Hızlı ve Öfkeli'nin Tamamen Mantık Dışı Kurgulandığını İspatlayan 10 Sahne

111
4
3
1
0
Hızlı ve Öfkeli, uzun yıllardan beri hayatımızda olan bir seri. İlk olarak araba yarışı temasıyla başlayan seri, sonralarda öyle bir noktaya geldi ki “oha bu kadar da olmaz” dedirten sahneleri bizlere sundu. Bugün sizlerle Hızlı ve Öfkeli’de tamamen mantık dışı kurgulanmış sahnelere göz atacağız.

Pandemi dolayısıyla vizyon tarihi ertelenen Hızlı ve Öfkeli’nin 9. filmi sonunda biz izleyicilerle buluştu. Ama ne kavuşma! Son film, standartları arşa çıkarmış görünüyor. İlk başlarda yasadışı işlerle uğraşan aile, son zamanlarda küresel terör hareketlerini durdurmaya başladı. Aksiyonun dozu arttıkça serideki karakterler de adeta süper-kahramanlara dönüştü. 

Elbette seriyi süper-kahraman anlatısına çevirmek evreni genişletebilir ancak filmlerde bunun altı pek doldurulmamış görünüyor. Gerçi  yerçekimine meydan okuyan anlamsız mücadeleleri ‘’süper-kahramanlığın’’ bir getirisi olarak görebiliriz. Her ne kadar izlemesi eğlenceli olsa da bazı “aşırı” sahneler keyfimizi kaçırabiliyor. Gelin şimdi Hızlı ve Öfkeli evreninde keyfimizi kaçıran sahnelere göz atalım.

Not: Hızlı ve Öfkeli filmlerini izlemeyenlere üzücü bir haberimiz var, bu yazı fazlasıyla spoiler içerir. Eğer filmleri izlemediyseniz önce filmleri izleyip sonra içeriğe göz atmanızı öneriyorum.

Hızlı ve Öfkeli’de keyif kaçıran 10 sahne

Sadece aksiyon sahnelerinde beliren güvenlik güçlerinin ve sokaktaki insanların akıbeti hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.

Hızlı ve Öfkeli

Polis araçları aksiyon sahnelerinde ‘’akıl almaz’’ hamlelerle katledilen süs eşyaları gibi duruyor. Ayrıca aksiyon sahnelerinin çekildiği caddelerdeki insanlara ne olduğu hakkında da hiçbir fikrimiz yok. Örneğin son filmde Jakob, örümcek adam gibi ağ atarken, Dom’un soldan üzerine fırlamasıyla bir eve pencereden giriş yapıyor ve dövüşüyorlar. Evdekilerden ses çıkmadığı gibi Toretto kardeşler de dönüp bi’ şey deme zahmetine bile girmiyorlar. İşin etik yanını bir yana koyarsak bu sahneler aslında garip ve mantıksız.

Hızlı ve Öfkeli filminin ana teması ailedir. Ancak…

Jason Statham

 Ailenin her üyesi için bu ailenin gerçekten çok kıymetli olduğunu anlıyoruz. Öyle ki aile içinden biri bile kendilerine zarar vermeye kalksa cezalandırılır. Ancak belli ki Deckard Shaw bir istisna. 6. filmin sonunda Han, Shaw tarafından arabası patlatılarak öldürülüyor. Sonra Shaw’u ekibe geri dönmüş, Dom’un oğlunu kurtarmış ve aile ile birlikte çalışırken görüyoruz. Han için epey üzüldük ama 9. filmde kendisinin geri dönmesi filmi iyice karman çorman bir hale büründürdü. Aslında anlıyoruz ki her şey Mr Nobody'nin Han'ı ölü olarak gösterme planıymış. Ancak o yanan arabada nasıl bir oyun döndü bilmiyoruz. Gerçi bilmediğimiz pek çok şey var. Mesela birkaç örnek daha…

Ramsey’nin Tanrı’nın Gözü cihazı ve Mr Nobody

Tanrı’nın Gözü cihazı aslında bir kamera. İnternete bağlı olup olmadığı önemsenmeksizin tüm kamera sistemlerini hackleyebilir. Bunu tam olarak nasıl yaptığı ve yüz tanıma programı çalışırken bu dataları nasıl işlediği açıklanmıyor. Öyle işte. Bu cihaz var, çünkü neden olmasın?  Aynı şekilde Mr. Nobody’nin de kim olduğunu bilmiyoruz. Mr Nobody var, çünkü neden olmasın? 

