Rüyalar Gerçeği Etkiler mi? 24 bin Rüya Yapay Zekâ ile Analiz Edildi ve Sonuçlar Açıklandı

68
3
3
2
0
İnsanlığın en büyük gizemlerinden biri olarak kabul edilen rüyalar konusunda bilim insanları uzun yıllardır farklı araştırmalar yapıyorlar. Artık bu araştırmalar için üretilen bir yapay zeka da kullanılıyor. Böylece rüya görmek ve gerçek hayat arasındaki bağlantının açığa çıkması ve rüyalar gerçeği etkiler mi sorusunun yanıtı aranıyor.

İnsanlığın ortaya çıktığı ilk günden beri yani binlerce yıldır din adamları, sanatçılar, bilim insanları; insanların gördükleri rüyalar hakkında incelemeler yapıyor, teoriler üretiyor ve bir neden - sonuç ilişkisi kurmaya çalışıyorlar. Uzun zamandır mistik anlamlar yüklenen rüyalar, bilimin gelişmesi ile başka bir boyutta incelenmeye başladı. Rüya görmek ve gerçek hayat arasındaki ilişki sandığımızdan da yakın olabilir.

Rüyalar hakkında yapılan bilimsel tabanlı çalışmaların geçmişi yalnızca yüz yıl öncesine dayanıyor. Yeni bir gelişme ise bu bilimsel çalışmalara yeni bir boyut kazandırdı; yapay zeka. Yavaş yavaş hayatın her alanında karşımıza çıkmaya başlayan ve giderek yaygınlaşacak olan yapay zeka sayesinde bilim insanları rüyalar, rüya görmek, gerçek hayat ile ilişkisi gibi merak edilen sorular hakkında çok daha detaylı ve gerçekçi yanıtlar verebiliyorlar.

Bunu hiç düşünmezdik ama rüya yorumları, günümüz bilimsel rüya araştırmalarına ışık tutuyor. Nasıl mı?

rüyalar

Rüyalara özel anlamlar yüklemek, geleneksel rüya tabirleri olarak da bilinen popüler bir kültür akımı. Ancak popüler kültürün parçası olduğu kadar antik kültürlerden günümüze kadar uzanan bir geçmişi de var. Hatta 2000 yıl öne rüya tabirleri yapan kişilere farklı toplumlarda belki de dönemin bilim insanlarından daha çok değer veriliyordu. Elbette günümüzde rüyaları araştıran bilim insanlarının kullandıkları yöntemler çok farklı, ancak bilimsel araştırmaların temelinde de rüyaları, rüyalardaki sembollerin bilinç altında neden o şekilde anlamak yatıyor. Yani bilimsel rüya araştırmaları, aslında safsatalar yerine objektif gerçeklere dayanan modern birer rüya tabiri gibi görülebilir.

The Hall and Van de Castle rüya ölçeği olarak isimlendirilen bir sistem sayesinde bilim insanları; 1960’lı yıllardan beri psikoloji, rüyalar ve gerçek hayat üçgeninin gizemini çözmeye çalışmışlardı. Rüya ölçeği, rüyada görülen 10 farklı temel unsur üzerinden değerlendirme yapılan bir sistemdi.

Rüya Ölçeği sisteminde temel alınan unsurlardan biri rüyada görülen hayvanlar, insanlar ve hayali karakterlerdi. Rüyada görülen kadın sayısı, erkek sayısı ve hayali karakter sayısı ile bu rüyayı gören kişinin kadın, erkek, genç, yaşlı, çocuk olma durumu gibi farklı kriterler özelinde her bir rüya, rüya ölçeği sistemi ile değerlendirilebiliyordu.

Rüyalarda gerçek hayattan izler var:

rüyalar, rüya görmek

ABC haber sitesinin yazarı James Purtill'ın bir makalesine göre söz konusu Rüya Ölçeği sistemini kullanarak araştırma yapan bir bilim insanı, daha önce hiçbir şekilde tanışmadığı bir insanın 192 rüyasını analiz etti. Özel bir kelime bulma sistemi yardımı ile sanki bir yazılım kodu inceler gibi, belirli kelimeler üzerinden değerlendirme yaparak rüyaların sahibi hakkında nokta atışı tahminlerde bulundu.

Purtill'e göre söz konusu araşrtırmada yalnızca sık geçen kelimeleri inceleyerek rüya gören kişinin sosyal olarak aktif olduğu, utangaç olmadığı, hatta aktif bir cinsel hayatı olduğu, okuma ve yazmayı sevdiğini, dindar olmadığını, yüzme bildiğini, kedi değil köpek sevdiğini, kardeşleri arasında en çok kız kardeşini sevdiğini doğru bir şekilde tahmin edildi.

Analiz sonuçlarının bu kadar az bilgi ile bu kadar çok doğru sonuç vermesi, rüyalar ile gerçek hayat arasında ne kadar yakın bir ilişki olduğunu gözler önüne seriyor. Bu ilişkinin bu kadar net bir şekilde gözler önüne serilmesi süreklilik hipotezi olarak isimlendiriliyor.

Rüyalar ile gerçek arasında bir köprü; Süreklilik hipotezi:

rüyalar, süreklilik hipotezi

Süreklilik hipotezi, pek çok farklı bilim dalında pek çok farklı teoriyi isimlendirmek için kullanılan bir kavram. Ancak bu noktada psikologların süreklilik hipotezi olarak isimlendirdikleri teoriye göre uyuduğunuz zaman ne mistik alemlere gidiyor ne de farklı etkiler altında kalıyorsunuz, yalnızca yaşamaya devam ediyorsunuz.

