Anatoly Moskvin’in gerçek olduğuna inanamayacağınız bu tüyler ürpertici hikayesi, dışarıdan bakıldığında oldukça eğitimli ve aklı başında biri olarak görülmesine rağmen, aslında onun oldukça tehlikeli bir pedofili ve nekrofili olduğunu gözler önüne seriyor.
"Ölüye hiç mi saygın yok?" yahut "Bir insan nasıl bu kadar acımasız olabilir?" sorularını sormaktan kendinizi alıkoyamayacağınız işte o hikaye.
İyi bir eğitim alıp tarih alanında akademisyenlik yapan ve 13 dil bilen Anatoly Moskvin, çok da normal olmayan bir çocukluk geçirdi.
Rusya’nın Nizhny kentinde doğan bu çocuk, küçük yaşlardan beri mezarlıklara karşı alışılmışın dışında bir takıntıya sahipti. Bu takıntısını ise 1979 yılında 13 yaşındayken yaşadığı bir olaya bağlıyordu.
Anatoly bir gün okul dönüşündeyken, bir grup siyah takım elbiseli adam tarafından bir kızın cesedini öpmeye zorlanmıştı ve hikayesi aslında bu noktada başladı.
Anatoly Moskvin, o günden sonra belirli aralıklarla mezarlıkları dolaşmaya başladı.
Yaşadığı bu tuhaf olay sebebiyle ölü birini öpmenin ona haz verdiğini keşfetmişti ve bu iç güdüyü yok saymak onun için her geçen gün daha da engel olunamaz bir hal alıyordu. Daha küçük bir çocukken, her ziyaretinde mezarlıklara dair notlar alıyor ve mezar sahiplerinin geçmişini araştırıyordu.
Şehirdeki hiç kimsenin, mezarlıklardaki insanları kendisinden daha iyi tanımadığını ifade eden Anatoly, 2005’ten 2007’ye kadar bölgesindeki 752 mezarlığı ziyaret etmişti.
Bir süre insanların dikkatini çekmemeyi başarsa da mezarlıklara olan tuhaf ilgisi, ölülerin yakınları tarafından anlaşıldı ve mezarlıklara zarar veren kişinin kim olduğuna dair araştırmalar başladı fakat Anatoly’nin kimliği tespit edilemedi.
Ancak uzun yıllar ziyaretlerine devam eden bu adam, 2011’de bir Müslüman mezarlığında yakalandı.
Polisler, Anatoly’nin ailesiyle yaşadığı evi incelemeye gittiğinde ise inanması güç gerçeklerle karşılaştı. Güzel giysiler giydirilmiş ve gerçek insan boyutlarında birçok oyuncak bebek, evin çeşitli yerlerinde duruyordu.
Bebeklerin yanı sıra mezar taşlarından alınmış fotoğraflar, etrafa saçılmış mezarlık haritaları ve oyuncak bebek yapım kılavuzları polisleri bir hayli şaşırttı. Dikkati çeken bir diğer ayrıntı da oyuncak bebeklerin içinde müzik kutularının oluşuydu. Hatta bazı bebeklerin içinde hastane raporları ve kurumuş iş organları da bulunmaktaydı.
Anatoly’nin ailesi, bebekleri oyuncak zannettiklerini ifade etse de polisler bu bebeklerin mumyalanmış gerçek insan cesetleri olduğu konusunda fikir birliğine vardı.
Bu saplantılı adam, suçunu kabul ederek en çok kız cesetlerine ilgi duyduğunu itiraf etti. Ayrıca polis ekipleri, evdeki 29 mumya bebeğin 3 ile 25 yaş arasında olduklarını tespit etti.
Tüm bunların üzerine Anatoly, mahkemede 44 mezarın ve cesedin istismarından sorumlu olduğunu açık bir şekilde dile getirdi. Çocuklarını kaybetmiş ebeveynlere de kızlarını onların terk ettiğini ve onları kendisinin eve getirdiğini aktardı.
Bu cesetleri mumyalamakla kalmayan adam ayrıca çaldığı bu ölülerle duygusal bir bağ da oluşturmuştu. Cesetlerin doğum günlerini, odasında kendince oluşturduğu ritüellerle kutluyordu ve mahkemedeki ifadesinde de bunu, ölülerin istediğini ve onların iyiliği için yaptığını söyledi.
Sözleri bunlarla sınırlı kalmayan Anatoly, bilimin bu kız çocuklarını tekrar hayata döndürebileceğine inanıyordu.
Bu sebeple mumyalama konusunda ayrıntılı bilgiler edindiğini, böylelikle onları koruduğunu ve tek amacının onlarla iletişime geçmek olduğunu söyledi. Dahası Anatoly’nin değişiyle hiçbir kız çocuğu mezarından rastgele çıkarılmamıştı. O her birine çıkıp çıkmak istemediğini sormuş ve bunu yapmasını isteyenleri çıkarmıştı.
Bu ifadelerinin ardından, Anatoly Moskvin’e şizofreni teşhisi koyuldu ve tutuklandı. 10 yıl süren bir psikolog tedavisinin ardından doktorlar, bu kişinin artık iyileştiğini ve herhangi bir tehlike arz etmediği kanaatine vararak salınmasının uygun olduğunu ifade etti.
Moskvin’in ilk kurbanlarından birinin annesi ise bu serbestliğin yanlış olduğunu, ömür boyu gözetim altında tutulması gerektiğini ve her ne olursa olsun kendisinin ve diğer kurbanların ailelerinin huzur içinde uyuyamayacağını aktardı.
