Katlayacağız, Giyeceğiz, Yok Edeceğiz: Geleceğin Akıllı Telefonları Nasıl Olacak?

51
8
3
1
1
Son 10 yıldır akıllı telefon dünyasında çok fazla şey değişti. Artık her birimizi, bizden iyi tanıyan cihazlara sahibiz. Yapay zekalar hakkında tartışmalar devam ederken, telefonlar sayesinde onlar cebimize kadar girdiler. Peki gelecekte ne olacak? Bükülebilir ekran, daha büyük batarya? Hayır daha fazlası var. TeknoGelecek serimizin yeni bölümünde, dünyaya açılan kapıyı cebimize sığdıran geleceğin “mobil” cihazlarına yakından bakıyoruz.

Elektronik devrelerin geçirdikleri hızlı evrim, teknolojinin günden güne daha yüksek süratlerle gelişmesine neden oluyor. 2000’li yılların başında yapay zekaların insanlığın sonunu nasıl getireceğine dair hikayeler yeniden popüler olmaya başladığında, kimse 15 yıl sonra onları cebimizde taşıyacağımızı söylememişti. (Elbette bu konuda öngörüde bulunanlar vardı, ancak yine de kesinlik yoktu) 

Peki teknolojinin gelişmesi, başka hangi önemli avantajı beraberinde getiriyor? Cevap: Daha tahmin edilebilir bir gelecek. Buradaki tahmin; neyi nasıl yaşayacağımıza ilişkin değil, nelerin nasıl gelişeceğine ilişkin. Hazırsanız, uzunca bir süredir içinde olduğu hayatlarımızı kökünden değiştiren “akıllı” telefonların evrimine yakından bakalım.  

 

Not: Eğer bu işin geçmişini merak ediyorsanız buraya tıklayarak TeknoTarih’in akıllı telefonlarla ilgili bölümüne ulaşabilirsiniz.

1. Geleceğin telefonlarında tasarım: 

Bugün tasarım, üretilen teknolojiyi insanlara satabilmek için en güçlü silahlardan birisi. Güzel olan şeyler bizi her zaman mutlu eder. Bunun teknolojiden, mühendislikten çok insan beyninin yapısıyla ilişkisi var. Günümüz cihazlarının sahip oldukları tasarım özellikleri de göze hoş gelen detaylar sunuyor. 

Önümüzdeki 5 yıl içerisinde telefonların tasarımlarında kalıcı değişimler yaşanacak, radikal bir geçiş sürecine gireceğiz. Samsung, Huawei ve Apple gibi üreticiler, katlanabilir cihazlarını 2019 yılında piyasaya sürmeye hazırlanıyorlar. İlk cihazlar, daha önce de olduğu gibi kısa sürede yüzüne bakmayacağımız cihazlar haline gelecekler, çünkü çok daha iyilerini göreceğiz. 


Samsung'un 2019 yılında piyasaya sürmesi beklenen katlanabilir telefonuna dair bir konsept 

Tüketiciler tarafından kullanımda olan bir teknolojinin, belki de 10 yıl kadar önceden geliştirilmeye başlandığını duymuşsunuzdur. Bir zamanların efsanesi olan Nokia dünyanın en büyük telefon üreticisiyken, 2008 yılında Nokia Morph adında bir konsept ile dünyayı sarsmıştı: Şeffaf, katlanabilir, herhangi şekilde sıvı geçirmez, giyilebilir ve tamamen kablosuz bir cihaz sunmuş, prototiplerini fuarlarda tanıtmıştı. Nokia’nın bir iddiası kalmayınca Morph da unutuldu... 

Nokia Morph'un 10 yıl önce yayınlanan tanıtım videosu

Şimdilerde ise akıllı telefonların ortadan tamamen kalkacaklarına yönelik yorumlar yapılıyor. Bu şüpheler ise boşa değil. Zira gölgede, sessiz sedasız gelişen bazı teknolojilerin birleşimi -ki buna inovasyon diyoruz- akıllı telefonları tarihe gömebilir. Bu konuya yazının ilerleyen kısımlarında detaylı olarak değiniyoruz. 

