Tümü Webekno

Kategoriler

Hakkımızda Yazarlar Ödüllerimiz Künye Gizlilik İletişim
  1. Webtekno
  2. Otomobil

Modern Otomobillerin Unuttuğu His: Alfa Romeo 4C'nin Sürücüsünü Şımartan Özellikleri!

Alfa Romeo 4C, birçok modern spor otomobilin unuttuğu bir şeyi sunuyordu: Saf sürüş keyfi. Peki, bu İtalyan harikasını bu kadar özel kılan neydi? Karbon fiber şasisinden filtresiz direksiyonuna, 4C'nin tüm hayranlık uyandıran özelliklerini ve neden bir klasik olduğunu bu içerikte detaylıca inceliyoruz.

Modern Otomobillerin Unuttuğu His: Alfa Romeo 4C'nin Sürücüsünü Şımartan Özellikleri!

Otomobil dünyası, son 10 yılda yüzlerce otomobile ev sahipliği yaptı. Çoğu kusursuzdu. Hızlı, teknolojik, konforlu ve... sıkıcı. Modern otomobiller o kadar mükemmel hale geldi ki hissiyat denilen o en temel duyguyu yolda bıraktılar. İşte Alfa Romeo 4C, tam da bu duyguya adanmış bir isyandır. O, kusurlu ama gerçek bir otomobil. 2013'te piyasaya çıktığında hepimizi şoka uğratmıştı; bugün ise bir efsaneye dönüşmüş durumda.

Eğer 4C'yi sadece 240 beygirlik motor gücüyle yargılarsanız, bu otomobilin ruhunu 1 milimetre bile anlayamazsınız. Bu İtalyan aygırının olayı beygir gücü değil, kilogramdı. Alfa Romeo, bu otomobili tasarlarken tek bir hedef belirlemişti: Milyon dolarlık süper otomobillerde bulunan teknolojiyi, normal insanların da erişebileceği bir pakete sığdırmak. Başardılar da. Gelin hep birlikte Alfa Romeo 4C'yi neden bir daha göremeyeceğimizi ve onu bu kadar hayranlık duyulası yapan detayları masaya yatıralım.

Onu "süper otomobil" yapan sırrı: Karbon fiber monokok şasi

Başlıksız-1

Yukarıdaki fotoğrafta görebileceğiniz yapı, bir otomobil şasisinden çok bir Formula 1 aracının gövdesine benziyor. Buna karbon fiber monokok deniyor. Normalde bu teknolojiyi Ferrari LaFerrari, McLaren P1 gibi hiper otomobil seviyesinde görürsünüz. Alfa Romeo mühendisleri, bu ultra hafif ve ultra dayanıklı gövdeyi 4C'nin tam kalbine yerleştirdi. Sadece bu şasi bile (ki sadece 65 kg ağırlığındaydı) 4C'nin neden farklı olduğunu anlamak için yeterli.

Bu pahalı tercihin tek bir getirisi vardı: Ağırlık. Karbon fiber şasi sayesinde 4C'nin toplam ağırlığı sadece 895 kilogramda tutulabildi. Evet, 1 tondan az. Günümüzde en sıradan bir B-Segment hatchback'in bile 1.200 kilodan ağır olduğunu düşünürseniz, 4C'nin aslında tekerlekli bir roket olduğunu anlarsınız. Ağırlık/güç dengesi, kağıt üzerindeki 240 beygirden çok daha fazlasını ifade ediyordu.

Ağırlık dengesinin mükemmel örneği: Ortadan motorlu tasarım

Başlıksız-1

Alfa Romeo, bu hafif şasiye devasa bir V8 motor koymak yerine, mücevher gibi işlediği 1.75 litrelik 4 silindirli turbo beslemeli bir üniteyi tercih etti. Zaten 900 kiloluk bir gövde için daha fazlasına gerek yoktu. 240 beygir güç ve 350 Nm tork üreten bu motor, bir yarış otomobili gibi sürücünün hemen arkasına, "ortaya" yerleştirildi. Bu sayede otomobilin ağırlık merkezi tam olarak olması gereken yere, yani sürücünün kalçalarına yaklaştırıldı.

Bu ortadan motorlu tasarım, 4C'ye inanılmaz bir denge ve viraj kabiliyeti kazandırdı. Ağırlığın yüzde 40'ı önde, yüzde 60'ı ise arkadaydı. Bu denge sayesinde virajlara bir go-kart aracı gibi yapışıp, motorun gücünü doğrudan yola aktarabiliyordu. 0-100 km/s hızlanmasını sadece 4,5 saniyede tamamlaması da bu mühendisliğin bir bonusuydu.

Modern sürücülerin korkulu rüyası: Filtresiz direksiyon

Başlıksız-1

Şimdi sıkı durun: Alfa Romeo 4C'de hidrolik direksiyon yoktur. Yanlış okumadınız. Günümüzde park asistanı olmadan araba kullanamayan bir nesil varken, Alfa Romeo mühendisleri maliyetten kısmak için değil, saf sürüş hissini geri getirmek için bu kararı aldı. Bu ne demek biliyor musunuz? Yoldaki en ufak çakıl taşını bile avuçlarınızın içinde hissetmek demek. Direksiyon, tekerleklere mekanik olarak bağlı, arada hiçbir filtre yok.

Elbette bu, düşük hızlarda park etmeye çalışırken bir hamam tası çeviriyormuş gibi hissettiriyordu. Ancak hızınız 30 km/s'in üzerine çıktığı an, bu direksiyon dünyanın en net, en iletişimci direksiyonuna dönüşüyor. Otomobil sizinle konuşuyor. Modern spor otomobillerin "video oyunu" hissini bir kenara bırakıp, size gerçek, filtresiz bir sürüş deneyimi sunuyor. İşte 4C'yi bir tutku objesi yapan şey tam da budur.

Peki güncel fiyatı? (Bulabiliyorsanız alın)

Başlıksız-1

Alfa Romeo 4C'nin üretimi maalesef 2020 yılında tamamen durduruldu. Sınırlı sayıda üretildiği için sıfır olarak bulmak zaten imkânsız. Piyasaya çıktığı dönemde Avrupa'da yaklaşık 60.000 euro bandında bir fiyata satılıyordu ki bu sunduğu karbon fiber şasi teknolojisi için bedava sayılırdı. Bugün ise ikinci el piyasalarında temiz bir 4C bulmak hem çok zor hem de oldukça maliyetli.

Tüm bunları bir araya getirdiğimizde Alfa Romeo 4C için konforlu bir günlük otomobil arayanların yanından bile geçmemesi gereken, gürültülü, sert ve zahmetli bir makine olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak otomobil kullanmayı bir tutku olarak görenler için modern çağda üretilmiş son "gerçek" analog süper otomobillerden biri.

Peki sizce Alfa Romeo 4C, modern bir klasik mi, yoksa sadece konforsuz bir İtalyan inadı mı? Konuyla ilgili yorumlarınızı bekliyoruz...

YORUMLAR

(0)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır. (0)
Henüz yorum yok. İlk yorumu sen yaz!