Vision Pro için Apple’ın iPhone’dan sonraki en büyük devrimi desek pek de yanlış bir şey söylemiş olmayız. Fiyatını kenara koyacak olursak oldukça etkileyici olan bu cihaz için çoğunuz “Zaten sanal/artırılmış gerçeklik gözlükleri/başlıkları daha önce de vardı, Apple yapınca mı olay oldu” diye düşünüyor olabilirsiniz.
Fakat bu başlığı bildiklerimizden ayıran eşsiz özellikleri bulunuyor. Bunları da kuru kuru sizlere saymak yerine başlığı, piyasadaki en büyük rakibi olma potansiyeli taşıyan farklı bir başlıkla karşılaştırarak hem teknik hem de pratik açıdan bilgilendirmeyi uygun gördük. Karşılaştırmamızın bir tarafında Apple Vision Pro yer alırken karşısında ise Meta Quest 3 bulunuyor.
Not: Bazı görselleri görüntüleyebilmek için içeriği tarayıcıda açmanız gerekebilir. Mobil uygulamada bu durumu en kısa sürede çözeceğiz.
Tasarımdaki farklılıklarla başlayalım:
Apple Vision Pro, ön kısmında cam, gövdesinde ise alüminyum malzeme bulunduruyor. Ağırlığı ise 600 ila 650 gram arasında. Yine de ağırlık dağıtımı, başlığın rahatlığını etkileyecektir.
Meta Quest 3 için de ağırlık olarak 515 gram değeri gösteriliyor. Yani ağırlık konusunda Meta Quest 3, uzun saatlerde daha konforlu bir kullanım sunacak gibi görünüyor. Burada kesin bir şey söylemek doğru olmaz çünkü ağırlık dağılımı da bu konuyu oldukça etkiliyor.
Bir diğer fark ise başlıkların önünde direkt kendini belli ediyor.
Bu kısım elbette kişisel ama Vision Pro’nun, modeller üzerinde distopik bir duruşu var. Quest 3 ise biraz daha robotik duruyor. Başlıklara karşıdan baktığınızda neler gördüğünüze bir bakalım.
Apple Vision Pro’ya baktığınızda saydam olduğunu ve karşınızdakinin gözlerini gördüğünüzü düşünebilirsiniz fakat durum pek de öyle değil. Zaten kullanıcının gözleri önünde bir ekran olduğundan fiziksel olarak da bu pek mümkün değil. Onun yerine dışarıya bakan bir ekran da bulunuyor ve hassas sensörlerin çıkardığı göz modelini dışarıya yansıtıyor.
Peki perdenin ardında neler var?
Pek dikkat çekmeyen kısma gelirsek, Vision Pro üzerinde 12 adet kamera ve 5 sensör bulunuyor. Birden fazla kızılötesi sensörü, LED yansıtıcıları ve LIDAR sensörünün yanında farklı destekleyiciler, Vision Pro’yu işlevsel kılıyor. Bunlara ek olarak başlık üzerinde 6 mikrofon yer alıyor.
Quest 3’ün önünde bulunan ve büyük haplara benzeyen alanlarda eşit olarak dağıtılmış 4 adet kamera dikkat çekiyor. Bunlardan ikisi Full-Color kamerayken diğer ikisi de standart olarak karşımıza çıkıyor. Ortadaki alanda ise artırılmış gerçeklik deneyimine katkı sağlayan derinlik sensörü yer alıyor.
Başlıkların tasarımına baktıktan sonra yanındaki aksesuarlara da değinelim.
Vision Pro’nun yanında; kılıf, temizleme bezi, şarj adaptörü ve şarj kablosu çıkıyor. Bunlar haricinde bir de batarya var. Harici bir bataryanın tercih edilmesi de muhtemelen hâlihazırda ağır olan cihazı bir nebze hafifletebilmek. Bu bataryaya ilerleyen kısımlarda değineceğiz. Bunun dışında Apple bir PlayStation 5 kontrolcüsü kullanarak başlık üzerinden oyun oynanabildiğini göstermişti.
Quest 3 ise iki yeni kontrolcüyle geliyor. İşlevselliğini asıl kullanımda görecek olsak da bu kontrolcülerin TruTouch haptics teknolojisiyle geldiğini belirtelim. Ayrıca cihazın el takibi yapabileceği de söylendi. Bu da elinizde sadece başlık olsa bile belli alanlarda işlevsel olabileceği anlamına geliyor.
Tasarım konusunu aradan çıkardıktan sonra gelelim elimizdeki teknik özelliklere.
Çift mikro OLED ekran bulunduran Vision Pro, Apple’ın ifadesine göre her bir göze, 4K çözünürlüklü bir televizyondan daha çok piksel iletiyor. Net piksel adedi olarak da iki ekran toplamında 23 milyon piksel var. İşlemci tarafında M2 kullanan Vision Pro, görüntü işleme için de R1 işlemcisini içinde barındırıyor.
