Şimdilerde hava yoluyla istediğimiz yere gidebilmeyi borçlu olduğumuz Wright kardeşler, yıllar önce hayati bir buluşa imza atmışlardı.
Ancak böylesine önemli bir başarı neden alkışlanmadı?
Wright kardeşler, bir motorlu uçak tasarlamadan önce uçmayı öğrenmeleri gerektiğini düşündüler.
Bu sebeple ilk etapta uçurtma ve hava akımlarından yararlanarak uçan, uçağa benzer motorsuz hava taşıtı olarak bilinen bir planörle çalışmaya başladılar. Ancak ilk planörleri, bekledikleri kaldırma gücünü üretmedi.
Bir sonraki yıl, test etmek için daha büyük bir model tasarladılar fakat bu daha da kötü bir performans sergiledi. Bu sırada sayısız deney yapan kardeşler, bir rüzgâr tüneliyle yaklaşık 200 farklı kanat şekli üzerinde çalıştı ve testler yaptı.
Bu testler, en etkili kanat şeklini bulmalarına olanak sağlayacaktı.
Wright kardeşler, en büyük problemin uçağın havada nasıl kontrol edileceği olduğunu fark etti. Bu sebeple odaklandıkları tek şey uçağın, uçuş sırasındaki denge ve kontrolünü sağlamak için yöntemler bulmaktı.
Devamında tasarımlarına, pilot tarafından kanatlarla aynı şekilde hareket ettirilebilen bir dümen eklediler. Son planör denemeleri başarılı bir şekilde havalandığında, dünyanın ilk tamamen kontrol edilebilir uçan makinesini hayata geçirmiş oldular.
İlk uçuş 1903’te, Kuzey Carolina’daki Kill Devil Hill’de yapıldı.
Kardeşler o gün ikişer uçuş gerçekleştirdiler. Orville Wright’ın ilk uçuşu 12 saniye sürdü ve 40 metre mesafe kat etti. Wilbur Wright ise 59 saniyede 275 metre uçmayı başardı.
Ancak bu ilk uçuşların yalnızca 5 tanığı vardı ve bu haber ertesi gün, oldukça az sayıda gazetede yer aldı. Bu sırada kardeşler, farklı bölgelerde birçok uçuş daha gerçekleştirdi ancak yine ilgi geçmedi.
Ohio eyaletinin Dayton yakınlarında yapılan onca uçuş, insanların uçağın icat edilmesini kabul etmesine yetmemişti.
Hâl böyle olunca Wilbur Wright, yaptıkları uçaklardan birini Fransa’ya götürdü ve orada halka açık bir uçuş gösterisi yaptı.
Bu sırada Orville Wright da ABD’de benzeri gösteriler düzenliyordu. Ancak tüm bu gelişmelere ilgisiz kalınmasının sebebi, 19. ve 20. yüzyılın başlarında insanların, kuşlar gibi uçma konusunda karamsar bir bakış açısına sahip olmasıydı.
Basın bunun kabul görebilmesi için, uzun yıllar zamana ihtiyaç olduğunu söylüyordu. Fakat tarih, onlara yanıldıklarını kanıtladı. Wright kardeşler, yolcudan kargo taşımacılığına kadar birçok farklı biçimde 20. ve 21. yüzyılda havalanmanın temellerini attı.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: