Tümü Webekno

Kategoriler

Hakkımızda Yazarlar Ödüllerimiz Künye Gizlilik İletişim
  1. Webtekno
  2. Uzay

Uluslararası Uzay İstasyonunda Neden Yapay Yer Çekimi Kullanılmıyor? (Bilim Kurgu Filmlerinden Farkı Olmazdı!)

Yapay yer çekimi kavramı aslında bizlere çok da uzak değildir. Çeşitli film ve dizilerde bu kavrama mutlaka rastlamış, aşina olmuşuzdur. Peki bunu uzayda kullanmak neden bu kadar zor?

Uluslararası Uzay İstasyonunda Neden Yapay Yer Çekimi Kullanılmıyor? (Bilim Kurgu Filmlerinden Farkı Olmazdı!)
Asya Melis Akdoğan Asya Melis Akdoğan /

Söz konusu uzay olduğunda akıllara çok çeşitli sorular gelir. Astronotlar, ortamın şartları, görevler… Bunların yanında yer çekimi de üzerinde durulan konulardan birisidir.

Gelin yapay yer çekimine dair ayrıntılara bakalım.

Öncelikle yapay yer çekiminin ne olduğunu anlamaya çalışalım.

Uluslararası Uzay İstasyonunda Neden Yapay Yer Çekimi Kullanılmıyor? (Bilim Kurgu Filmlerinden Farkı Olmazdı!)

Einstein’ın düşünce deneyine bakıldığında, yer çekimi ve ivmenin birbirine eş değer olduğu görülür. Şöyle ki eğer 1G ivmeyle hızlanan bir uzay gemisi içine girseydik, içinde bulunduğumuz geminin, Dünya’daki herhangi bir odadan farkını anlayamazdık.

Yani bu da yer çekimi etkisinin, bir bakıma ivme ile taklit edilebildiğini gösterir. Öte yandan bilim kurgu yapımlarında gördüğümüz yapay yer çekimi sistemleri, işte bu prensibe dayanır.

Uzay gemilerinin devamlı hızlarak yapay yer çekimi sağlaması veya aracı döndürerek santrifüj kuvveti ile yer çekimi yaratması teorik olarak mümkündür.

Uluslararası Uzay İstasyonunda Neden Yapay Yer Çekimi Kullanılmıyor? (Bilim Kurgu Filmlerinden Farkı Olmazdı!)

Ancak bu noktada bir sorun ortaya çıkar. Maalesef bu işlemleri gerçekleştirmek oldukça zor ve pahalıdır. Örneğin hızı sürekli arttırmak için devasa miktarlarda yakıt gerekir. Uzay araçlarını döndürme yöntemi ise yalnızca çok büyük uzay gemilerinde işe yarar.

Ayrıca astronotlar, düşük yer çekimi ortamında uzun süre kaldıklarında çeşitli sağlık problemleriyle karşı karşıya kalırlar. Örneğin yüzleri şişer, kaslarının performansı düşer ve kemik erimesi görülebilir.

Kanadalı bir astronot olan Chris Hadfield ise yapay yer çekiminin olumsuz etkilerini şu şekilde dile getirir:

Chris Hadfield

“Ağırlıksızlık harika bir şey gibi görünebilir ancak bedeli ağırdır. Sürekli yük altında olmadığınızda vücudunuz tembelleşir, kaslarınız erimeye başlar, kemikleriniz yeniden vücudunuza geri emilir”.

Astronotlar, bu olumsuz etkileri en aza indirgemek için sıkı egzersiz programlarına tabi tutulur. Fakat yapay yer çekiminin, bu etkileri tamamen ortadan kaldırabilecek bir çözüm olup olmadığı da epey tartışmalıdır.

Özetle Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yapay yer çekimi kullanılmamasının en büyük sebeplerinden biri, bu teknolojinin oldukça pahalı ve zorlayıcı olmasıdır.

Kaynaklar: Science News Explores, IFL Science İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

YORUMLAR

(2)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır. (0)
V
Veli ÇINAR 1 yıl önce
O yapılan zaten yapay. Sorgulama ihtiyacı görmeyenleri inandırmak adına yapılan bir tiyatro. "Yapay yerçekimi yaptık, artık rahatız" deseler, yine kimse sorgulama gereği duymaz. "Adamlar yapıyor abi" der geçer. İnananlar olduğu sürece, yalanlar bitmez.
A
Anonim 1 yıl önce
Yakın bir gelecekte anti yerçekimi sistemine sahip uçan daire biçiminde uzay araçlarına sahip olabiliriz ve işte o zaman yapay yerçekimi kullanmak mümkün olacaktır. Hiçbir sürtünme yapan parça olmaksızın araç kendi etrafında dönerek yapay yerçekimi oluşturabilecektir. Fakat bu iş tabii ki o kadar basit değil, yapay zeka ile aracın denge durumunun sürekli otomatik olarak ayarlanması gerekecektir. Dengeli bir uzay aracı olmazsa yapay yerçekimi kullanmak mümkün olmayacaktır.
Tüm yorumlar yüklendi (2 yorum)