Çoğu insan, rüyasında yarın geçmesi gereken zor sınavı, işi geciktirdiği için patronun ona kızmasını ya da özlediği (çoğunlukla kaybettiği) bir akrabasını görür. Yani gerçek hayatın izleri rüyada devam eder. Ancak sınavı yapan kişinin tek boynuzlu at olması, patronun ofisinin yanardağın tepesinde olması ya da vefat eden akrabanın neden köpek balığının üzerinde geldiği gibi fantastik konular, hâlâ gizemini koruyan meseleler arasındadır.

Fantastik konuları da hayatın devamı olarak düşünmek için son okuduğunuz kitabı, yatmadan önce izlediğiniz filmi ya da odanızın duvarında asılı olan posteri düşünebilirsiniz. Bu tip farklı etkileri toplayan bilinçaltınız, gerçekliğin size ait olan versiyonunu rüyalarda gösteriyor olabilir.

24 bin 35 adet rüya yapay zekâ ile analiz edildi

rüyalar, dreambank

DreamBank, iki psikolog bilim insanı tarafından oluşturulan bir internet sitesi. Rüya araştırmaları geçmişine göre henüz yeni olan veri tabanında neredeyse 20. yüzyılın başından beri toplanan rüyalar bulunuyor. 

Son yayınlanan bulgular, DreamBank’ta bulunan 1910 ve 2017 yılları arasında kaydedilmiş toplam 24.035 rüyanın Rüya Ölçeği sistemiyle ve süreklilik hipotezi göz önüne alınarak analiz edilmesi sonucu ortaya çıktı. Elde edilen bulgulara göre bazı temel sonuçlara ulaşıldı;

  • Erkekler, kadınlara göre daha fazla şiddet içeren rüyalar görüyorlar.
  • 20 yaş altı gençler olumsuz sosyal deneyimlerin olduğu rüyalar görüyorlar.
  • Yaş ilerledikçe rüyalar değişim gösteriyor.
  • Savaşa katılmış kişiler daha çok şiddet ve saldırganlık içeren rüyalar görüyorlar.
  • Görme engelli kişiler en az şiddet içeren rüyaları gören grup.
  • Görme engelli kişiler rüyalarında daha çok hayali karakter görüyorlar.

Tüm bu bulguların yanı sıra, analiz edilen rüyalar arasında en çok şiddet içerenlerin, 1960’lı yıllarda görülen rüyalar oldukları tespit ediliyor ve aynı dönemin suç istatistiklerine bakıldığı zaman, dönemin en yüksek oranları görülüyor. Toplumda şiddetin yoğun olduğu bir dönemde, birbirleri tanımayan binlerce insanın rüyalarda da şiddet içerikli olaylar yaşamaları, süreklilik hipotezini kanıtlayan en önemli bulgulardan bir tanesi. 

Rüya analizinde yapay zekâ çağı:

rüyalar, yapay zeka

Zaten evrende var olan tüm bilgiyi sunuyoruz en azından rüyalarımızı bilmesinler, diyenler olacaktır ancak pek çok alanda olduğu gibi bilim çalışmaları alanında da yapay zeka, bilim insanlarının işini bir hayli kolaylaştıracak ve ortaya çıkan sonuçların en doğru bulgulara sahip olmasını sağlayacak.

Bilim insanlarının rüya ölçeği sistemini kullanarak ve süreklilik hipotezini göz öne alarak yaptıkları analizlerin ortaya çıkardığı bulguların son derece etkileyici olduğunu gördük. Ancak bilim insanları tarafından yapılan analizler oldukça uzun sürüyor ve az da olsa her zaman insan hatası payını saklı tutuyor. Yapay zeka bu durumu ortadan kaldıracak. 

Belki yıllar süren çalışmalar yapay zeka tarafından birkaç saniyede sonuçlandırılacak. Böylece rüyalar otomatik olarak sınıflandırılacak, toplumsal ruh sağlığı teşhisi konusunda hızlı raporlar hazırlanacak, süreklilik hipotezine göre toplumdaki suç oranlarının analiz edilmesi hızlanacak ve alınacak önlemlerin en hızlı şekilde alınması sağlanacak.

Rüyalar gerçeği etkiler mi?

rüyalar, gerçek hayat

Bugüne kadar yapılmış olan çalışmalar ışığında söylemek gerekirse rüyalar gerçeği, gerçekler rüyayı etkiler. Hatta rüyalar tam olarak gerçek hayatı yansıtan birer aynadır. Bu nedenle rüyalar her toplumun üzerinde durması ve incelemesi gereken bir alandır. 

Psikolojik olarak değerlendirmenin yanı sıra artık sosyolojik olarak da değerlendirmek gerekiyor. Çünkü uzun dönem şiddet içeren rüyalar gören bir toplumun gerçekliği de bu yöne doğru seyredecektir ve rüya analizi sonucu elde edilen bulgular bu konuda önlem alınmasına yardımcı olacaktır.

Rüya analizi için yapay zekanın kullanımı bilim insanların çok daha hızlı ve doğru sonuç almasını sağlayacak. Yapay zekanın insanın bilinçaltını bu kadar iyi bilmesi, distopik bir geleceğin önünü açıyor gibi görünebilir ancak yapay zeka müdahale için değil, yalnızca  tespit için programlandığı sürece korkutan senaryoların gerçekleşmeyeceğini umalım.

Sizin için rüyalar gerçeği etkiler mi sorusunu yanıtladık ve uzun yıllardır süregelen rüya görmek ve gerçek hayat arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmaları anlattık. Yapay zeka, rüya incelemeleri konusunda, her konuda olduğu gibi, yeni bir dönem başlatacak ve insanlığın en büyük gizemi olan rüyalar konusunda yeni bilgilerin açığa çıkmasını sağlayacaktır.

Kaynak: ABC, 

68
3
3
2
0
Emoji İle Tepki Ver
68
3
3
2
0