Tümü Webekno

Kategoriler

Hakkımızda Yazarlar Ödüllerimiz Künye Gizlilik İletişim
  1. Webtekno
  2. Ürün

Tasarım Hırsızlığından Yasaklanan Saatlere: Teknoloji Tarihine Yön Veren Milyar Dolarlık Patent Savaşları!

Silikon Vadisi sadece inovasyonla değil, milyar dolarlık davalarla da şekilleniyor. Apple'dan Samsung'a, Google'dan Intel'e devlerin birbirine girdiği, "bu özellik benim" dediği en büyük patent savaşlarını derledik. Peki bu kavgalar olmasaydı, bugün kullandığımız telefonlar ve bilgisayarlar nasıl görünürdü? Gelin, bu "kanlı" mücadelenin perde arkasına bakalım.

Tasarım Hırsızlığından Yasaklanan Saatlere: Teknoloji Tarihine Yön Veren Milyar Dolarlık Patent Savaşları!

Teknoloji dünyasının o parlak, yenilikçi görünen yüzünün hemen arkasında, mühendisler kadar kalabalık devasa "avukat orduları" çalışır. Yeni bir işlemci veya çerçevesiz ekran tasarlamak ne kadar önemliyse, o fikri korumak, yani patentini almak ondan bile daha önemlidir. Çünkü bu arenada fikirler, milyarlarca dolar demektir.

Şu an bu yazıyı okuduğunuz telefonun veya bilgisayarın her bir köşesi, her bir özelliği, aslında yıllar süren davaların bir sonucu. O "kaydırarak kilit açma" özelliği, "köşeleri yuvarlatılmış" tasarım ya da oyun konsolunuzdaki o "titreşim motoru" var ya... İşte onların hepsi, birazdan okuyacağınız milyar dolarlık, acımasız savaşların birer ganimeti. Hazırsanız, teknoloji tarihinin seyrini değiştiren o dev davalara yakından bakalım.

Apple ile Samsung arasındaki "kimin telefonu kime benziyor" anlaşmazlığı

Başlıksız-1

Patent savaşları denince akla gelen ilk ve en ikonik dava budur. Apple, 2011'de Samsung'u "iPhone'un tasarımını ve temel özelliklerini kopyalamakla" suçladı. Dava konuları arasında "köşeleri yuvarlatılmış dikdörtgen tasarım", uygulama ikonlarının dizilimi ve hatta parmakla yakınlaştırma gibi bugün standart olan hareketler bile vardı.

Steve Jobs'un "termonükleer savaş" ilan ettiği bu dava, yıllarca sürdü ve milyarlarca dolarlık tazminat talepleriyle dünyanın gündemine oturdu. Sonuçta iki dev bir şekilde anlaştı ama bu dava, akıllı telefon pazarındaki rekabetin ne kadar acımasız olabileceğini ve bir tasarımın "ne kadar" kopyalanabileceğini herkese göstermiş oldu.

Masimo ile Apple arasındaki akıllı saat anlaşmazlığı: Apple Watch satışları bile yasaklandı!

Başlıksız-1

Teknoloji tarihinin en taze ve en sert patent davalarından biri. Tıbbi cihaz üreticisi Masimo, Apple'ı kandaki oksijen (SpO2) sensörü teknolojisini çalmakla suçladı. Dava o kadar ciddileşti ki 2023 sonunda ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu, Apple'ın bu teknolojiye sahip saatlerinin ABD'de satışını yasaklama kararı aldı.

Apple, bu yasağı aşmak için çaresiz bir hamle yaptı ve ABD'de sattığı yeni saatlerde bu özelliği yazılımsal olarak kapattı. Düşünün, milyarlarca dolarlık bir dev, küçücük bir patent yüzünden en popüler ürününün temel bir sağlık özelliğini devre dışı bırakmak zorunda kaldı. Bu, patent gücünün ne demek olduğunu gösteren ders niteliğinde bir olay.