2. Geleceğin telefonlarında ekran: 

Ekranlar, dünyaya ile kurduğumuz iletişimin en önemli aracıları konumundalar. Şüphesiz ki onlar olmadan hemen hemen hiçbir teknolojik cihazın anlamı kalmıyor. Onlarca karmaşık işlemi, milyonlarca devre yolundan geçen petabaytlarca veriyi ekranlar sayesinde, anlaşılır bir şekilde görüyoruz. Her şeye rağmen hala fazla hantallar. 


Samsung'un katlanabilir ekran prototipi

Önümüzdeki 5 yıl içerisinde ortaya çıkması, sektörü ele geçirmesi beklenen katlanabilir telefonların, en çok ve en rahat katlanması gereken birimi de ekranlar olacak. LG, Samsung gibi devler, yeni nesil ekran teknolojileri için yıllar önce aldıkları patentleri, yakında üretim safhasında kullanmak için çalışıyorlar. Ekranlar konusunda, katlanabilir telefonlardan daha fazlası da var.  


LG'nin bir kağıttan biraz daha kalın olan katlanabilir ekranı

Herhangi bir ekran, günümüzde etrafına ışıktan farklı bir şey saçamıyor. Peki ya o ışığın formunu değiştirebilsek, projektör takıp duvara yansıtmaktan ötede bir gerçeklik sunabilsek? İşte o zaman iş ekranlardan uzaklaşıyor.  

3. Geleceğin telefonlarında performans:  

Bugün piyasadaki en iyi akıllı telefonlardan birisini alırsanız, içerisinde 7 nanometrelik mimariye sahip, 7 milyara yakın transistör bulunan yongalara sahip oluyorsunuz. Üstelik bu yongaların içerisi PC’lerdeki işlemcilerden daha kalabalık. Merkezi işlem ve görüntü birimlerine son iki yıldır yapay zeka yazılımlarını yönetmekten sorumlu olan özel birimler de atandı. 

İşlem gücü açısından artık bir telefon ihtiyacının ötesinde performans sunan bu işlemciler, gelecekte mobil bilgisayarların yerine geçen cihazlar görmemizi sağlayacaklar. Halihazırda Qualcomm Snapdragon 845 gibi işlemciler, dizüstü bilgisayarlarda kullanılmaya başlandı. Bu bilgisayarlar telefonlar gibi bir SIM kart girişine sahip olduklarından, aslında form değişikliğine uğrayan, tablet ve telefon karışımı yeni nesil cihazlar oldular.  

İlerleyen yıllarda göreceğimiz mobil işlemciler, daha küçük boyutta, daha yüksek performans sunabilecekler, daha güçlü sistemlere sahip olacağız. Bu işlemcilerin 4K videoları, 3 boyutlu görsellerle dakikalar içerisinde işlediği bir gelecek çok uzağımızda değil.  

4. Geleceğin telefonlarında kamera:

Artık uzun metrajlı film çekebilecek kadar kaliteli görüntüler yakalayan, DSLR fotoğraf makinelerini yazılım destekleri sayesinde aratmayan kameralarımız var. Yine de alınması gereken çok yol var. Bundan 5 yıl sonra 24 lensli akıllı telefonlar görmeyeceğiz, ancak kamera deneyimi konusunda 24 lensin birleşiminden daha üstün sonuçlar veren kamera donanımları göreceğiz. Farklı objektiflerin, odak uzunluklarının yarattığı fotoğraflar, yazılımların ve yapay zekanın gelişmesiyle büyük kameraları tarihe gömecek. 

Durun, bir problem var: Tüm bunları yaparken sürekli priz mi arayacağız? 

5. Geleceğin telefonlarına enerji: 

Teknolojinin en yavaş gelişen alanına hoş geldiniz. Enerji sorunu hala kalıcı bir şekilde çözülemedi. Akıllı telefonlar gün geçtikçe daha yüksek güç talep ediyor, üreticiler bataryalarını daha da zorluyor. Bu nedenle patlayan bataryaların tek suçlusu, onları üreten firmalar değil; bu riski göze alıp, o cihazları satın alan tüketicilerde de hata var.  

