Atlantis, adını ilk olarak Platon'un Timaeus ve Critias isimli kitaplarında kullandığı efsanevi bir toprak parçası. Bir uygarlığı da üzerinde yaşatan bu toprak parçası, kimi insanlara göre bir efsaneden ibaret ve Platon'un aslında Atlantis'i anlatırken yaptığı şey mecazi ve öyküleyici bir anlatım kullanarak toplumsal bir ders vermek. Ancak kimi insanlar ise Atlantis'in varlığına inanıyor ve bu da bu efsanevi şehir ile ilgili sürekli yeni araştırmaların yapılmasını sağlıyor.
Bilim, Atlantis için senelerce pek çok araştırma gerçekleştirdi, ancak sonuç hep aynıydı; hayal kırıklığı. Bir süre sonra da bilimin konuya ilgisi azaldı. Ancak kimi incelemeler hala devam ediyor. George S. Alexander ve Natalis Rosen isimli iki araştırmacı ise konuya yepyeni ve oldukça iddialı bir bakış sundu. Alexander ve Rosen'e göre Atlantis yüzlerce yıldır yanlış yerde aranıyordu. Bakılması gereken yer ise Sahra Çölü'nün göbeğinde duran ve en az Atlantis kadar gizemli görünen Sahra'nın Gözü.
Atlantis, yapılan tanımlara göre bolluk içinde yaşayan ve oldukça güzel görünen bir şehir. Bir de artık 'batık' olduğu inancı var ve bu da Atlantis için hep okyanus tabanlarına bakmamıza sebep oldu. Ancak Alexander ve Rosen, Atlantis'in Platon'un bahsettiği konumuna neredeyse birebir uyan tek yerin Sahra'nın Gözü olduğunu iddia ediyor.
Sahra'nın Gözü, Sahra Çölü'nde kuzey batısı 'Kediet ej Jill Dağı' ile çevrelenmiş enteresan bir oluşum. Son birkaç seneye kadar bilim bu oluşumu bir göktaşı düşmesine bağlıyordu ancak artık kimi bilim insanları bu iddiayı doğru bulmuyor ve oluşumun sebebinin erozyon olduğunu söylüyor.
Alexander ve Rosen ise Sahra'nın Gözü'nün hem Atlantis için verilen ölçülere uyduğunu hem de Platon'un Atlantis'in kuzeyinde olduğunu iddia ettiği dağları barındırdığını belirtiyor. Aynı zamanda Sahra'nın Gözü ile ilgili bir diğer bilgi, Sahra Çölü çöl olmadan önce, bölgede dağlardan gelen şelalelerin ve su kaynaklarının olduğu yönünde. Bu da Atlantis'in tasvirine oldukça uygun görünüyor.
Alexander ve Rosen'in sunduğu bilgiler doğrultusunda hazırlanan YouTube videosunu hemen aşağıda bulabilirsiniz.
Tabii ki Atlantis için henüz bilimsel olarak kanıtlanmış bir bilgi mevcut değil ancak bu tür konuların her zaman ilgi çekici olduğu bir gerçek. Üstelik insanlık gelişmeye devam ettikçe çözülen 'gizem'lerin sayısı da hızla artıyor. Belki de bu araştırma sonrasında Atlantis için de bu sona yaklaşırız, kim bilir.
