Christopher Nolan, gerçekten enteresan bir insan. Çektiği filmlerle izleyicilerin aklını karıştırmayı, konuyu veya mesajı izleyicilerin kendilerinin anlaması için zorlaması daha önce pek eşi benzeri görülmemiş bir düzeyde.
Daha önce Nolan’ın bir diğer başyapıtı Inception hakkındaki hayran teorilerini sıralamıştık. Şimdi ise Nolan’ın bir diğer efsane filmi Interstellar hakkında duyunca dudak uçuklatan 10 hayran teorisini bir araya getiriyoruz ama önce filmi bi’ hatırlayalım: (Unutmadan söyleyelim: Yazımızda bol bol spoiler bulunuyor.)
Uzay ve zaman algısına farklı bir bakış açısı: Interstellar
- Tür: Macera, Dram, Bilim-Kurgu
- IMDb: 8,6 https://www.imdb.com/title/tt0816692/?ref_=nv_sr_srsg_0
- Oyuncular: Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain, Mackenzie Foy, John Lithgow, Bill Irwin
Interstellar, eski bir bilim insanı olan Cooper ve onun kızı Murph’ün dramatik hikâyesini anlatıyor. İçerisinde Cooper’ın da yer aldığı bir grup kâşifin, insanlığın geleceğini kurtarmak için uzaydaki bir solucan deliğini incelemeye gitmesini izliyoruz.
Duyunca ‘Yok artık’ diyeceğiniz Interstellar teorileri:
Interstellar, Wall-E’nin öncesini anlatıyor
Wall-E filmi, azalan kaynaklar ve artan nüfus yüzünden insanların tamamen terk ettiği, kıyamet sonrası bir dünya sahnesi ile başlıyor. Geriye kalan tek şey, biz yıldızların ötesinde kolonilerde yaşarken dünyayı düzenli tutmaya çalışan robotlar.
Spoiler uyarısı: Bu durum aslında Interstellar’ın sonu da dahil olmak üzere konusu diyebiliriz. Film, çökmekte olan bir dünya ile açılış yapıyor. Kaynakların tamamı tükendiği için Cooper isimli kâşif ve ekibi, yaşanabilir başka bir gezegen bulmak için yola çıkıyorlar.
Cooper’ın çabaları her ne kadar işe yaramasa da onun kızı Murphy, insanlığın büyük bir uzay istasyonunda yaşamasının yolunu keşfediyor. Teoriye göre de sonrasında Wall-E’deki robotlar dünyayı düzeltmeye çalışıyor.
Interstellar, Nolan’ın filmleri ile aynı evrende geçiyor
Christopher Nolan, hafızanın sübjektif olabileceği ve manipüle edilebileceği fikri ile kafayı bozmuş durumda olan bir yönetmen ve neredeyse tüm filmlerinin temel odağı bu yönde oluyor. Sağlam bir teoriye göre Interstellar filmi, Memento’dan tutun da Batman filmleriyle ve hatta Inception ile aynı evrende yer alıyor.
Interstellar, Nolan evreninin kilit noktası. Memento ve Insomnia dünyevi filmler ancak Dark Knight üçlemesi ve Inception ile işler biraz garipleşiyor. Dark Knight filmleri Interstellar öncesinde ve Inception sonrasında geçen filmlerdir.
Kitaplıktaki kitaplar Interstellar’ın gideceği yolu anlatıyordu
“Evet, tabii ki kitaplar önemliydi” diyebilirsiniz ancak burada Cooper’ın kitaplarla Murph ile iletişime geçmesi muhabbetinden bahsetmiyoruz. Kitaplık sahnelerinde yakın çekim yapılan kitapların içerikleri de aslında çok önemli çünkü Interstellar’ın izleyeceği yolu baştan anlatıyorlar.
Örneğin öne çıkan kitaplardan biri Stephen King’in “The Stand” kitabı. Kitapta neredeyse yok olmuş bir dünyadan bahsediyor. Mark Helprin’in “Winter’s Tale” kitabı ise tamamen zamandaki dalgalanmalar ile ilgili.
Kum fırtınaları uzaylıların işiydi
Her detayın ince ince işlendiği ve fark edince çok güzel hissettiren gizli mesajların bulunduğu bu filmde, dünyayı harap eden kum fırtınalarının sebebine neredeyse hiç değinilmiyor. Bu kum fırtınalarını kim başlattı?
