Farklı şehirlerin telefon kodlarına baktığınızda, birbiriyle yakın şehirlerin kodlarının genellikle farklı olduğunu fark etmişsinizdir.
Peki ya bu durumun, kadranlı telefonların icat edildiği döneme dayanıyor desek?
Telefon şehir kodları sistemi, tuşlu telefonların icadından çok önce kurulmuştu.
Bu sistem, kadranlı telefonlar esas alınarak geliştirildi. Kadranlı telefonlarda numara çevirmek için parmağınızı kadran üzerinde döndürmeniz ve bırakmanız gerekiyordu.
Kadranlı sistemde 1 tuşunu çevirmek ile 9 tuşunu çevirmek arasında geçen süre açısından büyük bir fark vardı.
En sondaki 9 tuşunu çevirmek için neredeyse tam bir daireyi döndürmeniz gerekiyordu ve bu işlem oldukça zaman alıyordu.
Şehir kodları belirlenirken çevrilme süresi önemli bir kriterdi.
212 gibi kodların çevrilmesi, 989 kodunun çevrilmesinden çok daha kısa sürdüğü için telefon santralleri daha az meşgul oluyordu.
Bu nedenle çevrilmesi en kısa sürede tamamlanan 212 kodu, dünyanın birçok ülkesinde telefonun en yoğun kullanıldığı şehirlere verildi.
Örneğin hem New York hem de İstanbul'da şehir yaşamının en yoğun olduğu bölgelerde 212 kodu kullanılıyor.
Aynı mantıkla yoğunluk açısından ikinci sırada olan kentler için de benzer bir yaklaşım benimsendi. Örneğin, Chicago ve Ankara’da telefon kodları 312 olarak belirlendi.
İlginizi çekebilecek diğer "Bu niye böyle?" içeriklerimiz:
Türkiye’nin Telefon Kodu Neden +90?