akkor flamanlı ampulü ticari hâle getirmesiyle başladı. Edison, doğru akım sistemini savunuyordu ve bu sistemin 110 Volt seviyesinde çalışmasını uygun görmüştü. Çünkü 110 Volt, o dönemki karbon flamanlı ampullerin patlamadan çalışabildiği ve insanlar için "görece" güvenli kabul edilen bir sınırdı. Amerika’da ilk şebekeler kurulurken Edison’un bu standardı baz alındı ve New York sokakları 110 Volt DC ile aydınlatılmaya başlandı.
Ancak Edison’un doğru akım sistemi, elektriği uzun mesafelere taşımak için verimsizdi. İşte burada sahneye Nikola Tesla ve George Westinghouse gibi isimler çıktı. Tesla’nın alternatif akım sistemi, voltajı transformatörlerle yükseltip alçaltabiliyordu. Böylece elektrik çok uzaklara kayıpsız taşınıyordu. En sonunda Amerika’da alternatif akım sistemine geçildi. Ancak altyapı 110 V olarak kullanıldığı için voltaj böyle olmaya devam etti.
Avrupa neden 220-240 Volt seviyelerini tercih etti?

Amerika 110 Volt ile yoluna devam ederken, Avrupa’da elektrik şebekeleri biraz daha geç yaygınlaşmaya başladı. Bu gecikme, Avrupalı mühendislerin Amerika’daki sistemin eksiklerini görmesine fırsat tanıdı. Fizik kurallarına göre; voltajı iki katına çıkarırsanız, aynı gücü iletmek için gereken akımı yarıya düşürebilirsiniz. Daha düşük akım, daha ince kablolar kullanmak demektir. Bu da bakır maliyetinden devasa bir tasarruf sağlar.
Alman mühendisler ve dönemin önde gelen şirketi AEG, 220-240 Volt standardının maliyet ve verimlilik açısından çok daha üstün olduğunu fark etti. Avrupa, altyapısını kurarken bakırdan tasarruf etmek ve enerjiyi daha verimli iletmek adına 220 Volt standardını benimsedi. Türkiye de Avrupa standartlarını takip ettiği için biz de bugün 220-230 Volt kullanıyoruz.
Güvenlik konusu

ABD’nin 110 Voltluk daha düşük voltajı tercih etmesinin nedenlerinden biri de güvenlik olarak görülür. Öyle ki elektrik çarpma riskini azalttığı için bu voltaj daha çok tercih edilmiştir. Ancak 220 Voltluk Avrupa tarafından tercih edilen voltajın da kendine has avantajları bir hayli fazladır. Daha yüksek verimlilik, daha ince kablolama ile daha uygun maliyet gibi öne çıkan özelliklere sahip.
ABD’de sistem neden değişmiyor?

Peki, 220 Volt daha verimli ve daha ucuzsa, Amerika neden hatasını anlayıp sistemini değiştirmedi? Cevabı aslında çok basit. Tüm ülkenin voltajını 220’ye çıkarmak demek, uzun yıllar boyunca 110V ile tasarlanan sayısız evdeki prizlerin değiştirilmesi anlamına geliyor. Bu da tahmin edebileceğiniz gibi çok ciddi bir maliyete yol açacak.