Quest 3’e bakacak olursak, işlemci tarafında Snapdragon XR 2 Gen 2 kullanılıyor. Hafızası ise temelde 128GB. Fakat bunun 512GB olan modeli de var. Her bir göz için 2064x2208 piksel çözünürlüğü LCD panelle sunan cihaz, Pancake ismi verilen daha gelişmiş lensleri kullanıyor. Bu lensler aynı zamanda cihazın daha ince olmasını da sağlıyor.
Batarya konusunda iki cihazın da ikişer saat kullanım ömrü var.
Elbette prize takılı hâlde kullanıldıklarında bu süre sınırı ortadan kalkıyor.
Buraya kadar okuduğunuz kısımları yeni bilgiler geldikçe güncelliyor olacağız. Şimdi, bunları tartalım. Öncelikle Vision Pro, Quest 3’te olmayan neyi vadediyor?
2 boyutlu içerikler için 4K çözünürlük ve 90, 96 ve 100 Hz tazeleme hızı, 24fps içerikler içinse özel 96Hz’lik ekran tazeleme hızı, SDR ve HDR desteği, yüz ve göz takibi, sanal/artırılmış gerçeklik gözlüklerinde yer alan en gelişmiş el ve göz takibi sensörleri ve Apple ekosistemiyle kesintisiz iletişim, bu cihazı Meta Quest 3’ten ayırıyor.
Fakat en ayırıcı kısmı, Vision Pro’nun kendi başına bir bilgisayar olması diyebiliriz. Yani farklı bir cihaza bağlanıp içerik çekmiyor. Bu cihazı alıp Macbook ekranınızı önünüze yansıtabilir, o ekranı çoğaltabilir ve diğer Apple ekosistemindeki uygulamalarınızı sorunsuz kullanabilirsiniz, Bunun içine iPhone’da kullandığınız not uygulaması da dahil, iMessage, Apple Maps gibi diğer uygulamalar da.
Meta Quest 3 aldığınızda da Vision Pro’da -en azından görünürde- olmayan artılarınız olacak.
Bunlardan belki de en önemlisi 120Hz ekran tazeleme hızı olacak. Bunun haricinde yıllardır yatırım yapılan içerik kütüphanesi, her seferinde size ilgilenebileceğiniz bir şey sunacaktır. Bu tarafta Meta, içerik üreticilerine ve geliştiricilere oldukça yüksek miktarlarda yatırımlar yapıyor.
Meta Quest 3’ün ilk kurulumunda, Quest 2’de olduğu gibi telefonunuza mobil uygulamayı indirmeniz ve Facebook hesabınız yoksa oluşturmanız istenecektir. Bunu kötü bir şeymiş gibi düşünmeyin, zira şüphesiz benzer bir durum Vision Pro’da da kendini gösterecektir.
Quest 3, orta segment bir eğlence cihazı olarak görülürken Vision Pro, profesyonel sektöre hitap ediyor.
Evet, Vision Pro’nun tanıtımında “herkes için” kullanışlı olacağı söylenmişti fakat bildiğiniz üzere biz bunu iPod, iPhone ve Macbook cihazlarının tanıtımında da duyduk. Bu demecin ilerleyen zamanda karşımıza çıkacak modeller için olduğunu tahmin ediyoruz. Zira Apple’ın daha ucuz bir başlık üzerinde çalıştığına dair güçlü söylentiler çıkmıştı.
Güncel olarak 128GB Quest 3’ün fiyatı 500 dolar olarak açıklandı. 512GB modeli de 600 dolar. Bu sırada karşılaştırmaya neden 1000 dolarlık Quest Pro’yu dahil etmediğimizi merak edebilirsiniz. Bunun sebebi, yeni Quest 3’ün donanım açısından daha önde olması.
Öte yandan Apple ise, yeni başlığı için 3.500 dolar talep ediyor. Bu noktada biz farkları ve artıları/eksileri verdikten sonra karar vermek size düşüyor. Apple her ne kadar profesyonel bir cihaz ortaya koysa da böyle bir cihaz almak istediğinizde ihtiyacınızı göz önünde bulundurmalısınız. Zira bu bağlamda bu ikisine gerek kalmadan Quest 2 bile işinizi görebilir.
Yazıyı hazırlayan teknoloji editörünüz olarak, Meta’nın 500 dolarlık etiketini de Apple’ın 3.500 dolarlık etiketini de cihazların hitap ettiği kitleye bakarak tutarlı buluyor ve bu sebeple kendi ihtiyacınız çerçevesinde bir başlık tercih etmeniz gerektiğini söylüyorum. Sorularınız, eklemeleriniz, önerileriniz ve yanlış bulduğunuz yerler varsa yorumda paylaşabilirsiniz.
