Hayatımıza peş peşe girmiş olan iki farklı şarj stilidir, kablosuz ve hızlı şarjlar. Çok daha erken tanıtılmasına rağmen 2013 yılına kadar kablosuz şarj özelliği hiç ciddiye alınmıştı. 2013'ten sonra ise yavaş yavaş piyasada kendisine yer bulabilen kablosuz şarj özelliği, harici olarak donanım satılmasıyla da kullanıcılar için bir cazibe yaratamadı.
Hızlı şarj standartları ise 2014 yılında hayatımıza girmeye başladı. O dönem, Snapdragon 800 işlemciler ile ön plana çıkan Qualcomm, 18 W'a kadar güç desteği verebildiğini açıkladı fakat şirketler 15 W şarj kullanmayı tercih etmişlerdi. O zamanlar piyasaya sürülen Oppo Find 7 telefonlar 20 W hızlı şarj desteğiyle gelmişti ve gündemin merkezine oturmuşlardı. Günümüze kadar gelen bu uzun süreçte ise bu iki şarj standartını tercih edilirliği şöyle gerçekleşti:
Görülebileceği üzere kablosuz şarj özelliği (mavi) bugün hala hızlı şarja oranla çok gerilerde (kırmızı). Bugünkü duruma baktığımız zaman ise geçtiğimiz yıldan itibaren başlamış olan hem kablosuz hem de hızlı şarj özelliği (sarı) neredeyse kablosuz şarja yetişmiş durumda. Teknoloji üreticilerinden Huawei ve Samsung, son iki yıldır üretmiş oldukları telefonlarda yüksek hızlı şarj özelliğini kullanmaya başladılar. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz yıl piyasaya çıkarılan Huawei Mate 20 Pro 40 W'a kadar yüksek hızlı şarj destekleyebiliyor. Bununla birlikte 15 W kablosuz şarj desteğiyle birlikte yanınızda bulunan başka bir telefonu şarj etmenize imkan tanıyan ters şarj özelliğine sahip. Bu yıl piyasaya çıkan Samsung Galaxy S10 ise 15 W ve üzerinde hızlı şarj edebiliyor ve kablosuz şarj özelliğine sahip.
Peki size göre kablosuz şarj özelliği neden bu kadar geride kaldı? Tek sebep ücret karşılığı satılan kablosuz şarj standlarının müşterileri cezbedememesi mi yoksa bunun altında farklı sebepler mi var? Düşüncelerinizi bizlerle yorum olarak paylaşabilirsiniz.