Enerji konusunun her gece, bazen günde iki defa şarja takılan cihazlarla çözülmeye çalışıldığı bir ortamda, ekranların, işlemcilerin ve diğer birimlerin gelişimi bir noktada tıkanacaktır. Bilim ise burada imdadımıza yetişiyor, bize geleceğin batarya teknolojilerini sunuyor:  

  • Lityum-oksijen bataryalar 
  • Hareketle enerji dolumu 
  • Güneş enerjisi 
  • Güneş enerjisi yakalamak için giyilebilir hücreler 
  • Kendi kendini tamir eden bataryalar 
  • Sodyum-iyon (sıvı) bataryalar 

 

Her bir teknolojinin diğerinden daha üstün yönü, sağladığı farklı avantajları ve dezavantajları var. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, bahsettiğimiz o tıkanma süreci yaşanmadan, enerji sorununun da çözüleceğini düşünüyoruz. 

6. Geleceğin telefonlarında taşınabilirlik: 

Katlanabilir yapıya sahip olan esnek elektronik devreler, cihazların farklı formlara kavuşmalarını sağladıkları için, beklenmedik gidişatlara yol açabilirler. Şu anda çoğu insana akıllı telefon taşımamak tuhaf geliyor, ancak onu kolunuzda ya da kulağınızda taşıyabileceğiniz günler çok yakın. 

 

Daha hafif ve ince tasarıma sahip olacak bu cihazlar gelecekte o kadar taşınabilir olacaklar ki, moda dünyasında bile kendilerine yer bulmaları mümkün olacak. Giyim firmalarının büyük yatırımlar yaparak kendi mobil cihazlarını satışa sunduklarını düşünün. Kol saatinden daha fazlası çok yakın. Elbette bu değişim, bazı radikal teknolojilerin de desteğini alacak.  

7. Geleceğin telefonlarında bağlantı: 

Bağlantı olayını iki farklı başlık altında toplamakta fayda var. Bunlardan ilki iletişim bağlantıları, yani hücresel veriler. 5G teknolojisi için Çin ve ABD’nin kıyasıya mücadele ettiği bir döneme girdik. Bu devrimin daha önceki 3G ya da 4G devrimlerinden çok daha etkili olacağını bekliyoruz. Söylemeye çalıştığımız şey, 4K çözünürlüğünde bir filmi trende giderken izleyebilmek değil.

Daha fazla cihaz internete bağlı kalacak, belki de günün birinde Wi-Fi hatlarıyla sağlanan yerel kablosuz bağlantılara olan ihtiyacımız ortadan kalkacak. 5G ile bu gerçekten zor değil.

Bağlantı konusunun ikinci konusu ise donanımsal bağlantılar. Kulaklık girişi, artık cihazların kibar gövdelerinde 3.5 mm’lik bir delik açtığı için kaldırıldı. Kablosuz şarj, hala stabil bir teknoloji olmasa da yaygın bir şekilde kullanılmaya devam ediyor. Çok değil, önümüzdeki 5 yıla üzerinde herhangi bir fiziki donanım girişinin olmadığı telefonlar göreceğiz.

8. Geleceğin telefonlarında gerçeklik: 

Gerçeklik, işin felsefesine girersek içinden çıkamayacağımız bir konu. Ekranlar, uzun zamandır bilincimizin en büyük yönlendiricisi oldular. Yukarıda bahsettiğimiz ekran evriminin sonunda, artık fiziksel olarak camdan perdeler taşımayacağız. Peki ya ne olacak? Mini projektörler, bir mermer gibi şekillendirilebilen, ancak hiçbir ağırlığı olmayan ışık teknolojileri. Yani hologramlar, yani arttırılmış gerçeklik devrimi... 

