Kuzey Sentinel adasında yaşan bir kabile dışarıdan gelenleri pek seviyor gibi görünmüyor. Dünyanın en keşfedilmemiş topluluklarından biri olan bu kabile için Hindistan hükümeti dışarıdan gelen insanların onların bölgesine yaklaşmaması için 5 km’lik bir kısıtlama getirdi.
Fakat bu önlem Amerikalı Hristiyan Misyoner John Chau’yu durdurmaya yetmedi. Şimdi yetkililer, geçtiğimiz günlerde kabile tarafından okla vurularak öldürülen John Chau’nun bedenini kurtarmaya çalışıyor.
Bu olay, Afrika’dan çıkıp Asya’ya ilk göç eden insanlardan olduklarına inanılan Kuzey Sentinel Adasındaki bu kabilenin ilk vukuatı da değil üstelik. 2004’teki yıkıcı Tsunami’den sonra adayı kontrole giden Sahil Güvenliğin helikopterini de ok ve mızraklarla indirmeye çalışmışlardı. 2006’da ise botları yanlışlıkla adaya sürüklenen iki balıkçıyı baltayla öldürmüşlerdi.
Tüm bunlara rağmen Sentinel Kabilesinin hoş karşıladığı, dış dünyadan insanlar da olmuştu.
Adaya ulaşmak için yaklaşık 20 yıl boyunca yapılan başarısız seferlerin sonucunda 8 Ocak 1991’de hediye olarak hindistan cevizi ve muzla giden hükümet yetkilileri ilk barışçıl iletişimi kurmuştu. The American Scholar gazetesinde ise hediyeyle giden ekibin Sentinel Kabilesi ile olan iletişimi hakkında bir haber yayınlanmıştı.
Bundan sonraki ay daha önce hükümetin keşif seferlerine de katılmış olan antropolog TN Pandit şansını bir kere daha denedi. Bu sefer, Sentinel Yerlileri daha çok hediye için, sandala çıkmışlardı. Aşağıdaki fotoğrafta ise Pandit, yerlilere hediye veriyor.
Hindistan Hükümeti 1997’de adadakilerle iletişim kurmayı kesti. 2011 nüfus sayımına göre ise 12 erkek 3 kadından oluşan 15 Sentinel üyesinin kaldığı tahmin ediliyordu. Fakat Pandit bu sene eylül ayında DownToEarth’e verdiği röportajda sayılarının 80-100 arasında olduğunu tahmin ettiğini söyledi.
Bu eşsiz antik topluluğun varlığını devam ettirebilmesi için dışarıdan ziyaretlerin son bulması gerekiyor.