Google ile Oracle arasındaki 9 milyar dolarlık Java API meselesi

Başlıksız-1

Belki de teknoloji dünyasının en önemli davası buydu. Oracle, Google'ı Android işletim sistemini geliştirirken Java API'lerini izinsiz kullanmakla suçladı ve tam 9 milyar dolar tazminat istedi. Dava 10 yıl sürdü ve yazılım dünyasını ikiye böldü: API'ler telif hakkıyla korunabilir miydi?

Eğer Google bu davayı kaybetseydi, sadece milyarlarca dolar ödemekle kalmayacak, aynı zamanda Android'in temel mimarisini değiştirmek zorunda kalacaktı. Bu da bugün bildiğimiz Android ekosisteminin çöküşü anlamına gelebilirdi. Sonunda mahkeme, Google'ın bu API'leri kullanmasının "adil kullanım" olduğuna karar verdi ve tüm yazılım geliştiricileri rahat bir nefes aldı.

Intel ile AMD'nin "x86" savaşı: Bu savaş yaşanmasaydı AMD olmayabilirdi!

Başlıksız-1

Bugün "Intel mi AMD mi?" diye tartışıyorsak, bunu 80'lerde ve 90'larda yaşanan bu patent savaşına borçluyuz. O zamanlar Intel, x86 işlemci mimarisinin tek sahibiydi. Ancak IBM, PC'leri için birden fazla tedarikçi isteyince Intel, AMD'ye x86 mimarisini kullanma lisansı verdi. İşler Intel 386 işlemciye gelince Intel "artık lisans yok" dedi.

AMD ise "tersine mühendislik" yoluyla kendi 386 uyumlu çiplerini üretti ve kıyamet koptu. Yıllar süren davalar, bugünkü "çapraz lisans" anlaşmalarının temelini attı. Bu savaş olmasaydı, AMD muhtemelen bugünlere gelemezdi ve Intel'in tekel olduğu çok daha pahalı bir PC dünyasında yaşıyor olabilirdik.

Qualcomm ile Apple'ın iPhone'lardaki modem kavgası

Başlıksız-1

Apple ve Qualcomm arasındaki ilişki tam bir "aşk-nefret" hikayesi. Qualcomm, 3G, 4G ve 5G gibi hücresel bağlantı teknolojilerinde dünyanın en büyük patent sahiplerinden biri. Apple ise iPhone'larda bu modemleri kullanmak için Qualcomm'a milyarlarca dolar lisans ücreti ödüyordu. 2017'de Apple, "Qualcomm bizden fahiş fiyat alıyor, tekelcilik yapıyor" diyerek dava açtı.

Qualcomm ise "o zaman modemlerimi kullanamazsın" diyerek karşı davalar açtı ve bazı ülkelerde iPhone satışlarını durdurmaya çalıştı. Apple, Intel'den modem almayı denedi ama Intel bu yarışta başarısız oldu. Sonunda Apple, 5G'ye geçişte Qualcomm'a muhtaç olduğunu kabul etti ve 2019'da milyarlarca dolarlık bir anlaşmayla davaları geri çekti. Bu savaş, Apple'ın neden kendi modem çipini yapmak için çırpındığını da açıklıyor.

Sony ile Immersion arasındaki "titreşim" savaşı: PlayStation 3'e darbe vurdu!

Başlıksız-1

Oyun dünyasının en ilginç davalarından biridir. "Haptic feedback" yani titreşim teknolojisinin patentleri büyük ölçüde Immersion adlı bir şirkete aitti. Sony, PlayStation 1 ve 2'deki efsanevi DualShock kumandalarında bu teknolojiyi izinsiz kullanınca Immersion dava açtı ve kazandı.

