Nükleer silahların ne kadar tehlikeli olduğu konusunda bütün insanlık hemfikir olsa da günümüzde nükleer silahlanma yarışı dikkat çekici bir hal almış durumda. ABD ve Rusya, yani dünyada en çok nükleer silaha sahip iki ülke olarak bu konudaki en önemli paktlardan birini terk etmeye hazırlanıyor. Kuzey Kore de boş durmayıp yeniden nükleer füze denemelerine başladı. İran ise uzun zamandır nükleer silah çalışmalarıyla anılıyor. Bazı insanlar ise yeni bir nükleer silahlanma yarışından çekiniyor.
Bu tehdit gerçekten de korkutucu olsa da daha büyük ve daha az kişinin farkında olduğu bir tehlike daha var. Artık dünya dijital olarak yaşıyor ve hackerler çok daha büyük bir tehdit oluşturuyor. Günümüzde devlet destekli hacker saldırılarında bile en fazla 'veri çalınmış' olsa da, elektrik ve su altyapılarına dışarıdan müdahaleler yapılabildiği ifade ediliyor. ABD’li ve Rus hackerlerin karşılıklı olarak birbirlerinin altyapı sistemlerine izinsiz giriş sağladığı ifade ediliyor.
Siber atakların yaşamsal hizmetleri hedef alması durumunda ölümler, nükleer silahlar gibi bir anda ortaya çıkmayacak olsa da belli bir süreçte daha fazla insanın ölümüne sebep olabilir.
Hackerler altyapıları hedef alıyor
Daha önce yaşanan olaylar da hackerlerin bu konuda çalışmalarının devam ettiğini gösteriyor. 2016’nın başlarında bir hacker grubu, ABD’de bir su tesisinin kontrolünü ele geçirdi ve arıtma için kullanılan kimyasal yapısını değiştirdi. Zamanında fark edilmemiş olsaydı bu saldırı zehirlenmelere ve ölümlere yol açabilecekti. 2016 ve 2017’de, uzmanlara göre mesaj gönderme amacıyla Ukrayna’nın güç hatlarında kesintiler yaşandı. Bu durum, istenilmesi halinde ekipmanlara hasar verilebilecek bir saldırı riskini ortaya çıkardı. ABD ve Suudi Arabistan da altyapılara yönelik saldırılardan nasibini aldı.
FBI da hackerlerin artık nükleer tesisleri hedef almaya başladıklarını belirtmişti. Bu durum da Chernobyl gibi felaketlerin gerçekleşmesine sebep olabilir.
Hack saldırıları için düzenleme bulunmuyor
Nükleer silahlar konusunda bazı anlaşmalar bulunuyor ve üretilmeleri de kullanımları da ciddi bir kontrol mekanizması altında tutulmaya çalışılıyor. Hack saldırıları ise benzer bir şekilde ele alınmıyor. Kaldı ki bir hacker saldırısı, tek bir telefonla ya da tek bir bilgisayarla bile başlayabilir.
Kaldı ki çoğu nükleer saldırı, diğer saldırılar gibi gözle görülür şekilde gerçekleşmez ve iplerin gerilme süreci çok daha yavaş olur. Bu konudaki gerginlikler kolay kolay zirveye tırmanmıyor.
Olası hacker saldırılarına karşı yapılacak şey ise kendimizi olabildiğince korumak ve gerekli anti-virüs yazılımı, güncelleme takibi gibi önlemleri almak olarak gözüküyor. Ayrıca hükümetler ve şirketler, siber güvenliğe daha çok önem göstermeli.