Konuya dair yaygın teorilerden biri bu felaketin insan ırkını çökmekte olan gezegenlerinden yıldızlararasına çıkarmak isteyen beşinci boyut varlıklarının, yani uzaylıların işi olduğu. Beşinci boyuttaki varlıklar, macera duygumuzu yeniden tetiklemek istedi ve türümüzün hayatta kalma içgüdüsünü kullanmak için bir felaket yarattı.
Solucan deliği, alternatif bir gerçeklikten geliyor
Filmde fazla değinilmeyen bir başka konu ise solucan deliğinin nereden ortaya çıktığı çünkü solucan delikleri öyle durduk yere ortaya çıkmazlar. Anne Hathaway’in canlandırdığı Dr. Brand, solucan deliğini oraya beşinci boyuttaki varlıkların koyduğunu söylüyor.
Bu güçlü varlıklar her kimse, kesinlikle zaman-uzay sürekliliğinde böyle delikler açma yeteneğine sahip değiller, değil mi? Şöyle ki, beşinci boyut varlıklarının aslında kabul edilen üç boyutlu yaşam alanımızı aşmayı başaran insanlar olduğunu Cooper’ın kitaplık sahnesinden biliyoruz ama bu durum sadece daha fazla soru ortaya çıkarıyor. Bir grup sıradan insan bunu nasıl başardı?
Bir teoriye göre solucan deliğinin gelecekten değil, alternatif bir gerçeklikten geldiği düşünülüyor. Başka bir evrende insanlık mahvolmuştu ve bunu düzeltmenin bir yolu yoktu. Bu sebeple özverili bir şekilde o evrenin insanları, filmdeki evrendeki insanların kurtulabilmesi için galaksinin dokusunda bir delik açtılar.
Beşinci boyuttaki varlıklar, dondurulmuş embriyoların ta kendisi
Cooper, solucan deliğine girdikten sonra bir süreliğine zaman algısının dışında var olmayı başarmış ve beşinci boyuta geçerek gerçekliği dışardan manipüle edebilmişti. Ancak Cooper’ın yaptığı şeyler kitaplarla, saatlerle uğraşmak ve Brand ile el sıkışmaktı. Peki solucan deliğinden, haritalardan ve koordinatlardan kim mesuldü? Daha doğrusu bu beşinci boyut varlıkları kim?
Cevap aslında çok uzakta değil, onlar Brand’in son yaşanılabilir gezegenine inen ve yeni insan kolonisi kurmak için yetiştirdiği döllenmiş yumurtalar. İnsanoğlu solucan deliğinden geçme olayından sonra beşinci boyutu manipüle etme konusunda kendisini fazlasıyla geliştirdi ve artık evrenin kaderini etkileyecek değişiklikler yapabilecek güçte.
İnsanoğlu aslında monolit
Nolan, Interstellar’ın Stanley Kubrick'in "2001: A Space Odyssey" filminden esinlenildiğini söylediğinde şaka yapmıyordu. Hatta film, ustaca çekilmiş felsefi bilimkurgu filminden esinlenilmişten ziyade neredeyse birkaç önemli detay dışında aynı desek yeridir, tabii teoriye göre.
Interstellar’daki olayların, Kubrick’in insanlığın ortak akıllarının bir uzay görevi sırasında geliştiği ve bunun yıldızlararasında olması fikriyle çok fazla benzeştiğini görebiliyoruz. Interstellar'daki tuhaf sekanslar farklı türden ve robotlar 2001'dekinden çok daha gerçekçi ama bunun dışında pek çok ortak nokta var.
2001: A Space Odyssey filmindeki insanoğlunun evrim ağacındaki atlayışı uzaylılar tarafından yönlendiriliyor. Interstellar’da ise insanlığı kurtaranlar beşinci boyuttaki varlıklardır ve bu beşinci boyut varlıklarının Cooper sayesinde insanlar olduğunu biliyoruz.
Teoriye göre 2001 filmindeki monolitler uzaylılar tarafından değil, insanlar tarafından gönderildi. Yani insanların koruyucu melekleri yine insanlar.
Böylelikle Interstellar hakkında duyunca şaşıracağınız hayran teorilerini derlediğimiz içeriğimizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Düşüncelerinizi ve önerilerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında belirtmeyi lütfen unutmayın. Ayrıca resmi Telegram kanalımıza buradan abone olabilirsiniz.