Devasa pist

Serinin 6. filminde bir türlü bitişe varılamayan bir pist bulunuyor.  Aksiyonun dozunu arttırmak ve izleyiciye görsel şölen sunmak adına yapılan bir hamle olarak görünse de haber sitesi Vulture’a göre dünyada böyle uzun bir pist yok. Hız, süre vb. değişkenlerin hesaba katılarak yapılan tahmine göre bu bitmek bilmeyen pist 45 km. Dünya üzerinde en uzun asfalt pist 5.5, asfaltsız pist ise 12 km. Belki de şunu kabul etmeliyiz, Hızlı ve Öfkeli evrenindeki gerçekler örneğin; fizik kuralları bizim evrenimizden çok farklı. 

Ehliyeti bakkaldan mı aldınız?

Genel olarak tüm aksiyon sahnelerinde nutkumuz tutulmuş olabilir ama son filmdeki köprü sahnesinde kelimeler kifayetsiz kaldı. 

Dom bunu görüyor ve arttırıyor: Köprünün ipine aracı takarak uçmak?!

Dalış kıyafetiyle uzaya çıkmak?

Neden uzaya çıktılar? Son filmin konusu bilindiği gibi Dom’un kardeşi Jakob’un, bir diktatörün oğluyla işbirliğine dayanıyor. Planları şöyle: Ares olarak bilinen projede bir cihaz var ve bu cihaz dünyadaki sistemi yeniden başlatabilecek güçte. Mr. Nobody bu cihazı saklamaya çalışırken Cipher tarafından saldırıya uğruyor. Cihazın iki parçasını da bulan Jakob’un cihazı çalıştıracak Anahtar’a ihtiyacı da vardır. Letty ve Mia bu arada Tokyo’da çok tesadüfî bir şekilde Han ve Ellen’a rastlarlar. Anahtar, Ellen’dır. 

Bu arada ekip Jakob’ı hapseder. Ardından devreye diktatörün oğlu girer ve Jakob’u kurtarıp Ellen’ı kaçırarak cihazı çalıştırır. Cihazın çalışma prensibi, kaçak bir uydunun uzaya gönderilmesine dayanıyor. Tabii ki bu uydunun manuel olarak devre dışı bırakılması gerekir çünkü asıl gözlerimizi kanatan aksiyon oradadır. Tej ve Roman, bantlanmış bir arabayla, dalış kıyafetleriyle uzaya çıkıyorlar. Uzaya çıkmakla biter mi sandınız? Hayır. Uydunun üzerine arabayı sürüyorlar. Fizik kurallarına uydukları sürece… Burunları bile kanamıyor. 

Hızlı ve Öfkeli serisini izlerken tesadüf kazanına düşmüş gibi hissedebilirsiniz.

Son filmde, Letty ve Mia’nın tesadüfen Han ve Ellen ile karşılaşmaları da garip sayılabilir detaylardan. Mr. Nobody ile Han arasındaki bağlantıyı araştırmak üzere Tokyo’ya giden Letty ve Mia, ne tesadüftür ki Han’ın evine bakan bir kafede yemek yiyorlar. Tesadüfler silsilesi bitmiyor. Letty kafasını kaldırıyor ve pencerede Meksika bayrağı görüyor. O sırada Han’ın Tokyo’yu Meksika gibi görmesiyle ilgili söyledikleri aklına geliyor. Biz de inanamadık arkadaşlar, zaten filmin çoğu sahnesi "Hadi canım!" diyerek geçti.

Ardından doğal olarak takip edildikleri için evde arbede yaşanıyor.

Arbede evet. ‘’BANA KAŞIKLA ADAM ÖLDÜRTTÜNÜZ! KAŞIKLA ADAM ÖLDÜRTTÜNÜZ BANA!’’

Koca koca zincirleri tüy gibi hareket ettirme yeteneğini tam olarak hangi spor salonunda kazandınız?

9. filmde diktatörün oğlu, Jakob’u kurtarmaya geldiğinde Dom kendisini feda ederek ailesini korumaya çalışıyor. Bu arada bir sürü askerle birlikte zincire bağlı bir platformda dövüşüyor. Hepsine yetemeyeceğini anlayınca zincirleri çekerek platformun aşağı düşmesini sağlıyor. Aslında bu, zincirleri tüy gibi hareket ettirme yeteneğine aşinayız. Serinin spin-off filmi Hobbs & Shaw’da, Hobbs helikopteri zincirle kontrol etmeyi başarmıştı.

