Katlanabilen, ekranı kıvrılan, ekran alanı büyüyen, ekranı içeride kalan, dışarıya dönen bir sürü farklı katlanabilir telefon modeli var. Telefonların katlandığı bir başka dönem daha vardı, o da 90’ların sonu 2000’lerin başı idi.
Motorola’nın Razr modeli ikonik telefonunu diriltme fikri yalnızca nostalji ile alakalı değil. Madem ki telefonlar kendi üstlerine katlanıyorlar, madem ki ekranlar da katlanıyor o zaman telefonun yeniden, bu sefer akıllı telefon olarak dönmesinin önünde bir engel yok.
Firmaların dikey katlanabilir telefonlar yapması aslında çok da mantıklı değil. Film izlerken ekranın büyük kısmını kullanamayacağımız, çoğu işlem için ise gereksiz uzun bir ekran oranı ortaya çıkmış olur. Kimse 40:9 oranına sahip bir ekran için tasarım yapmaz. Yine de üreticiler bu cihazları da deniyor. Bu da yeni deneyler, yeni tasarımlar için sektörün önü açık demek.
Telefonlar daha geniş ama yine de istiridye gibi açılıp kapanan yapıda olamaz mı? Olabilir, hatta bu sayede telefonlar oldukça ilginç tasarımlara kavuşabilir.
Telefonların satışlarından da firmalar oldukça umutlu. Motorola’nın hedefi yaklaşık 200 bin cihaz satmak. Samsung ise 1 milyon katlanabilir telefon satmayı planlıyor. Bu cihazların fiyatları ise 1500 dolardan başlıyor.
Çinli üreticilerin de kendi telefonları var ve üretim sürecinin farklı aşamalarında bulunuyorlar. Herkes bir tasarım dili, kendine has bir tarz oluşturmaya çalışıyor. Bu defa durum normal akıllı telefonlardakinden farklı. Orada Apple bir tarz belirlemişti ve uzun süre de sektörü onun tasarımları şekillendirdi.
İlk katlanabilir cihazlar oldukça pahalı ve dikkat çekici olacaklar. Bu süreçte ilginç tasarımlar göreceğiz. Neyin genel kabul gören tasarım haline geleceğini ise zaman gösterecek.
