Günümüzde otonom teknolojilerden kaçış yok. Bu teknolojiler o veya bu şekilde hayatımıza girecek. Hatta insanların makinelere güvenmesinin çok zor olduğu birkaç alan hariç her alanda otonom sistemlerden, yapay zekalardan ve akıllı sistemlerden yardım alacağız. Lojistik sektörü de haliyle bu değişimlerden etkilenecek.
Peloton, Kaliforniya merkezli bir girişim olarak bu alanda çalışmalar yapıyor. Elbette ki bu alandaki en büyük isimlerden biri değiller ancak yeni teknolojileri oldukça dikkat çekici. Normalde otonom araçlar, birbirleriyle sürekli iletişim kuran, çok daha hızlı ve keskin hareket edebilen filolar oluşturabiliyor. Bu da hem yakıt tasarrufu sağlıyor hem de karbon salınımını azaltıyor. Peloton, kurdukları sistemler müşterilerinin %7’den daha fazla yakıt tasarrufuna imza attığını söylüyor. Firmaya göre bu araçlar, yıllık 7 ila 10 bin dolar arasında yakıt tasarrufu sağlıyor.
Otonom sistemlerin hızına güvenen ancak bilişsel yeteneklerine güvenmeyenler için de bir alternatif söz konusu. En öndeki aracı bir insan şoför kullandığında, geri kalan araçlar onun hareketlerini kopyalayarak hareket ediyor.
Şirket, yaptığı açıklamada sistemin şu anda gerçek koşullar altında denendiğini açıkladı. Sistemi kaç müşterinin kullandığı, geri kalan firmaların bu teknolojilere ne zaman erişebileceği açıklanmadı. Firma, insan şoförlerin bu sistemde iki kat daha verimli olabileceğini savunuyor.