Braga Tüneli ile ilgili gözden kaçan bir şey var.

Braga

Braga, gizli bir tünel aracılığıyla ABD-Meksika sınırından uyuşturucu kaçakçılığı yapıyor. Uyuşturucuyu almak için gerçekten hızlı sokak yarışçılarına ihtiyacı var. Çünkü güvenlik görevlileri sınırı kameralarla kontrol ediyor. Braga bu kameraları kısa bir süreliğine sürücülerin geçmesi için kapatabiliyor. Buraya kadar her şey mantıklı. Ancak tünelin kendisiyle ilgili bir sorun var. Kameralara kısa bir süreliğine müdahale edilebiliyorlarsa, tünel ilk etapta nasıl inşa edilmiş olabilir?

Tarih boyunca manyetizma çalışan tüm bilim insanlarının kemikleri sızladı. 

Pandemi olmasaydı 9. film bu kadar hasılat yapar mıydı tam emin olmamakla birlikte manyetizma konusunu da işlemeleri bakımından serinin en ciddi ‘’bilimsiz’’ filmi olduğu söylenebilir. Edinburgh’un büyüleyiciliği bile devasa mıknatısların olduğu sahnelerde küçücük kalmış. Söz konusu devasa mıknatıslar bir arabanın içinde. Ramsey, araba sürmeyi bilmemesine rağmen bir şekilde kendisini sürücü koltuğunda buluyor. Bazen yanlışlıkla bazen de taktiksel olarak mıknatısları çalıştırıyor.

Roket bilimcisi olmaya gerek yok, ilkokul fen bilgisi bile yeter. Devasa mıknatısların devasa çekiş gücü olur. Bir kere çalıştırınca tüm sokağın darmadağın olması gerekir. Ama hayır, bu devasa mıknatısımız önce gençlerin telefonlarını hüpletiyor. Daha önce araçları etkilememişken sonraki sahnede araçları da etkileyebiliyor. Sonra bu mıknatıslar Ramsey ve Tej; Roman’a şaka yaparken ortamdaki bilgisayarı, çatal- kaşığı vb. hüpletiyor. Ama Ramsey, artık nasıl yapabildiyse, kendi önündeki bilgisayara ve elindeki yüzüklere sahip çıkabiliyor. 

Bonus: Son filmdeki tüm karakterlere soralım bakalım. Nasıl ölmediniz?

Bu sahnede Tej, Roman’a soruyor. Çünkü Roman tepedeki iki kaya kütlesinin arasına araçla sıkışıyor. Yerde mayın var. Sonra Roman, bir milimetre farkla mayının yanına atlıyor. Üzerine araba düşüyor. ARABA! 

Letty bu sahnede tepeden aşağı uçuyor. O sırada Dom aracın açısını ayarlayarak Letty’nin arabanın üzerine düşmesini sağlıyor. Letty’de çizik yok, arabada göçük yok. ‘’Göklerde kartal gibiydi…’’

Bu sahnede Jakob ve Dom üstte görünen köprüden atlıyorlar. Filmde, Jakob böyle hoplayıp zıplıyor sürekli.  

Hoplayıp zıplamak genetik olsa gerek. Bkz. Dom Toretto. 

Bu gördüğünüz adam, diktatörün oğlunun özel güvenliği. Diktatörün oğlu Jakob’a ihanet ederek el altından da Cipher ile çalışıyor. Bu arada da Jakob’u saf dışı bırakmak için bu adamı görevlendiriyor. Jakob ile ikisi devasa tankın üzerinde dövüşürken adam, şu gördüğünüz ponçik köpeğin olduğu tabelaya çarpıyor. Daha doğrusu ezip geçiyor onu. Hafifçe sarsılıyor, o da sadece tabelaya arkası dönük olduğu için. Kendisi tam bir Hulk ama yeşil kartuşu bitmiş bir Hulk diyebilirim. 

Seride genel olarak inanması zor sahne sayısı çok fazla. Yine de tüm bu komediyi çıkarırsak geriye dramatik bir aile hikayesi kalıyor. Bu yüzden aksiyon yapalım derken ipin ucu kaçsa bile Hızlı ve Öfkeli’nin anlamı hepimiz için büyük. Bu arada gerçek hayatta vefat ederek hepimizi üzen Paul Walker’ı anmayı unutmayalım.

Sizin başka eklemek istediğiniz sahne var mı? Yorumlarda buluşalım! 

111
4
3
1
0
Emoji İle Tepki Ver
111
4
3
1
0