Hubble Uzay Teleskobu, 24 Nisan 1990 tarihinde 5 astronottan oluşan mürettebatıyla faaliyete başladı. Yeryüzünden yaklaşık olarak 600 kilometre uzakta olan ve kendi yörüngesinde Dünya’yı turlamaya devam eden teleskop, 30 senedir görev üzerinde insanlığın gözlerini kozmosa açmasını ve evren hakkındaki bilgilere ulaşmamızı sağladı.
Teleskop, modern astronomiyi sadece gök bilimciler için değil dünya halkı için de keşfedilmesi oldukça keyifli bir bilim dalı hâline getirdi. Ayrıca Hubble, diğer teleskoplardan da ayrılarak astronomiyi her yaştan insan için ilgi çekici ve erişilebilir yaptı. Hubble, bugüne kadar 1,4 milyon gözlem gerçekleştirdi ve dünyadaki gök bilimcilerin 17 binden fazla hakemli bilimsel yayın oluşturmak için kullandıkları verileri sağlayarak tarihin en üretken uzay gözlemevlerinden biri hâline geldi. Uzmanların aktardığına göre Hubble’ın zengin veri arşivi, tek başına dahi gelecek nesillerin yapacağı astronomi araştırmalarını hızlandırmaya yetecek.
Bugüne kadar çekilen en net görüntüler:
Güneş sistemi dışındaki yıldız, gezegen ve gizemini koruyan kara deliklerin ilk defa gözlemlenmesine yardımcı olan teleskop, sahip olduğu yüksek çözünürlüklü lensler sayesinde tüm bunları görüntüleyerek merakları gidermeyi her defasında başardı. 30. yıla özel olarak yayınlanan görüntülerin Dünya’dan yaklaşık 163 bin ışık yılı uzakta bulunan, Samanyolu Galaksisi'nin yakınındaki bir bölgeden olduğu aktarıldı.
Paylaşılan görüntülerde dikkat çeken dev kırmızı bulutsunun ‘NGC 2014’ olarak daha küçük görünen mavi oluşumunsa ‘NGC 2020’ olarak adlandırıldığı araştırmacılar tarafından açıklandı. Görüntüleri deniz altı dünyasına benzeten gök bilimciler, aynı zamanda gelen fotoğrafların Hubble’ın 30 yıllık yolculuğu boyunca kaydettiği en net yıldız oluşum bölgesi olduğunu da aktardı.
Kutlamaları takip eden süreçte serüvenine devam etmesi beklenen Hubble Uzay Teleskobu, daha pek çok keşif yapmaya ve başta bilim insanları olmak üzere kendisini takip eden tüm insanların hayal gücünü şekillendirmeye devam edecek.