Sony, bu yüzden PlayStation 3'ün ilk lansman kumandası olan "Sixaxis"ten titreşim özelliğini çıkarmak zorunda kaldı. "Titreşim eski nesil bir özellik" gibi açıklamalar yapsa da oyuncular bunu yemedi. Sonunda Sony, Immersion'a yaklaşık 150 milyon dolar ödeyerek anlaştı ve DualShock 3 ile titreşim özelliği geri döndü.

Microsoft ile Motorola'nın (Google) tüm teknolojiler için yaşadığı anlaşmazlık

Başlıksız-1

Microsoft, akıllı telefon savaşını kaybetmiş olabilir ama patent savaşından devasa paralar kazandı. Microsoft, Android'in temelinde dosya sistemleri ve takvim senkronizasyonu kendisine ait birçok patentin kullanıldığını iddia etti. Google'ın "ücretsiz" dağıttığı Android üzerinden HTC, Samsung gibi üreticilerle anlaşıp "telefon başına" lisans ücreti almaya başladı.

Google, 2012'de Motorola'yı satın aldığında bu davalar iyice kızıştı. Microsoft, Motorola'dan (yani Google'dan) Wi-Fi ve video patentleri için yılda 4 milyar dolar gibi absürt bir rakam istedi. Yıllar süren bu karmaşık dava, sonunda devlerin kendi aralarında anlaşmasıyla sonuçlandı ancak Microsoft'un Android üzerinden hâlâ para kazandığı bir gerçek.

Nokia ile Apple arasındaki "iPhone'u biz icat ettik" davası

Başlıksız-1

iPhone 2007'de çıktığında Nokia, telefon pazarının kralıydı. Apple'ın bu yeni cihazı, Nokia'nın kalesine atılmış bir bombaydı. Nokia, 2009'da Apple'a dava açarak "iPhone'un temelini oluşturan 10 patentin" kendilerine ait olduğunu iddia etti. Yani, "Siz o telefonu bizim teknolojimizle yaptınız" dediler.

Bu, devler arasındaki ilk büyük akıllı telefon savaşıydı ve Apple-Samsung davasını bile tetikleyen olaylardan biriydi. Dava, 2011'de Apple'ın Nokia'ya bir kerelik yüklü bir ödeme yapması ve gelecekteki iPhone'lar için lisans ücreti ödemeyi kabul etmesiyle sonuçlandı.

BlackBerry ile Typo'nun "iPhone'a klavye takamazsın" kavgası

Başlıksız-1

Bu, diğerleri gibi milyar dolarlık olmasa da bir dönemin ikonik tasarımının nasıl savunulduğunu gösteren ilginç bir dava. BlackBerry, o efsanevi fiziksel QWERTY klavyesiyle ünlüydü. 2014'te Typo adında bir şirket, iPhone'lara takılan ve BlackBerry klavyesine tıpatıp benzeyen bir klavyeli kılıf çıkardı.

BlackBerry, "Bu bizim tasarımımız, bizim kimliğimiz!" diyerek hemen dava açtı ve Typo klavyenin satışını durdurma kararı aldırdı. Typo, tasarımı biraz değiştirip "Typo 2"yi çıkarsa da bu dava fiziksel bir tasarımın bile ne kadar sert korunabildiğini gösteren güzel bir örnek olarak tarihe geçti.

Gördüğünüz gibi teknoloji dünyası sadece kod yazmak ve çip üretmekten ibaret değil. Her yeniliğin arkasında, "bunu ilk ben yaptım" diyen bir şirket ve onu korumaya hazır avukatlar var. Bu savaşlar olmasaydı, belki de tüm telefonlar birbirinin kopyası olurdu ya da tam tersi, bugün kullandığımız birçok temel özellik tek bir şirketin tekeli altında kalırdı.

Peki siz bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Patent savaşları gerçek bir mücadele örneği mi yoksa sektörün cilvesi mi? Konuyla ilgili yorumlarınızı bekliyoruz...

YORUMLAR

(0)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır. (0)
Henüz yorum yok. İlk yorumu sen yaz!