Sanal gerçeklik teknolojileri çoktan geri planda kaldı. Giyilebilir cihazlarla arttırılmış gerçeklik teknolojilerinin bir araya geldiği bir dünyada, mobil cihazların ekranlarla olan birlikteliği son bulacak. Hani o GORA’daki meşhur banyo sahnesi var ya, o kadar gerçekçi olmasa da futbol maçlarını masanızın üzerine yansıtılan 3 boyutlu sahalarda izlemeye başlayacaksınız: 

Bu yaklaşım size biraz abartılı gelebilir, çünkü henüz arttırılmış gerçeklik teknolojileri bile tek başlarına yeteri kadar yaygın değiller. Bunun için öncelikle ana akım üreticilerden, yakın zamanda gelecek ataklar göreceğiz. Örneğin Apple’ın tam bir muammaya dönen gözlükleri, Samsung’un hologram birimlerine sahip akıllı telefonlarına az zaman kaldı. 

9. Geleceği... Pardon, akıllı telefonların ölümü: 

Akıl baki kalacak, ancak biraz daha uzak bir gelecekte, belki de 15-20 yıla kullandığımız cihazlara “telefon” demekte zorlanacağız. Belki “Alo” kelimesi hiçbir zaman ortadan kalkmayacak, ancak birisini aramak için yakında sadece internet bağlantısı yeterli olacak. Giyilebilir teknoloji cihazlarının yok sattığı yakın gelecekte, telefonlarımızı yavaş yavaş üzerimizde taşıma ihtiyacı hissetmeyeceğiz. Bugün bunun en somut örneği Apple ve Samsung’un yeni nesil akıllı saatleridir. Telefonu evinizde unutsanız dahi, saatinizle bütün gün görüşme yapabilmeniz şu an bile mümkün. 

 

Ekranlara olan bağımlığımızı nasıl yeneceğimizi de soranlarınız olacaktır. Size gözden kaçan küçük bir sır verelim. Google ve Apple, son geliştirici toplantılarında, akıllı telefon ve ekran bağımlılığına karşı resmen savaş başlattılar. Instagram, artık telefonu elinizden bırakmanızı sağlamak için size “görülebilecek her şeyi gördün” uyarılarında bulunuyor. Yani tüm dünyayı teknolojiye bağımlı hale getiren şirketler, bu bağımlılıklarla savaşmaya başladılar.  

Peki bu savaş neye işaret ediyor, söz konusu şirketlerin kendi topuklarına sıkması normal mi? Hem de fazlasıyla. Eğer bağımlılığı yaratanlar o bağımlılığı yok ediyorlarsa, bağımlı olacağınız yeni şeyleri sunacaklar demektir. Muhtemelen o şeyler, ekransız ve giyilebilir cihazların baskın olduğu bir dünyada yapay zekalar olacak.  

Artık insansı ses sentezi konusunda yapay zekalar, gerçek insanları bir “insan” olduğu yönünde kandırabiliyorlar. Bu da gelecekte cihazlarımızı üzerimize giyerken, onlarla konuşacağımız anlamına geliyor. WhatsApp hala yaşar mı bilinmez, ancak Siri gelen mesajları sizin için okumaya başladı bile. Gelecekte sizin konuşma tarzınızı tamamen anlayabilen yapay zekalı asistanlar, insanlara kıyasla çok iletişim kuracağınız şeyler olacaklar. Ekranlar gidecek, cihazlara “telefon” demeyeceğiz, bağımlısı olacağınız yapay dünyalarda, tamamen insan üretimi olan kişiliklerle iletişim kuracağız. Asistanınız sizin yerinize bir restoranı arayıp randevu alacak, sizi uyandıracak, sizin için taksi çağıracak. 

Akıllı telefonların akılları gelişmeye devam edecek, ancak tarih olan her teknoloji gibi bir gün akıllı telefonlar da unutulacak.  

TeknoGelecek serimizin önceki yazılarına ulaşmak için aşağıdaki bağlantılara tıklayabilirsiniz: 

 

Hala akıllı telefonları kullanıyorken, teknoloji dünyasından en yeni haberlere, pek çok özgün içeriğe daha hızlı ulaşmak için Webtekno uygulamasını indirebilirsiniz:

51
8
3
1
1
Emoji İle Tepki Ver
51
8
3
1
1