DALL-E ve Midjourney gibi yapay zekâlar son birkaç ayda o kadar gelişti ki pek çok konuda ağızları açık bırakan görseller ortaya çıkmaya başladı. Efsaneleşmiş film ve dizi karakterlerinin çocuklukları, keşke gerçek olsa dedirten mimari yapılar ve hatta Webtekno ekibinin gördüğü rüyaların bile sanat eserlerine dönüştüğünü sizlere aktarmıştık.
Ancak kimi zaman bu yapay zekalar tarihi yeniden canlandırmak için de kullanılabiliyor. Birazdan göreceğiniz ve her biri başlı başına birer sanat eseri olan bu görseller de bunun bir kanıtı.
“Keşke o zamanlarda yaşasak” dedirten görseller
Reddit kullanıcısı DeathfireGrasponYT’nin Türkiye Reddit forumunda paylaştığı bu görseller, İstanbul’un 1910 yılındaki görüntüsünün yapay zekâ tarafından oluşturulmuş hali. Midjourney V4 ile hazırlanan bu görsellerde İstanbul’un o yıllarda nasıl göründüğü hakkında herhangi bir bilgi paylaşılmamış, yani bu görsellerden gördükleriniz tamamen yapay zekânın bir ürünü. Kendisi ayrıca görsellerin oluşturulması için kullandığı prompt’ların bazılarını da paylaştı.
Görsellerde kullanılan promptlar: 1910 Istanbul, close, close shot, turkish people, cinematic, post-production, depth of field, movie, cinematography, cinema, color grading, professional color grading, 35mm lens, incredibly detailed --v 4 --q 2
İstanbul'un ikonikleşmiş yerlerinden birisi olan İstiklal caddesinden bir görüntü:
Tabii ki 1900'lü yılların İstanbul'undan bahsedip baharatların olmaması saçma olurdu. Keza İstanbul o dönemin baharat başkenti sayılırdı:
1900'lü yılların sonuna kadar İstanbul'un her yerinde görebileceğiniz kumaşçıların yapay zekâ gözünden görünümü:
O zamanın beyefendilerinin vazgeçilmezlerinden olan ceketler:
Hemen hemen her tarihi filmde ve dizide gördüğümüz Topkapı Sarayının yapay zekâ ile görünümü:
Bu da farklı bir açıdan Topkapı Sarayı.
Tarihi kayıtlara göre o dönemlerde Topkapı Sarayı'nın çevresi pek çok kahvehane ile doluymuş. Bunu bilen yapay zekâ ise böyle bir görsel ortaya çıkarmış:
Taksim'de sık sık görebileceğiniz ve ikonikleşen tramvaylardan bir tanesi:
Şimdilerde ağırlıklı olarak köprüleri ve marmarayı kullanıyor olsak da o zamanlar deniz aşırı seyahatin vazgeçilmezi feribotlar.
Eminönü Mısır Çarşısı ya da Kapalı Çarşı'nın önü olduğunu tahmin ettiğimiz caddenin kalabalığı.
O dönemde İstanbul'da otomobillerin olduğu biliniyor ancak bu otomobiller sadece bir avuç insanda vardı.
Şehrin sandalcılar ve onları seyrederek huzur bulan bir adam.
O dönemlerde şehrin güvenliğini sağlayan Osmanlı Polisi:
İstanbul'lu küçük çocuklar:
Çarşıda alışverişe çıkmış kadınlar:
Hemen hemen her eski fotoğrafta en az 1 kere gördüğümüz o insanları Midjourney yapay zekâsı da unutmamış:
